🕊️İKİLİ🕊️

5.5K 471 190
                                    

"Organik kimya-"

Kapı tıklatılma sesiyle hocamız sözünü tamamlayamamıştı. Ders kimya...

Nöbetçi öğrencinin içeriye geçmesiyle devam eden konuşmasına dikkat kesildim.

"Hocam, Arif Çevik ve Amine Cennet Ayverdi'yi Hatice hoca çağırıyor. Öğretmenler odasında."

Duyduklarımla şaşırırken başımı Arif'e çevirmiştim. Sırasında duruyordu. Acıyan kalbimle başımı eğip önüme döndüm. Özür dilerim...

"Arif ve Cennet, gidebilirsiniz."

Hocanın konuşması üzerine sıramdan kalkıp kapıya doğru ilerledim. Sınıftan çıktığımızda nöbetçi öğrenci kattaki yerine geçmişti. Sessizce merdivenleri inmeye başladık. Utanıyorum. Arif'i görünce yatsı namazımın ardından ettiğim dualarım geliyor aklıma. Tövbe ettim ben Rabbime. Affet...

"Amine..."

Duyduğum sesle başımı kaldırdım. Başı eğik hâlde duruyordu. Onu bulanık görüyorken gözlerimi kırpıştırdım.

"Durdun."

Gözlerimi etrafta gezdirdiğimde merdiven bitiminde olduğumu gördüm. Aklıma gelenle dudağımı araladım.

"Özür dilerim-"

Boğazıma oturan yumruyla kalakaldım. Başını daha çok eğip öğretmenler odasına doğru ilerlemeye başladı. Beklettiğimi söyleyecektim. Söyleyemedim. Kaldım. Özür diledim. B-ben...

Gözlerimi sildikten sonra başımı kaldırdım. Öğretmenler odasının önünde bekliyordu. Vakit kaybetmeden yanına doğru ilerledim. Öğretmenler odasına geçmiştik.

Gözlerimi odada gezdirdim. Birkaç hoca dışında kimse yoktu. Hatice hoca sonradan gelecek sanırım. Odada gözükmüyor çünkü.

"Hayırdır gençler?"

Nuri hocanın sesiyle hocaya dönerken Arif'in sesini duydum.

"Hatice hoca bizi çağırdı, hocam. Onun için geldik."

Başını hafifçe sallayıp konuşmaya başladı.

"İyi bakalım. Öğleden sonra ilk saat sizinleydi de mi dersimiz?"

"Evet hocam."

Arif, benim yerime de cevap veriyordu. İçten içe memnun olsam da rahatsız edici bir durumdu. Sanki onun üzerine yığmış gibi.

"Sizi dinlemek istiyorum. Sınıfça konferans salonuna ineriz."

"Hayır ama..."

Parmaklarımla oynarken Nuri hocanın sesiyle duraksadım.

"Neden hayır, Amine Cennet?"

Başımı hızla kaldırmıştım. Ben onu içimden söylemedim mi?

Gözlerim Arif'e giderken Nuri hoca devam etti.

"Bir sorun yok de mi?"

Hemen atıldım.

"Evet."

"Hayır."

Arif'e döndüğümde bana dönmüştü. Başını eğip çevirdiğinde hafif yanan yanaklarımla önüme dönmüştüm.

"Hangisi?"

Boğazımı hafifçe temizleyip dudağımı araladım.

"Yani hayır-"

"Evet, sorun yok."

Allahım aynı şeyi söylüyoruz. Off!

Nuri hocanın gülüşü kulağıma gelirken diğer hocalar da gülüyordu. Sıcakladığımı hissettim. Neden böyle olduk biz?

CennetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin