Bölüm 2

3.6K 224 104
                                    

"Çiçeğim. Sen çiçeği mi istedin yoksa?"

"Hıhı. Abicim bana çiçeyi veyiy misin?"

"Al bakalım Nevra'm. Tıpkı senin gibi parlak ve beyaz."

"Hihi. Abicim kaydesimi göyebiliy miyim?"

"Uyuyor ama çiçeğim."

"Söz veyiyoyum uyandıymayacağım. Çiçeyimi gösteymek istiyoyum."

"Kardeşini uyandırmadan nasıl göstereceksin çok merak ettim."

°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°
~Hayatta öğrendiğim her şeyi 3 kelime ile özetleyebilirim.
Hayat devam ediyor.~
🌿

~Fırtınaoğlu Ailesi~

Fırtınaoğlu ailesi kızları Nevra'nın yaşadığını 11 yıl sonra öğreniyorlardı. Esrarengiz bir mektup sabah kapının çalınıp bırakılmasıyla ev halkı salonda toplanmış ne yapacaklarını düşünmeye başlamışlardı. Kim bırakmıştı mektubu?

Evin babası oturduğu koltuktan kalktı ve sakalını sıvazladı. Elindeki kağıdı sehpaya koydu.

Birileri artık konuşmalıydı.

"Eşyalarınızı toplayın. Adana'ya gidiyoruz. Kızım o adamın elindeyken burda oturup şirket mirket yönetemem."

Boydan boya olan camdan dışarıya baktı Taner Bey. Sıkıntıyla tuttuğu nefesi dışarıya verdi.

"Köyde kalacağız. Bir ev tutarız orda. Köyde kimse bizi tanımaz. Kızımla bağ kurmaya çalışırız. Bize alıştıktan sonra gerçekleri söyler ve yanımıza alırız."

Kaşlarını çatıp karşısında oturmuş evin babasının dediklerini pür dikkatle dinleyen aile bireylerine baktı.

"İtiraz istemiyorum. Şimdi herkes valizine sadece çok gerekli olan eşyalarını doldursun. Tablet, bilgisayar, müzik çalar, oyun konsolu hiçbir şeyi yanınıza almayacaksınız. Sadece telefonlarınız yeter."

Ailenin ikinci oğlu Ufuk, ayağa kalktı ve babasına karşı çıktı.

" Baba Nevra kaçırıldı anladım ama bir insan nasıl annesini veya babasını unutabilir ki? 5 yaşında birisi çoğu şeyi anlayabilir. Dün anne dediği insanı unutup bir başkasına anne demesi tuhaf değil mi?" derin bir nefes alıp diğer aile üyelerine döndü.

"Haksız mıyım? O zamanlar küçüktü peki ya şimdi? Hiç mi polise gitmedi?"

Ailenin annesi Nevin Hanım oğlu Ufuk'un elinden tutup geri otutturdu.

Elinin tersiyle göz yaşlarını silip gülümsedi.

"Ufuk oğlum... Nevra'yı bizden kaçırdılar. Gitti o... Öldü sandık." sesi titremeye başlayınca yutkunup bakışlarını tavana çevirdi. Göz yaşlarını geri gönderip konuşmasına daha kakarlılıkla devam etti.

"11 yıldır kızım yok. Şimdi bir ümidimiz varken onu kaybedemem. Belki başına bir şey gelmiştir bilemeyiz. Unutmuş olabilir bizi. Önyargılı davranma oğlum."

Ufuk oturduğu koltuğa yaslanıp kollarını birbirine bağladı.

"Hala saçma geliyor."

Evin en küçüğü Semih Anıl kollarının arasına aldığı yastığı bırakıp ayağa kalktı.

"Konuşmanız bittiyse odama gidiyorum. Daha toplamam gereken bir valiz var." demesiyle babasının gözleri parladı.

"Tabi oğlum. Arya'yı da aşağıya çağırırsan iyi olur."

NEVRATempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang