Only Be Mine | Hyunin ✓

-34- M

Öncelikle oldukça uzun bir bölüm ve smut içeriyor. Bölümü üç parçaya böldüm orta kısım smut. Smutu okumak istemeyen 1. ve 3. parçayı okuyabilir.

Ayrıca yorum yaparsanız sevinirim, kitap yazmanın en zevkli kısmı zaten yorumları okumak. Bunun için yazıyorum desem yeridir.

Neyse iyi okumalar dilerim. <3
_______________________

Yatağından kalktı Jeongin. Yorulmuş bedenini dinlendirmek için uzanmış, telefonuyla ilgilenirken nasıl olduğunu anlayamadan uyuyakalmıştı. Ne kadar uyuduğundan emin olamasa da onu uyandıran şeyin kim olduğundan gayet emindi. Kapıya doğru ilerlerken ardı ardına çalan zil sesine karşı yüzünü buruşturdu. Eğer gelen bir başkası olsaydı kapıyı açıp geleni kovardı ama şimdi böyle bir şeyi yapması kesinlikle söz konusu değildi.

Kapının önünde durarak kolu çevirdi ve kapıyı araladı. Karşısındaki bedenin yüzünü daha göremeden boynunda hissettiği kollarla sıcak bir sarılmanın içinde buldu kendini. Sarıldığı adam da oldukça sıcaktı zaten, yanağına değen yanağın alev aldığını hissedebiliyordu.

"Hyunjin?" dedi sorar gibi. Sesi biraz endişeli çıkmıştı. Kapıyı açar açmaz boynuna atlaması o an için pek normal gelmemişti. Uyku sersemi olması yüzünden tam düşenememişti.

"Seni özledim."

Uzun olanın sesi hafif ağlamaklıydı. Geri çekildi ve sevgilisinin yüzüne baktı.

"Saat on ikiyi bir dakika geçtiğine göre cezam bitti. Tam şu an bir hafta oldu."

Jeongin onun bu haline karşı biraz affalamıştı. Onu reddetmedi, elinden tutup içeri çekti ve kapıyı kapattı. Bu sırada Hyunjin sevgilisine tekrar sarılıp başını onun göğsüne yasladı. Kollarının fazlasıyla sıkı olması Jeongin'in oldukça hoşuna gitmişti. Demek bu kadar çok özlemişti.

Elini onun saçlarına attı ve yavaşça okşayıp saç tellerinin arasına öpücük bıraktı.

"Tamam, cezan bitti."

Hyunjin geri çekildi. Kolları hâlâ Jeongin'in boynundaydı ama yüzleri karşı karşıya gelmişti. Hafifçe gülümsedi. Gözleri karşısındaki adamın yüzünde gezinirken belinde yerini alan kollarla tüm vücudu Jeongin'e yapıştı ve dudakları birleşti. Çok fazla sert olmasa da oldukça tutkulu bir öpüşme başladı. Her ikisinin de birbirini öpmeyi özlediği bile çok açıktı.

Hyunjin'in elleri sevgilisinin ensesindeki saçlarda gezinirken Jeongin onun bel boşluğunu okşadı. Küçük olan büyüğün dudağını kavrayıp hafifçe çekiştirdiğinde Hyunjin belli belirsiz sırıttı.

Jeongin dolgun dudakların üzerine son bir öpücük daha bırakıp geri çekildi.

"Ben de seni özledim." Gözleri aşağı kaydı. Kendi parmaklarına kenetlenen diğer parmaklara karşı gülümsedi ve boştaki elini sevgilisinin yanağına yerleştirip elmacık kemiğinin üzerini okşadı.

Hyunjin titrek bir nefes verdi ve ellerini Jeongin'in pijamasının yakalarına kaydırdı.

"Bitti sandım. Aptal mısın? Kaç gündür senin yüzünden stresten ölüyorum. Doğru düzgün ne uyudum ne de yemek yiyebildim."

"Kabul et ama bunu hak etmiştin."

"Özür dilerim." dedi Hyunjin. Jeongin'in dudaklarına kısa süreli bir öpücük bıraktı. "Kendimi tamamen affettireceğim."

Jeongin onun ne yapacağını anlasa da sesini çıkarmadı. Bununla birlikte pijamasının açılan düğmelerini fark ettiğinde iki düğme sonunda sevgilisinin elini tuttu ve onu mutfağa sürükledi.