tyunnie!35

76 10 29
                                    

Yaz tatili gelmişti. Herkesin bavulu çoktan hazırdı. Bütün arkadaşlar toplanmıştı. Aralarında en büyükleri olan Yeonjun karavanı sürüyordu. Deniz kenarında birkaç gün konaklayacaklardı.

Yeona uzun zamandır bunu iple çektiği için çok heyecanlıydı. Ablasını son anda ikna etmişti. Sihirli silahını kullanmak zorunda kalmış olması onun suçu değildi. Beomgyu ve Soomin'in arasında henüz bir şey yoktu ama bir şeyler olması için çabalayan Yeona vardı. Sayesinde buraya kadar yol tepmişlerdi. Bir ara ablasından hak ettiği miktarı alırdı.

Taehyun'un kucağında uzanmış kitabını okuyordu Yeona. Çoktan varacakları yere gelmiştiler. Kamp alanındaki küçük bir kafe vardı. Oradaki koltuklara yayılmıştılar. Taehyun, Yeona'nın yaptığı kurabiyelerden yerken kahvesini içiyordu.

Diğerleri ya denizdeydiler ya da çadırlarda dinleniyordular. Karavanda Yeona, Soomin ve Soojin kalıyordu. Diğerleri çadırda kalacaktı.

"Taehyun, ben çok sıkıldım." dedi Yeona kitabının kapağını kaparken. Taehyun'un bakışları hemen ona dönmüştü zaten. Kahvesini masaya bırakıp elini çenesine koydu. Düşünüyordu. Ne yapabilirdiler? Yeona gülüp elinin tersiyle Taehyun'un yanağına yavaşça dokundu.

"Biz de denize gidelim bence. Hem Beomgyu hyungun, Soomin noonaya yakınlaşmaya çalışmasını izler güleriz." Taehyun sinsice kız arkadaşına baktı. Yeona da farklı bir tepki vermemişti zaten.

El ele denize doğru yürürken yol üstünde Kai'ye rastlamışlardı. Kai dondurmasıyla koşarak üstlerine gelmişti. "Siz de mi eğlenceyi izlemeye gidiyorsunuz?" Kahkahası herkesin onlara bakmasına neden olmuştu ama umursayan yoktu. Birlikte deniz kenarına adım attılar. Yeona hızla Taehyun'u kolundan çekip ayaklarını suya sokmasını sağladı. "SOĞUK!" Taehyun hızla kaçmaya çalışırken Yeona onun yüzünden kumların üzerine düştü. Üstündeki elbisesi ıslanırken gülüyordu. Canı acımıştı ama önemli değildi. Yine de bunun acısını çıkarmayacağı anlamına gelmiyordu bu. Hızlıca olduğu yerden kalktı.

Yerinde şaşkınlıkla çivi gibi duran Taehyun ne olduğunu anlayamadan Yeona'ya doğru ittirilmişti. Yeona onu suya çekmeyi planlıyorken Taehyun'un bir anda üzerine gelmesini hiç beklemiyordu. Başı onun göğsüne çarpmıştı. Yakıcı güneşin alnında ikisi öylece duruyordu. Taehyun'un arkasından iten Kai onları öylece orada bırakıp çoktan kaçmıştı. Arada böyle şeyler yapıyordu işte.

"Böyle mi duracağız? Benim bir şikayetim yok aslında." Yeona kafasını kaldırıp dediği şeye güldü. Sorun mu yoktu? Bu güneşte yanmak istiyorsa kendi bilirdi, tabii. "Aptalsın." Ve Yeona kollarını ona sardı. Taehyun ise kafasına öpücük kondurdu.

Çok durmadılar zaten orda. Dedim ya, yanarlardı.

-
aldırmayın yazıyorum
laf olsun diye
sırf bera'm okusun die<3
aşq

tyunnie! u have new text messages from anonOù les histoires vivent. Découvrez maintenant