Roseanne Park:
Kalbim hâlâ korkudan ağzımda atıyordu. Şuan şatonun hemen kenarında saklanıyordum. Kaçarken, annemin ölmeden önce işleyip bana verdiği bezimi düşürdüm.
O deli herif uyumuş mudur acaba ? Adam 2-3 tane çiçek koparttım diye beni öldürüyordu az daha!
Ofladım, ne yapıp ne edip o bezi almam gerek, benim için manevi bir değeri var. Elimdeki çiçekleri koyduğum sepeti kenara sakladım ve taşlara basarak duvarı tırmandım.
İşlemeli bezim ordaydı! Etrafa baktım o deli herif ortada gözükmüyordu. Yavaşça içeri atladım. İlgimi kenardaki ahırın içinden bana bakan at çekti.
Aynı 3 gün önce gördüğüm ata benziyordu. Kafamı iki yana salladım. Hızla yerde duran bezi elime aldım.
Geri döndüm, giderken taşın üstünde iki büklüm olmuş yatan birini gördüm. Ona dönünce korkuyla kalbimi tuttum.
Yüzündeki korkunç maske tüylerimi diken diken yapmıştı. Yavaşça yanına gittim. Ellerimi maskenin iki yanına koydum ve maskeyi hafif yukarı kaldırdım.
Gördüğüm şeyle şaşkınlığa uğradım o...çok yakışıklıydı. Pürüsüz bir yüzü şirin burnu ve dolgun pembe dudakları vardı.
Biraz daha baktıktan sonra maskeyi yavaşça bıraktım. O uyanmadan hızla duvarı yavaşça tırmanarak diğer tarafa geçtim.
Elimdeki bezi sepetin içine atarak sepeti koluma taktım ve hızla yürümeye başladım. Hava da kararmıştı, ne yapacaktım ?
Yürürken aklımdan birçok soru geçiyordu. O çocuk neden bu kadar yakışıklıyken öylesine iğrenç bir maske takıyor ? Ormanın içinde tek başına eski bir şatoda yaşamasının amacı ne ? Neden çiçeklerine bu kadar değer veriyor ?
Sepetimin içindeki çiçeklere baktım. Açıkcası böyle çiçeklerim olsa bende gözüm gibi bakardım, harikalar. Bunları kasaba da 3 sente satabilirim!
"Roseanne!"
Kafamı kaldırıp sesin geldiği yöne baktım.
"Jungkook"
Jungkook yanıma geldi.
"Ne kadar endişelendik haberin var mı ?! Lalisa yarım saattir ağlıyor sana birşey oldu diye! Ne kadar sorumsuzsun ?"
Dedi
"Özür dilerim biraz çiçek toplamaya çıkmıştım"
"O korkunç şatoya mı gittin ?"
Dedi merakla, kafamla onu onayladım.
"İçerisi nasıldı ? Korkunç muydu ? İnsanlar orda birçok hayaletin ve ruhun yaşadığını hatta geceleri onların bağırarak ağladıklarını söylüyor"
"Açıkcası içerisi çok güzeldi"
Diyerek güldüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~THE TRUTH UNTOLD~
Fanfiction'Elimden gelen tek şey, tıpkı senin gibi güzel çiçekler yetiştirmek.' -Jirose
