-1-

5.1K 211 261
                                    

Genç kız kasiyerin okuttuğu ürünleri alıp elindeki boş poşete koyuyordu.

Kasiyer günün yorgunluğundan gelen bitkin sesiyle konuştu:
"206 yen."

Genç kız elinde tuttuğu cüzdanının fermuarını çekip içindeki parayı uzattı. Kasiyer parayı kasaya koydu ve öncekinin aksine sesine neşe katmaya çalışarak tekrar konuştu:
" İyi günler yine bekleriz."

Genç kız, kasiyerin cümlesini kafasıyla onaylayıp iki elinde bir poşetle dışarı adımladı. Hava yağmur bulutlarıyla kaplanmaya başlamıştı genç kız aceleyle evin yolunu tuttu.

Caddeye geldiğinde kırmızı ışık yanıyordu. Etrafına baktığında çocuk parkı gördü çocuklar oynarken onları izleyen 2 serseri kılıklı 1 de onların ayak işçisi olarak görünen kişi gördü. Üçünün de  saçı sarıydı. Genç kız düşündü ' ne çok sarı var şu Japonyada'.

Yeşil ışık yanmıştı kız yaya geçidinden geçerek karşı tarafa adımladı. Evine 5 dakika yol kaldığı vakit etrafına çokça duyduğu çete olan moebius 'tan bir kaç adam çıktı.

Hepsi pis pis sırıtıyordu. Genç kız 'benimle işleri yoktur' diye düşündüğü için yanlarından geçip gitme kararı aldı. Fazla paniklememişti çünkü onların bildiği dövüşle kızın bildiği dövüş arasında dağlar kadar fark vardı. Onlar sadece vuruyorlardı, taktik ve teknik denen şey onlarda yoktu. Fakat kız babasından aldığı karate eğitimi sayesinde kurallara da hakimdi.
Tek eksiği erkeklerde olan fazladan kas gücü.

Kız tam bir adamın yanından geçecek iken adam kızın kolunu tuttu. Kız bir adama bir de tuttuğu koluna baktı.

Kız bıkkın ve resmi bir ses tonuyla konuştu:
"Evet evet niyetinizin farkındayım fakat bunu gerçekleştirmek için fazladan bir 5-6 adam daha lazım aksi takdirde o işlemi ben sizde gerçekleştireceğim."

Adamlar kendi halinde minik minik hırıltılı kahkahalar atmaya başladılar.

Kız kafasını yukarı kaldırdı yağmur çiseliyordu. Yüzüne düşen yağmur taneleri onu sinirlendirdi çünkü bir kedi misali ıslanmaktan nefret eder ve çabuk hastalanırdı.

Sonra düşündü filmlerde izlediği sahne şu an karşısındaydı. Yağmur yağarken havalı ve ağır bir şekilde ana karakter ona sataşan adamları pataklardı. Bunun bir şans olması lazımdı. Ama bir şey eksik onu izleyen ve etkilenmesi gereken bir kaç insan.
Etrafına baktı ama evlerden başka bir şey yoktu. Kolunu tutan adam konuştu:
"Hiç bakınma seni kurtaracak prensin gelmeyecek".

Genç kız küçük bir kahkaha patlattı.
Derin bir nefes aldı ve konuştu:
"Çünkü tam karşınızda duruyor."

dediği gibi elindeki poşetleri kenara  koyup adamın kolunu kıvırdı ve sırtına bastırdı, arkadan gelen adamı halletmek için de kolunu kıvırdığı adamdan destek alıp diğer adama havada iki ayağıyla bir tekme savurdu. Ve kolunu kıvırdığı adamın hiç acımadan kolunu kırdı. Adam acıyla inledi.
"S*ktiğimin karısı."

Kız onaylamaz bir tavırla kafasını iki yana sallamaya başladı aynı zamanda ağzından üç tane 'cık' döküldü.

(Ya şimdi onu nasıl yazacağımı bilemedim cık dedim ama anlamışsınızdır siz hani teyzeler hiç yakıştı mı anlamında ağzından 3 kere ard arda bi ses çıkarır ya o)

Adamın yerde yatan kafasını saçlarından tutup kaldırdı ve konuştu:
"Ben terbiyeli biriyim bu yüzden o lafı sana iade etmek zorundayım eğer fazla azdıysan ya git p*rno izle ya da bir hayat kadınıyla görüş."

Arkadan saldıran kişiyi son anda farkeden kız yana çekilir ve adam diğer adamın üstüne düşer. Kız yağmurun getirdiği ıslaklık yüzünden üşümeye başlar. Kenara koyduğu poşetleri alır ve eve doğru yürümeye başlar yürüken arkasında bir kıpırtı hisseder. Arkasını döndüğünde o adamlardan birinin elinde bir bıçak vardır tam sırtına batıyormuş ki yandaki sarışın çocuk adamın kolunu tutup onu engellemiş.

Genç kız çocuğa dikkatli baktığında onun parkta gördüğü serseri tipli çocuklardan biri olduğunu farketti.

Kıza biraz şaşkınlık biraz da endişeyle karışık sorar:
"İyi misin?"

Genç kız sakinlikle cevaplar:
"Evet."

Çocuğun sarı saçları anlının önünden başlayarak bir kısmı toplanmıştır. Yandaki saçları yağmurdan dolayı yüzüne yapışmış duruyordur.

Kız iyi olduğunu göstermek amaçlı bir gülümseme sunar. Ve konuşur:
"Bu arada teşekkürler arkamdan geldiğini görememişim. Bir nevi hayatımı kurtardın."

Çocuk, kızın iyi olduğunu inanmış bir şekilde konuşur:
"Rica ederim mm..."

Kız adını sorduğunu düşünerek konuşur:
"Cordelia"

Çocuk biraz şaşırmış ve sorgulayıcı bir şekilde karşısındaki kıza bakar.
"Baban shakespeare seviyormuş galiba Kral Lear 'ın kızı Cordelia."

Kız kafasını hafif yana eğdi.
"Galiba."

Çocuğun arkasından diğer çocuk seslendi:
"Mikey hadi gitmemiz lazım bizi bekliyorlar."

Çocuk konuştu:
"Geliyorum ken-chin. Görüşürüz Cordelia."

Cordelia:
"Görüşürüz... Mikey."

Mikey gülümsedi ve arkadaşlarıyla beraber diğer sokağa girerek gözden kayboldular.

Cordelia hızlı adımlarla eve yürümeye başladı. Fazla ıslanmıştı ama sinirli hissetmiyordu. Evin kapısının önüne geldi ve kapıyı 3 kez ard arda tıklattı. Kapıyı annesi endişeli ve kızgın bir yüzle açtı.

"Nerede kaldın Cordelia yağmur yağıyor çok ıslanmışsın Tanrım!"

Cordelia yalancı üzgün bir ses tonuyla:
"Üzgünüm anne yolda bir kaç kişi önüme çıktı kurtulmak için fazladan bir kaç dakikaya ihtiyacım vardı."

Annesinin kaşları çatılmıştı:
"Sana bir şey yapmadılar değil mi?"

Kız alayla konuştu:
"Sence?"

Annesi:
"Dalga geçme benimle yaralanbilirdin."

Kız içeri geçip elindeki poşetleri mutfak tezgahına bırakıp konuştu.
"Ne yapsaydım ya ben mi gelin beni taciz edin dedim."

Annesinin kaşları bu sefer yukarı kalkmıştı.
"Bir şey yapamadılar değil mi?"

Kız:
"Dedim ya anne 'Hayır' diye her neyse boşver, ben duş alacağım fazla ıslandım."

(Kız ıslanmayı sevmiyor ama tabi kişisel bakımını yapıyor yani.)

Kız duş için gerekli şeyleri alıp banyoya geçti. Sıcak suyun vücuduna değmesiyle mayıştı.

Yaklaşık 15 dakika sonra duş kabininden çıktı. Kurulanip giyindi ve annesinin yanına mutfağa indi.

Kız sordu:
"Anne saçlarımı mı kestirsem?"

Annesi:
"Saçmalama o kadar uzattın."

Kız bıkkın bir sesle:
"Ama dövüşürken sorun çıkarıyor."

Annesi:
"O zaman dövüşme."

Kız:
"Ama bu aralar çeteler arttı yani her an bilmiyorum bir şey olabilir bugünkü gibi."

Annesi:
"Ay bilmiyorum Cordelia babana sor."

Kız annesinin doğradığı havuçlardan bir tane ağzına atıp konuştu:
"Pekiiii."

Kız adımlarını mutfaktan salona çevirdi ve bir film aramaya başladı.

Selamm ilk defa hikaye yazıyorum biraz heyecanlandım fazla bir işim olmadığı için sık bölüm atmaya çalışacağım. Cordelia ismi de King Lear kitabında görmüştüm hoşuma gitmişti karakteri falan o yüzden koydum :)

Tokyo Revengers Fan FictionWhere stories live. Discover now