🕊️SEVMEK🕊️

4.7K 408 117
                                    

"Seninle evlenmek istiyorum, Amine. Kabul eder misin?"

Sızlayan burnumla gözlerimi masaya çevirdim. Kalp atışlarım çok sert atıyordu. Duaların kabul olma vakti varmış. Ninem bana hep böyle söylerdi. Ağlayışlarımızdan Rabbimiz haberdarmış. Ondan ayrı kaldığım her gün daha iyi anladım. Umutlu olmanın değerini anladım. Bir kalbi sevmenin çetin olduğunu söylerdi ninem. Ve zorluğuna rağmen sevmeyi bırakmak istemenin daha çok canı yaktığını. O yıllar daha iyi anladım. Birini sevmenin değerli oluşunu bildim fakat karşılık bulmanın güzelliğini anlatamıyorum. Bu... Bu çok ayrı.

Arif'in yanında içimden geldiği gibi davranmalarım ve kendimi rezil ettiğimi düşünmelerim, aslında onu kendime ayna görmemdendi. Ben, o olmuştum. O benim bir parçam oldu. Ondan uzak kaldığım süre boyunca onu sevmenin yanında sevmeyi de sevdim. Sevmenin güzelliğini daha çok anladım. Onun yanında her ne kadar lise öğrencisi olsam da sevmenin o çetin ve tatlı yanlarıyla olgunlaştım. Sevmek ne güzelmiş...

Başımı kaldırdığımda başını eğmiş hâlde duruyordu. Hiç değişmemişti. Fiziksel özelliklerimizde elbet değişiklikler vardı ama hissediyorum, biliyorum ki sevgimiz hiç değişmedi. Yaşadığım zorlu dönemlerde ona duyduğum sevgim bana arkadaş olmuştu. Ben tek başıma ağlamadım.

Dayımı göremedim. G-gidemedim. Dayımın gözleri kapalı olmazdı ki. Hep gülerdi. İnanamadım. Sınavlara zorlukla girip çıktım. Ç-çok zordu. Sonra Sevimli'nin hastalanması. O-o da gitti. Gece vaktiydi. Artık havlamıyacaktı bana. Arif'i anlatamıyacaktım ona. Arif...

Sevimli'yi tek başıma toprağa gömmedim. Hareketsiz tüylü bedenine tek başıma sarılmadım. Tek başıma ağlamadım. Arif vardı yanımda. Onun sevgisi vardı...

"A-arif..."

Yanaklarımdan hızla süzülen yaşlarla başımı eğdim. Sonra onun sesi geldi kulağıma. Benden haber alamamışken sesindeki duygu hiç mi değişmez? Sanki sesiyle yüreğime sarılıyor. Ben ona sarılıyorum.

"A-amine..."

Başımı yavaşça kaldırıp gözlerimi ona çevirdim. Gözleri kızarıktı. Kalbime çöken ağırlıkla yutkunamadım. Onu bulanık görüyorum. A-arif...

"S-sana haber veremedim. B-ben özür dilerim. Neden diye sormayacak mısın? Seni habersiz bıraktığım için bana kızmayacak mısın?"

Boğazımı zorlayan yumruyla yutkunamıyordum. Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. B-ben onu gördüğüme mutluyum, mutlu olacağımın hayalini kurmuştum. Ben mutlu olmalıydım değil mi? Fakat şimdi ağlıyorum. B-ben mutluyum ama...

"Ben seni beş yıl beklemedim ki Amine. Ben seni, seni ilk gördüğüm günden beri bekliyorum. Neler yaşadığını bilmemin ne önemi var? Sen Amine'sin. S-sen beklemekten sıkılmadığım, her gün yüreğinden öptüğüm Amine'msin..."

Sımsıcak olan yanaklarımla hareket edemiyordum. Gözyaşlarım kurumuştu. Kalp atışlarımı duyuyorum. Arif...

Değişen yüz rengiyle sıcak yanaklarımı hissettim. O da benim gibi utanmıştı.

"Amine..."

Aklıma gelenle yanaklarım kasılırken içimden geçeni söyledim. Gülümsüyordu. Kalbim...

"Kabul ediyorum."

🕊️

Kısa oldu farkındayım. Hani bazı anlar olur da kendini dinlemek ister ya insan. Bu bölüm sonu da böyle oldu. Bölüm sonu böyle olmalıydı. Hem böylelikle sizi de fazla bekletmemiş olurum diye düşündüm. Bölümün ruhuna haksızlık etmek istemedim. Sevmek...

Bölüm nasıldı?

Amine Cennet?

Arif?

Düşüncelerinizi paylaşırsanız sevinirim. Bakalım neler olacak sonraki bölümlerde 💙

Kendinize iyi bakın. En güzele emanetsiniz. Selamün Aleyküm 🕊️🌿



CennetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin