14

2.5K 213 97
                                    

amk şarkı kullanıcam diye şarkı sözü şakası gibi bölüm yazdım bir daha kitapta şarkı kullananı sksinler

violet violin violence'de violet violin violence'i kullan

öyle bir kitap mı var

*********************





gelmeyi 1 saniye bile düşünmediğim şehre chaeyoung'ı bulmak için gelmiştim. artık onu bekleyemezdim, ona gidecek olan ben olmazsam hiçbir yere varamayacaktık çünkü benim eski sevgilim oldukça korkaktı.

ve benimse ezip geçemediğim gururum vardı. bir tarafım onunla olmamın yanlış olduğunu söylüyordu bana. ben bile ondan bu kadar korkarken nasıl ona korkularının boşuna olduğunu gösterebilirdim ki?

aklıma takılan düşünceyle adımlarımı kestiğimde etrafıma bakındım. oldukça hareketli bir caddedeydim ve chaeyoung onu burada bulmamı istiyorsa birkaç saat beklemesi gerekiyordu çünkü bu imkansız gibi geliyordu bana.

jennie'nin attığı konumu yeniden açtığıma yürümek için hala mesafem olduğunu anlamamla sadece telefonuma bakarak yürümeye başladım. gürültüler umurumda değildi, sadece onu gördüğümde ona ne diyeceğimi kestirmeye çalışıyordum çünkü bu konuda kendime hiç güvenmiyordum. yeniden her şeyi berbat etme düşüncesi stresten elimin titremesine neden olmuştu.

sağa döndüğümde geldiğim daha hareketsiz bir caddede tek tük insan vardı. gizli olmamızı istiyorsa kabul ederdim bunu. sonuçta geçmişi biz bile duymak istemezken insanların duymasını ikimiz de istemezdik.

karşımdaydı işte. her zamanki alışılmış beyaz tişörtü, geriye attığı sarı saçlarıyla park chaeyoung yıllara inat aynı gençliğiyle karşımdaydı. tamam, belki biraz olgunlaşmıştı ama bunun ona güzellik kattığını söyleyebilirdim. ona yıllar sonra ilk defa bu gözle bakıyordum o ise gülümseyerek beni izliyordu. sonunda ona yürümeye başladığımda adımlarımın hızlı olmasıyla gülümsemesi gülmeye dönüşmüştü ama ben onun beklediği şeyi yapmayacaktım.

nitekim yüzüne attığım yumruktan sonra tahminimde yanılmadığım konusunda emindim. bunu biraz bile beklemediğini birkaç adım geriye sarsılıp acı bir inlemeyle kaşını tutmasından anlamıştım. "siktir oradan." sinirle konuştuğunda ben de aynı sinirle ona bakıyordum. "senin küçük beynini ellerim arasında ezmek istiyorum, izin veriyor musun?" bağırırcasına konuşmamdan sonra elini kaşından çekip akan kanı her ne kadar fazla olmasa da sildiğinde bana şokla bakıyordu. "bana yumruk attın!"

"yıllardır bu anı bekliyordum!"

"elinin sertliğinden anladım zaten!"

"sen gerçekten salaksın! benden giderek sana şans vermemi mi bekledin?"

"hayır! amacım seninle düzgünce konuşmaktı! tabii sen bana yumruk atmadan önce!" birbirimize bağırmaya devam ederken ona yeniden yaklaştığımda bu sefer birkaç adım geri gitti. "tüm yapman gereken kalmaktı!" dolu gözlerimle konuştuğumda derin fakat titrek bir nefesi dudakları arasından verip kafasını çevirdi. "şimdi aşkımı geri mi istiyorsun? değiştiğine inanmamı mı istiyorsun?" sesim biraz olsun kısıldığında konuşmama devam etmemi istediğini anlamıştım. tüm öfkemi kusmamı istiyordu, beni o kadar iyi tanıyordu ki bir anda yükselip sonrasında süt dökmüş kedi yavrusu gibi kalacağımdan emindi. "şimdi buradasın ve ben ne söyleyeceğimi bilmiyorum, chaeyoung."

"beraber her şeyi atlatabiliriz."

"gidip bir kenara attığın aşkımı geri mi istiyorsun chaeyoung?" kaçmasına izin vermeden yakalarından tuttuğumda birbirimize bakışlarımız oldukça farklıydı. o üzgündü ve çekiniyordu hareketlerimden, bense oldukça sinirliydim. "ama ben sen elveda dediğinde sonsuza kadar gittim chaeyoung." susmaya devam ettiğinde dolu gözlerini sildim ve devam ettim. "her şey daha kolay olabilirdi. tüm yapman gereken kalmaktı chaeyoung." bu sefer benim de bakışlarım değiştiğinde chaeyoung gözlerinden akan yaşları engellemek için dudaklarını birbirine bastırmak zorunda kalmıştı. onun gibi üzgün bakıyordum ona, kırıklarımı görmesi için gözlerinin içinden çekmiyordum bakışlarını.

popstar [chaelisa]Where stories live. Discover now