7♤

121 18 5
                                    

Sabah saat 6'ya doğru kasumi suna'yı 7 8 kere aramıştı. Suna'nın telefonu sessizde olduğu için uyanmamışlardı ama kasumi bunun intikamını almayacak değildi.

Suna ister istemez osamu'nun sarılmasına karşılık vererek uyumuşlardı. Pencereden vuran ışık ilk osamu'yu uyandırmıştı. Gözlerini açtığında kafasını suna'nın göğüsüne gömmüş olduğunu görünce kalbi hızla çarpmaya başlamıştı. Osamu onu uyandırmak istemediği için fazla hareket etmek istemedi.

Suna zaten yeterince yorgundu...

Osamu az da olsa hareket etmek isteyince suna istemsizce osamu'yu kendine daha da çekti. Titiriyordu. Osamu suna'nın ellerinin titrediğini ona bu kadar yakın olduğun da farketmişti. Osamu kendi kendine "nasıl bu kadar kısa sürede ona alışabildim ve sevebildim aynısı onun içinde geçerli mi?" Osamu bu durumda kendi sorgulamaktan başka bişey yapamıyordu.

"Sanırım buna aşk olmak diyorlar... tuhafmış benim durumum daha da tuhaf." Dedi osamu yüzünü suna'ya bakmak için kaldırdığında çok fazla yakın olduklarını fark etti. Çok yakındı osamu onun yüzünde ki her detayı görebiliyordu. Yavasça gözlerini dudaklarına getirince içinden onu öpmek istedi. Osamu daha da yaklaştığında ne yaptığının farkına vardı. İstiyordu ama durmalıydı.

Suna yavasça gözlerini açtı osamu'nun bu kadar yakın olmasını beklemiyordu. İkiside göz göze geldiğin de suna kızardığını hissetti.

"Osamu!!! Ne yapıyorsun? Yatakta o kadar yer varken bana yapıştın çekil."

"Tamam özür dilerim biraz kötü yatıyorum."

"Bu gidişle kapının önünde yatmak zorunda kalacaksın."

"Tamam be ne kızdın. Hem hoşuna gitmedi mi? Kızardığını gördüm suna rintaoru."

"Hayır ne saçmalıyorsun?"

"Tamam tamam yok bişey napıyoruz bugün?"

"Okula gitmicem bugün naparsan yap sen."

"..."

Osamu suna'nın bugün okula gitmeyip akşama kadar yatacağından emindi. Birşeyler yapmak istiyordu bu onun için bir fırsattı ama onunda aklına birşey gelmiyordu.

Ama belkide yanılıyordu. Suna'nın üstünü giydiğini farkettiğin de oda kalkmıştı.

"Nereye gidiyoruz."

"Gidiyoruz?"

"Evet seninle gelicem işte."

"... onigiri sever misin?"

Osamu'nun gözlerinin içi parlamıştı. Bayadır yemiyordu. Onigiri duyunca çok sevinmişti. "Ne diyosun sen bayılıyorum!!!"

Suna osamu'ya üstüne giymesi için bişeyler fırlattı ve çantasını aldı. Osamu giyinirken suna telefonunu eline aldığında yine içini huzursuzluk kaplamıştı.

Kasumi'den gelen aramalar, mesajlar suna'yı herşeyden soğutmaya yetmişti. O böyle değildi.

"Aramalarımı açmamamın sebebini öğreneceğim suna rintarou."

Kasumi'nin bu mesajı içler ürperticiydi.

İkiside hazır oldukların da kapıyı kilitleyip aşağı inmişlerdi. "Hadi ama okulu asıyoruz ve onigiri yemeğe gidiyoruz muhteşem" dedi osamu.

...

Yolda yürürken suna hiç konuşmuyordu. Ara sıra osamu ona bişeyler anlatsa da suskundu. Sürekli etrafı gözlüyordu. Çünkü emindi kasumi heryerden çıkabilirdi.

Sakince yürürlerken suna önlerinde onlara yürüyen iri yapılı birini farketti. Osamu'nun elinden tuttuğu gibi ara sokağa girdiler. Hızlıca koşarken "hey yine ne oldu suna nereye gidiyoruz?" Diye seslendi osamu.

"Sadece koşmaya devam et."

Dedi suna. Sokak iyice daralırken çıkmaz sokağa girmişlerdi. Suna sağ taraftaki kapıya doğru ilerdi. Osamu da arkasından girdiklerinde kendilerini büyük bir bar da buldular. Bara girdiklerin de osamu suna'yı kaybetmemek için elini tuttu. Suna ona dönüp "burada bekle birini görüp geleceğim" dedi ve üst kata çıktı. Osamu bi kenara geçip suna'yı beklerken fazla insan olmasa da kenarda birbirleriyle yiyişen insanları gördü.

Bunu pek takmadı ama devam etti.

...

Neredeyse 10 dakika geçmişti suna hala yoktu. Osamu tam kalkacakken önünü deri ceketli, siyah pantolonlu, orta yaşlarda ama yaşlı birisi kesti.

"Seni buralar da ilk defa görüyorum. Yenimisin?"

"Hayır ben..."

Osamu gerilmişti. Adam onu sıkıştırıyordu. "Hmm aslında fena değilsin hiç sex yaptın mı?" Dedi. Adam bu tür sorular yağdırırken. Osamu korkmaya başlamıştı. Adam elini osamu'nun çenesine götürdü. Osamu onu ittirince sinirlendi. Osamu'ya adım atacakken suna önünü kesti.

"Üzgünüm yaşlı insanlardan hoşlanmıyor"

"Sen kimsin sanane bundan!"

"Ben arkadaşıyım o buraya o iş için gelmedi rahat bırak"

Suna da gerilmeye başlamıştı. Adam fazla ısrar etmeden geri çekildi. "Pekala öyle olsun." Dedi. Suna osamu'yu alıp ön kapıdan başka sokağa çıktı.

Suna osamu'nun iyi olup olmadığını konrtol ediyordu. O bar fazla güvenli olmamaya başlamıştı ama işlerini halletmeliydi.
Sessizliği osamu bozmuştu.

"O adam... kimdi fazla iğrençti."

"Boşver orda takılan alkoliklerden işte."

"Sen nereye gitmiştin?"

"Barın sahibi... tanındığımla görüştüm sadece önemli değil."

"Pekala..."

Osamu suna'nın ona herşeyi anlatmadığını biliyordu. Yani kolay da değildi. Elini onun omuzuna attı. "Oof boşver ee onigiri yemeğe gitmiyormuyuz?" Diye sırıttı. Suna da gülerek ona karşılık verdi.

Azda olsa iyi zamanlar..











Aga bir an önce ortalığı kızıştırsam artık daha aktif yazmaya çalışıcam. Okuyorsanız bunun icin tesekkurler. ACIKTIM MUTFAGIN KAPILARINI ACIN.

It's astronomy, we're two worlds apartHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin