1.1K 101 78
                                    

"Jungkook!Yoongi! Uyanın hemen!" gözlerimi açıp neler olduğuna baktım. Taehyung yine başımda barınıyordu. Ama kuzenine de bağırmıştı. Bir dakika, göğsümde biri yatıyordu... siktir Yoongi.

Yoongi hâlâ uyumaya devam ederken başının altındaki kolumu çekemediğim için yarım kalkmıştım. "Jungkook bu hal ne?! Sana güveniyorum sen ne yapıyorsun olum? Kalk çabuk." elim ayağıma dolanırken kolumu tam Yoongi'nin başından çekiyordum ki belime daha çok sarılıp göğsüme sindi. "Taehyung bak düşündüğün gibi değil. Gerçekten ben bir şey yapmadım. Biliyorsun sarhoşken kafam yerinde olmasa da her şeyi hatırlarım. Yoongi beni odasına getirip yanında yatmamı ve ona sarılmamı istedi. Gerçekten üzgünüm ben bir şey yapmadım."

Yüzüme bir şey demeden bakıp Yoongi'yi sarstı. "Hyung, hyung uyan." Yoongi sadece kaşlarını çatıp yüzünü boynuma gömmüştü. "Tae bari bir şey söyle. Bak gerçekten ben bir şey yapmadım." omuzlarını düşürüp başını salladı. "Özür dilerim dinlemeden sana yüklendim." dedikleriyle rahatlarken gülümsedim.

"Ne özürü bebeğim? Böyle bir arkadaşın var, Yoongi tabii bana düşecek." Yoongi'nin bedenini saran kolumun üstünü çimdikledi. O değil de Yoongi neden uyanmamıştı hâlâ? Aklıma takılan soruyla kaşlarımı çattım. "Tae, neden uyanmadı Yoongi hâlâ, normal mi bu?" Taehyung kıkırdadığında şaşırmıştım. Gülünecek ne vardı ortada?

"Yoongi baya bi ağır uyur. Sesle değil de, bedenini sarsman lazım uyanması için."

"Oha, bu nasıl bir uyku aq."

"Imm, küfür etme." bakışlarımız Yoongi'ye döndüğünde bize gülümsedi. "Günaydın, bir şey mi kaçırdım?" sikeyim sesi neden bu kadar çekiciydi ki? Dudaklarımı ısırıp yeni uyanmış yüzünü incelemeye başladım. O sırada da Tae cevapladı Yoongi'yi. "Günaydın hyung, kahvaltıyı hazırlıyorum. Gelirsiniz, bir şey konuşmak istiyorum." masum masum başını sallayıp Tae'nin odadan çıkışını izledi. Sonra bana dönüp yine sevimlice gülümsedi.

"Günaydın." gülümsemesiyle dayanamayıp ben de gülümsedim. Daha yeni tanıştığım biriyle nasıl hâlâ aynı yatakta sarmaş dolaştım bilmiyorum ama hiçte şikayetçi değildim. "Günaydın." diyebildim sonunda. Birbirimize gülümseyerek bakarken yüzünü yüzüme yaklaştırıp yanağımdan öptü. Tanrım kalp krizi geçiriyorum sanırım, yardım et!

Yüzümdeki şaşkın ifadeye rağmen hâlâ gülümsememi silemediğim için bu aptal halime kıkırdayıp kalktı yataktan. Pozisyonumu bozmazken içimdeki sikik dejavu hissine sövüyordum. Tuvaletten çıkıp geri odaya girerek yine üstünü gözümün önünde değiştirmişti. Has... göte bak.

"Sahip- öhm! Jungkook sen de giyinip gel hadi." ben bir şey demeden yine yanağımdan öpüp çıkmıştı. NE OLUYORDU ANASINI SATAYIM YA?! Benim haberim olmadan biz çıkmaya mı başlamıştık. O zaman sevişelim amk, sevgili olan insanlar sevişirler, değil mi?

Kafamda kurduğum görüntüleri dağıtıp tuvalete girdim. Ben de işlerimi halledip yanlarına gittiğimde ikisi de baştan aşağı beni süzmüş ve bana kınayıcı bakışlar atmışlardı. Ne vardı amına koyayım ya, eşofman tişört duruyorduk işte. Umursamayıp Yoongi'nin yanına attım kendimi. Ağzıma salatalık, peynir, zeytin falan atarken Yoongi de gülümseyerek bana bakıp küçük bit salatalık parçası alarak yemeye başladı. Beni mi taklit ediyordu o? Yok canım.

Tabağıma punkek koyduğumda o da koyup üstüne çikolata sürerek yemeye başlamıştı. Daha tabağındaki punkek bitmeden yenisini alıp aynı şekilde çikolata sürerek benim tabağıma koyduğunda Tae'yle ne tepki vereceğimizi bilemezken gülümseyerek teşekkür ettim. Yeni tanıştığı birine neden bu kadar iyi ve yakın davranıyordu bilmiyorum ama beni yakından tanıyormuş gibi davranıyordu. Ben de mi öyle davransam ki?

My Private Cat - {YoonKook}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin