20' hoseok ile birlikte

7.9K 727 460
                                    

yorum istiyoru-

•••••

"Siz ikiniz. Konuşacak mısınız artık?" Taehyung sakince karşısında ki iki yetişkin adama sordu.

Yoongi erkek arkadaşının yarasına pansuman yapıyor, Taehyung ise sinirle Jungkook'a bakıyordu.

"Çocuk musunuz siz? Ne diye kavga ediyorsunuz?!" Dayanamamış bağırmıştı bu sefer.

Miyeon'u erkenden uyuttuğu için odasına bırakmış, kapısını da hafif olacak şekilde aralık tutmuştu. Seslerden uyanır mı uyanmaz mı diye düşünmüyor, sadece karşısında ki iki adama bağırıyordu.

Fakat iki adamında çıtı çıkmıyordu. Jimin, Yoongi'nin pansuman yapmasına izin veriyor. Jungkook ise başını eymiş, oynadığı ellerine çatık kaşları ile bakıyordu.

Hâlâ sinirliydi. Siniri cidden geçmiyordu.

"Jimin neden kavga ettiniz?" Yoongi sonunda dayanamamış konuşmuştu. Bu durum hiç hoşuna gitmiyordu.

Taehyung ve Yoongi Miyeon'u uyuttuktan hemen sonra birer kadeh şarap içmeye karar vermişlerdi, fakat daha kadehlerini yarılamadan kapı çalmıştı.

Açtıklarında ise bu iki yetişkin adamı kanlar içinde bulmuşlardı.

Yoongi saniyesinde Jimin'i içeri çekip pansuman yapmaya başlamışken, Taehyung ise Jungkook'a arkasını dönüp içeri geçmişti.

Hiçbiri sarhoş değildi. Jungkook ve Jimin'de alkol almışlardı ama daha çakır keyif dahi olmadan birbirlerini yumruklamaya başlamışlardı. Taehyung ve Yoongi'de zaten daha içkiyi bile doğru dürüst tadamamıştı.

"Anlatsana Jimin. Ne susuyorsun?" Jungkook dişleri arasından konuşup boynunu çıtlattı. Derin derin nefesler alıyor, tekrardan Jimin'in yakasına yapışmamak için kendini zor tutuyordu.

Taehyung'un gözleri ise hâlâ Jungkook'taydı. Böyle olacağını bilseydi hiç izin vermezdi gitmesine. Kendine lanetler okuyordu, güzel yüzü kanlar içindeydi resmen. Ama duruyordu da, ne olup bittiğini öğrenmeden ilgi göstermeyecekti ona.

"Beyler, bekliyorum sizi hadi." Taehyung sinirle tekrarladı kendini. Masaya bıraktığı kadehi alıp şarabından bir yudum içti.

Üstünde saten bir yazlık pijama vardı, omuzlarında ise az önce balkonda oturdukları için geniş bir şal duruyordu.

Jungkook gözlerini Taehyung'a çevirdi. Onu gördüğünde siniri az da olsa yatışsada yüzünde gördüğü sıfır mimik ile üzülüyordu.

Jimin'i kıskanmıştı, geldiğinden beri Yoongi onun ile ilgileniyordu ama Taehyung ona sadece sinirli sinirli bakıyordu.

Bir kez daha vurmak istedi Jimin'e, yahut Hoseok'a. İkisinden birisine işte.

"Daha fazla sessiz kalırsanız yemin ederim ikinizi ben döverim artık. Açın şu çenelerinizi!" Sesini yükseltmişti. Dayanamıyordu ikisinin de susmasına.

Yoongi'de sonunda Jimin ile ilgilenmeyi bırakmış, masa da duran diğer kadehi alarak Taehyung'un yanına oturmuştu.

Şimdi göz hapsi alma sırası Jimin'deydi.

"Konuş." Dedi otoriter sesi ile Jimin'e. Jimin ise boğazını temizleyerek ne demesi gerektiğini tarttı kafasında.

"Biz şey... Hoseok ile. Ihm şey-" Lafını Jungkook böldü. "Hoseok ile birlikte Miyeon'u kaçırmış, senin kapının önüne onlar bırakmış!"

Taehyung duyduğu cümle ile afalladı. Donmuştu, ne demek Hoseok? Hoseok ne alakaydı diye düşündü.

"Hoseok ile Jimin ne alaka?" Kaşları çatılırken sordu bu sefer.

for our daughterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin