Episode | 2th

496 49 17
                                    

(Başlamadan, neden bölümlerde Türkçe şarkılar kullandığımı belirtmek istiyorum. Yabancı şarkıların da ayrı bir havası var biliyorum ancak Türkçe şarkıların (özellikle duygusal olan şarkıların) sadece kendi halkına verebildiği duygusal mesajlar var. Ritmi, ezgisi, sözleri ve tonlaması olarak. Bu yüzden ben de en iyi kendi dilimizdeki şarkıların bunu yansıtacağını düşünüyorum. Merak etmeyin, Türkçe dinlemeyen arkadaşlarımız için abuk subuk müzikleri seçmedim. Dinlediğim şarkılardan hepsi. Elimden geldiğince en güzellerini seçmeye çalıştım. Bölümle de anlamlı olması için.)

(Toygar Işıklı - Söz Olur)

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

(Toygar Işıklı - Söz Olur)

[#thinkabout]

Üzerine geçirdiği önlüğün iplerini belinin arkasına uzanarak bağladıktan sonra odadan dışarı çıkarken saçlarını toplayan Lalisa'ya baktı Miyeon. "Güzel, iyi görünüyorsun."

Lalisa başıyla onayladı kendisini. "Yani, artık ne kadar olursa."

Miyeon işaret parmağıyla hemen sol taraftaki barmen masasının tezgahında duran iki tepsiyi gösterdi. "Onları alıp şu iki masaya götürmen gerekiyor." Bu defa barmen masanının karşı tarafındaki iki masayı gösterdiğinde Lalisa başıyla onayladı. "Tamam, anladım."

Miyeon'un yanından ayrılarak barmen masasına doğru ilerleyip tezgahın üzerinde duran iki tepsiyi aldı ve arkasını dönerek masalara doğru ilerledi. İlk masanın siparişini verdikten sonra ikinci siparişi verirken kafenin kapıları açıldı ve içeri girdi iki genç adam. Kasaya ilerleyip sipariş verirlerken Lalisa doğrularak Miyeon'a doğru adımladı ve yanına geldi. Ekrana baktı başını eğerek. "Başka sipariş var mı?"

"Bizimki var." Diyerek yanıtladı kendisini, iki genç adamdan biri. Lalisa bakışlarını genç adamların üzerine çevirdiğinde sarı saçlı genç adam elini kaldırıp tebessüm etti. "Yeni geldik de, anca verebiliyoruz siparişi."

Lalisa iki genç adamı inceledi kısa bir süreliğine. Sarı saçları platin ve dalgalı kahküllü olan genç adam, yanındaki kahve düz saçlarına ters şapka takmış genç adama kıyasla birkaç santim uzundu kendisinden. Muz sarısı bir tişörte beyaz kot bir ceket giymişti, yanındaki genç adamsa buz mavisi bir dirsek kol geniş tişörtle yetiniyor gibi görünüyordu.

"Tamam sıkıntı yok. Siz siparişi verin, hazırlanınca getiririm." Diyerek Miyeon'a baktı. "Bir işin var mı şu an?"

"Henüz yok, neden?"

"Yorulduysan arka odada dinlen patron görmeden. Ben hallederim." Dediğinde Miyeon başıyla onayladı. "Sağol, teşekkür ederim."

Lalisa gözlerini yumup rica ederken Miyeon arka odaya doğru ilerledi. Lalisa kasanın başına geçerken hafiften esnedi ve bıkkınlıkla yutkunarak kaşlarını kaldırıp merakla genç adama baktı. "Evet, siparişiniz?"

"2 Milkshake ve Big Yum menü yeterli gelir mi?" Diye sordu sarışın genç adam yanındaki kahve saçlıya doğru bakarak. Arkadaşı bilmediğini belirterek dudak büzdü. "2 Milkshake yetmeyebilir, 6 kişiyiz zaten."

"O halde 6 yazayım, ortaya da tek bir menüyle hepinizin yiyebileceği şekilde yapalım?" Lalisa öneri sunarken kasada işlem yapmaya başladığında gençler birbirlerini onayladılar. "Olur, o şekilde daha kestirme."

"İyi, sen hallet de ben masaya geçiyorum." Dedi kahve saçlarına lacivert renk ters şapka takmış genç adam. Arkadaşı kendisine baktı. "Tamam, bana bak Jungkook, kalkıp gitmesinler o kadar yol yürüdük zaten kafe bulmak için."

"Tamam söylerim." Diyip onayladı Jungkook adındaki oğlan, arkasını dönüp açık kapıdan bahçeye çıkarken. Lalisa başını kaldırıp sarışın genç adama baktı. "Etrafta bir sürü kafe var, neden yoruldunuz?"

"Ya, diğer kafeler kapalı. Zaten pandemiden kaynaklı çoğu yer kapatılmış. Bir tek burası açıktı, ben de internetten gördüm zaten reklamınızı. O şekilde geldik, oturup bir şeyler içmek için gayet ideal bir yer gibi." Diyerek açıkladı sarışın genç adam. Lalisa başını salladı ekrana bakarken. Mırıldandı. "Anlaşıldı şimdi, bugün niye çok yoğun olduğumuz."

"Efendim?"

"Ah size değildi, öyle genel konuştum sadece. Bugün biraz yoğunuz da." Hafif tebessüm edip işlemleri tamamlayarak fişi aldı ve tezgaha bıraktı ödemeyi yapan genç adamın alması için. "Buyrun."

"Teşekkürler." Genç adam da tebessüm ettikten sonra genç kızın yaka kartına baktı. "Lalisa hanım."

Lalisa bakışlarını genç adama çevirdiğinde şaşırdı. "Eeeh?"

"Yaka kartınızdan okudum." Diyerek güldü genç adam. Lalisa yaka kartına baktıktan sonra güldü. "Haa, anladım şimdi. Önemli değil rica ederim."

Genç adam fişi alıp bahçeye çıktığında Lalisa masayı düzenleyip çöpleri attı ve masalara göz gezdirdi birinin isteği olup olmadığını kontrol etmek için. Derin bir nefes alıp verirken arka odadan patronu çıkıp geldiğinde Lalisa telaşla yaka kartını düzeltip üstünü başını kontrol ederek yanına döndü ve patronuna baktı.

"Lalisa?" Patronu genç bir adamdı, takım elbise yerine daha çok kumaş pantolon ve güzel bir kazakla dolaşırdı. Rahatlığı kadar genişliği de vardı adamın, tuhaftı da.

"Efendim Bay Jynn?" Lalisa son derece telaşlı ve gergin bir şekilde soğuk terler akıtarak patronuna bakarken genç adam sıkıntılı bir ifadeyle kafenin içindeki müşterilere baktı. "Bugün fazla yoğunuz, çok yorulacaksınız gibi."

Lalisa bir an afalladı ve kaşlarını kaldırıp ciddi olup olmadığını kontrol edercesine baktı. Adamın başına taş düşmüştü galiba, ilk defa azarlamıyor da kendilerine acıyordu çünkü.

"Eeeh?" Etrafa baktı daha sonra. "Evet, yorulacağız epey."

Galiba işe 1 saat geç geldiğinden haberi yoktu. Kahkaha atmak istese bile atamayacağının farkında olan Lalisa, toparlandı gırtlağını temizleyerek. "Bay Jynn, bugün sizden mesai istiyorum efendim. Ben bugün mesaiye kalmaya karar verdim."

Evet, adamın gözüne girme vaktiydi artık. Patronu bakışlarını kendisine çevirdiğinde gülümsedi. "Bakarız."

Geleneksel lafını söyleyip uzaklaşırken Lalisa zaferle sırıttı. Bakarız lafı her daim hayır demekti ve geçiştirmek için söylenirdi, Lalisa'nın amacı da oydu zaten. Mesaiye kalmadan eve gitmek.

Zaferle gülümseyerek barmen masasındaki aşçılara doğru seslendi. "6 MİLKSHAKE VE 1 ADET BOL BİG YUM MENÜ!"

(Bölüm Sonu)

"Lalisa'mız Jungkook ile karşılaştı. Biliyorum, klasik sıradan Wattpad kitaplarında olduğu gibi havalı bakışmalar, ilk görüşte aşk yapmak istemedim. Değişik bir kitap olacak, o yüzden ilk karşılaşmada dikkat etmemesini sağladım."

think about® | #drama (✓)Where stories live. Discover now