Mikey büyük bir hayal kırıklığı içinde kıza doğru koştu. Mikey kızın önüne eğilip kızın başını kucağına aldı. Kanın durması için de ceketiyle baskı uyguluyordu. Hanma da bu fırsattan yararlanarak oradan tüydü. Kız zor bir fısıltıyla konuştu: "Mikey." gözünden gözyaşı aktı kızın, devam etti. "Üşüyorum."
Çocuk duydukları karşısında gözyaşlarına hakim olamadı. Gözlerinden yaşlar taze ve sıcak bir şekilde yanağına dökülüyordu. "Dayan Lia, ambulansı arayacağım." deyip elini cebine atıp telefonu buldu.
Çocuk ambulansı aradı, olayı ve durumu anlatınca ambulans, 15 dakika için de gelebileceklerini söyledi.
Kız ilkten bir sıcaklık hissetsede kanın vücudundan boşalması onu hem üşütüyordu hem de canını yakıyordu. Kız tekrar konuştu: "Ölmeyeceğim, değil mi?"
Çocuk sinirle karışık sitemle konuştu: "Tabi ki ölmeyeksin!"
Kızın yüzüne hüzünle karışık bir gülümseme yayıldı.
Çocuk, kızı neşelendirmek istermişcesine konuştu: "Hep başkalarının kanını gömleğinde taşırdın, ama şimdi kendi kanın gömleğine sindi şapşal."
Kızın yüzündeki gülümseme söndü. "Karma, gerçekten varmış."
Çocuk, kızın yüzünü asık görünce yanlış bi şey söylememek için sustu.
Kız son konuşmalarını yapar bir halde konuşmaya başladı. "Yine bir cumartesi akşamı yağmurlu bir gün de seninle burada tanışmıştık." durdu ve derin bir nefes alıp devam etti. "O gün benim için güzel şeylerin başlangıcı idi. Ve bugün yine bir cumartesi akşamı yağmur yağıyor ve ben sana veda ediyorum."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kız ağlamamak için alt dudağını kemiriyordu ama gözleri onun bu tutumuna isyan edip gözlerindeki tüm yaşları tek seferde harcıyordu sanki.
Çocuk duydukları karşısında dona kaldı. Resmen kız ona veda ediyordu. "Saçmalama Lia. Ölmeyeceksin dedim sana."
Kız sitem etti. "Görmüyor musun Mikey? Yalan söylemeyi kes. Lütfen seninle son konuşmamı anlamlı yapmama izin ver."
Çocuk konuşacakken kızın ağlamamaya çalışan yüzünü görünce sustu.
Kız: "Başım dönüyor kan kaybından dolayı bu yüzden iyi dinle."
Kızın kanı sanki hep bu anı beklemiş gibi karnındaki delikten boşalırken kız bu durumu umursamamaya çalışıyordu son sözlerini anlamlı kılmak için. "Senin için ölürüm demiştim hatırladın mı? O zaman gerçekleşeceğini düşünmüyordum, ama bak tuttum sözümü. Seni seviyorum, bizi unutma." deyip seğiren gözlerini huzura kavuşmak için kapattı.
Kızın gözleri kapalıyken gözünden son bir yaş düştü. Çocuk artık tutamadığı hıçkırıklarını saldı. Hüngür hüngür tüm dünya başına yıkılmış gibi ağlıyordu. Aşık olduğu kadın kendisinin çete kavgaları yüzünden ölmüştü. "Neden, neden sen?"
