Sinir Krizi

345 31 23
                                    

      Taehyung kendisininkinden farklı bir yatakta uyandı.İlk defa farklı bir yerde uyanıyordu.Yataktan kalktı ve karşısındaki aynaya baktı.Üstünde kendisine hafif küçük gelen gri bir pijama takımı vardı.Saçları terden alnına yapışmıştı.Yanında uyuduğu çocuksa yatakta yoktu.Odanın içindeki banyoya girip işlerini halletti ve elini yüzünü yıkadı.Sonra ise odadan çıkıp aşağıya indi.Çocuğa seslendi:
-Yoongi.Yoongi nerdesin?
Yoongi mutfak kapısından kafasını çıkararak:
-Buradayım,bir şeyler hazırlıyordum.
Taehyung Yoongi'nin yanına gitti.
Taehyung:
-Hmm. Bebeğim seni istiyorum.
Yoongi:
-Ha.Ne?Pardon?
Taehyung:
-Sevişelim işte.Artık sıra sende.
Yoongi:
-Şimdi mi?Hemen?
Taehyung:
-Evet şimdi,hemen.
Yoongi:
-Şey Tae kendimi hazırlamam lazım benim.
Taehyung:
-Sorun değil hazırlayana kadar bekleriz Yoon.
Yoongi ocağın altını kapatarak:
-Peki öyleyse.
Taehyung Yoongi'yi elinden tutarak odaya çıkarttı.Odaya girdiklerinde ise çocuğu hızla yatağa fırlattı.
Yoongi:
-Tae...Taehyung ya-yavaş lütfen.
Taehyung:
-Sakin ol çocuk bir şey yapmıyorum.
Yoongi sakin olmaya çalışarak yatağa yerleşti.Taehyung üstüne çıkarak dudaklarına abandı.Hızlıca öpüyor ufak ısırıklar bırakıyor ve çocuğu şoka sürüklüyordu.Yoongi bir süre sonra nefessiz kalarak Taehyung'u hafifçe itti.
Taehyung çocuğun bu hareketiyle; çocuğun üstünü bir çırpıda çıkarıp ters çevirdi.Çocuğun omurgasında boylu boyunca dilini gezdirdi.Sonra ise poposun hızlı bir tokat attı.
Yoongi bağırarak:
-Yaa acıyor Tae.
Taehyung kıkırdayarak:
-Alışacaksın Yoon alışacaksın.
Taehyung çocuğu sırt üstü tekrar yatırıp yüzüne baktı.Çocuğun yüzü kızarmış gözleri hafif dolmuştu.
Taehyung:
-Sakin ol çünkü:Biraz canın yanacak çocuk.
Yoongi:
-Ya-yakmasan.
Taehyung kafasını iki yana sallayarak:
-Olmaz.
Yoongi:
-Ama...Ama neden?
Taehyung:
-Çünkü: Gerçekten kibar biri değilim Yoongi.Benim aklımı karıştıramazsın.Buna izin vermem.Benden birşeyler alıp kendine sevgili yapamazsın.Anlıyor musun çocuk?
Yoongi:
-Ben aklını karıştırmadım ki, her şeyi kendin yaptın sen.Sevgilim ol istemiyorum Tae.Sadece öyle gelişti olaylar.Biraz takıldık o kadar.
Taehyung çocuğum boynunu hafifçe sıkarak dudaklarını tekrar öpmeye başladı.Öpüşünü hızlandırırken boğazını biraz daha sıktı.Yoongi nefes alamıyor ve debeleniyordu.Karşılık vermese bile Taehyung onu aynı tutkuyla öpüyordu.Korkuyordu bedeni titriyordu ama adam bunu fark etmiyordu.Taehyung durup elini boynundan çektiğinde hızla elini boynuna götürüp birkaç kere öksürdü.
Yoongi:
-Tae ne olur yapma?Nefes alamadım.Korktum.Korkuyorum.Onların dediği gibi biri olmak zorunda değilsin Tae.
Taehyung:
-Bunu kabul eden sensin çocuk.Bana ilk gelende sensin.Ayrıca daha yeni başladım.
Yoongi:
-Alışmama izin vermiyorsun.Söylediklerinle yaptıkların farklı.
Taehyung:
-Yavaşım işte.
Yoongi:
-Bu yavaş falan değil Tae.Sana açıkça söylüyorum.Korkuyorum diyorum.Beni dinlememen için gerekçen ne?Sana hiç bir şey yapmadım ben.
Yoongi yataktan doğrulurken Taehyung onu tekrat yatağa itti.
Taehyung:
-Sakin ol ve kıpırdama çocuk.
Yoongi:
-Sözlerim senin için bir şey ifade etmiyor anlaşılan.Sakin olmayacağım ve kalkmak istiyorum.
Taehyung yataktan kalkarak dolaba yöneldi.Yoongi ne yaptığını izliyordu.Eline bir kemer alarak yatağa geri döndü.
Taehyung:
-Elini uzat.
Yoongi:
-Yok daha neler, istemiyorum Tae.
Taehyung çocuğu dinlemeden ellerini alıp kemerle yatak başlığına sıkıca bağladı.Yoongi daha çok titremeye başlarken bağırdı:
-Taehyung çöz beni.
Taehyung kafasını iki yana sallayarak çocuğun dizlerine oturdu.
Yoongi bağırarak:
-Çöz dedim sana.
Taehyung:
-Yoksa ne yaparsın çocuk?
Yoongi'nin nefesleri sıklaşmıştı.Derin derin nefesler alıyor ağlamamaya çalışıyordu.
Yoongi:
-Bi-bir şey yapamam.Taehyung çöz lütfen.
Taehyung çocuğu dinlemeyerek ağırlığını biraz daha verdi:
-Bir şey yapmıyorum ki.
Yoongi'nin gözünden bir damla düştü:
-Yapma.Yapma Taehyung.
Taehyung Yoongi'nin saçlarını okşayarak:
-Korkuyor musun?Hiç bir şey yapmıyorum Yoongi.Dokunmuyorum bile.Elini bağlamamdan hoşlanmadın mı çocuk?
Yoongi daha fazla ağlamaya başlamıştı.Kendine engel olamıyordu.Midesi kasılıyor ve bulanıyordu.Elini kurtarmak için hızlıca çekti.İp olan kemer hızlından dolayı bileğini kesti.Canı yanınca daha fazla ağlamaya ve debelenmeye başladı.
Taehyung:
-Sakin ol çocuk kendine zarar veren sensin.
Yoongi bir kaç kez daha kemeri çekiştirip durdu.
Yoongi:
-Tae.Tae dur.Durmalısın.Çöz çöz beni.İyi değilim.Yapamam.Tae yalvarırım yapma.Bileğim acıyor.Tae...Lütfen.
Taehyung aldırmadı:
-Uslu dur.
Yoongi:
-Söyledikleri gibi birisin sen.İğrençsin Taehyung.Seninle yattığım için iğreniyorum.Aramız iyi sanmıştım.Tek düşüncen canımı yakmakmış.
Taehyung iyice sinirleniyordu.Çocuğun her sözü beynine girip tekrar tekrar yankılanıyordu.Sinirden gözü dönmüş bir şekilde bağırarak çocuğun yüzüne sert bir tokat attı:
-Düzgün konuş çocuk.
Yoongi artık hıçkırıklara boğulmuştu.Çocukken yaşadıkları gözünün önüne geliyor daha çok korkmasına ve ağlamasına sebep veriyordu.Bu sefer yaparım sanmıştı ama Tae ona izin veremeyecek kadar gaddardı.Elleri bedenine değen adamla birlikte boğazını yırtarcasına bağırdı.O kadar güçlü bağırmıştı ki boğazı acımıştı:
-Taehyung dur.
Taehyung çocuğun bağırışıyla kendine gelerek çocuğun dizlerinden indi ve ellerini çözdü.Çocuk deli gibi ağlıyordu.Kemer bileklerini tahriş etmiş yer yer ufak kesikler bırakmıştı.Kesilerden hala kan sızıyordu.Çocuğun saçlarını okşayarak:
-Yoongi özür dilerim ben-
Yoongi bağırarak:
-Dokunma.Dokunma bana.Defol burdan git evimden.Dokunma.
Taehyung hızla elini çekerek yataktan kalkıp koltuğa oturdu.Kendini kaybetmişti.Çocuğa zarar verip ağlatmıştı.Şimdi burdan gitmesi gerektiğini bilse bile onu yalnız bırakmak istemiyordu.Göğsü sıkışıyor sanki nefes alamıyordu.Yoongi telefonu aradı.Bulunca da hemen Hoseok'u aradı.O her şeyden haberi olan tek kişiydi.Telefon ilk çalışta açıldı.
Yoongi hala ağlayarak:
-Hoseok hemen bana gelmelisin.
Hoseok endişeyle:
-Çıkıyorum hemen.Yoongi iyi misin?Neden ağlıyosun?
Yoongi:
-Değilim Hobi.Canım yanıyor.Taehyung sinir krizi geçirdi.Bilmiyorum.Gel işte.
Hoseok:
-Tamam,tamam güzelim geliyorum.Sikeyim ya.Naptı?
Yoongi:
-Gelince görürsün çabuk gel.
Telefonu kapatarak yere fırlattı ve yatağa tekrar uzandı.
Taehyung telefon konuşmasından sonra kafasını aşağı doğru eğip gözündeki yaşlara izin verdi.Çok kötü hissediyordu.Çocuk yalvarsa bile durmamıştı.Kısa bir süre sonra kapının açılma sesi duyuldu.Hoseok koşarak odaya girdi.Yatakta uzanan çocuğa baktı.Gözlerini öylece tavana dikmiş duruyordu.Açık renk çarşaf dağılmış yer yer kan izi olmuştu.Üstündeki şoku atlatır atlatmaz koşup çocuğa sarıldı.Yoongi Hoseok'un ona sarılmasıyla beraber tekrar ağlamaya başladı:
-Çok korktum Hobi.
Hoseok Yoongi'nin sırtını sıvazlayarak:
-Geçti,geçti kuzum buradayım.
Hoseok Taehyung'a dönerek:
-Sen ne yaptığını sanıyorsun.Sana güvenerek gittim ben.
Taehyung Hoseok geldiğinden beri ilk defa kafasını kaldırdı.Gözleri ağlamaktan kıpkırmızı olmuştu.Mahçupça Hoseok'a baktı:
-Bilerek olmadı,yemin ederim bilerek yapmadım.Özür dilerim.Çok pişmanım ben.
Hoseok Yoongi'ye dönerek:
-Neren acıyor bebeğim söyle bana.
Yoongi aşağıdan Hoseok'a bakarak:
-Yanağım,bileklerim,boğazım.
Hoseok Yoongi'nin bileklerini avcuna alıp baktı.Sonra sinirle ayağa kalkıp Taehyung'a bir yumruk attı:
-Oruspu çocuğu.
Taehyung düştüğü yerden patlayan dudağını tutarak kalktı:
-Bileklerini temizleyelim dokundurtmadı bana Hoseok.Sonra döversin.
Hoseok:
-Ulan piç kurusu,bir de dokundurtmadı diyor ya delircem.
Yoongi:
-Hoseok tamam yeter.
Hoseok:
-Yeter mi?Geberteceğim daha piç kurusunu.Şu haline bak Yoonie.
Yoongi:
-Korktum sadece,geçti şimdi elini kana bulama Hobi.Hem bak pişman olmuş işte.Dudağını da patlattın.
Hoseok:
-Yoongi durumun bu kadar basit olmadığını ikimiz de biliyoruz.
Taehyung titreyen sesiyle:
-Yoongi hadi bileklerini temizleyelim.Hem yüzün de şişecek buz koymak lazım.Kıpkırmızı olmuş bak.
Yoongi:
-Tamam Tae.
Hoseok şaşırarak:
-Tamam mı?Sen hala burada ne duruyorsun şerefsiz.Bir de yapan kendisi değilmiş gibi direktif veriyor.
Taehyung:
-Hoseok gerçekten ben böyle olsun istemedim.Benim canım daha çok yanıyor.Onu sevmekten korktum.Bu ihtimal beni delirtti.
Hoseok:
-Kes laga lugayı.Siktir git it herif.Hala nasıl konuşabiliyorsun sen?
Taehyung kafasını önüne eğerek odadan çıktı.
Hoseok:
-Ne oluyor sana Yoongi.Beni ağlayarak aradın farkındasın değil mi?Yıllarca şiddete ve tecavüze maruz kaldın zaten.Nasıl oluyorda o piçi savunuyorsun.
Yoongi:
-Savunmuyorum Hobi.Her şeyin farkındayım.Sadece olay çıkmasını kaldıramam.
Hoseok:
-Tamam haklısın güzelim.Neyse gel yaralarına bakalım.
Yoongi kafasını aşağı yukarı salladı.Hoseok banyodaki ilk yardım çantasını alarak geldi.Pamuğa tentürdiyot sıktı:
-Uzat bakalım.
Yoongi bileğini Hoseok'a uzattı.Hoseok pamuğu narince yaralarda gezdirdi:
-Acıyor mu Yoonie?
Yoongi:
-Hayır alışığım.Taehyung gitti mi?
Hoseok:
-Neden soruyosun ki?
Yoongi:
-O da iyi değildi.
Hoseok:
-Yoongi sen mal mısın acaba?Yani adamın yaptıklarından sonra hala nasıl onu düşünüyorsun.
Yoongi:
-Bana iyi de davranan oydu.Gördüm Hoseok amacı canımı yakmak değildi.Bir anda oldu ve bileklerime gelirsek debelenmesem kesilmeyeceklerdi.
Hoseok buz dolu bir pet şişe uzatarak:
-Off hala onu savunuyorsun,peki sen bunu yüzüne tut ben bakıp geleyim.
Yoongi kafasını aşağı yukarı salladı.Hoseok aşağıya indi.Taehyung üç kişilik koltuğa uzanmış duruyordu.
Hoseok seslenince korkarak yerinden sıçradı.
Hoseok:
-Gitmemişsin.
Taehyung:
-Nasıl gidebilirdim.
Hoseok:
-Bana bak Taehyung.Yoongi parçalayıp atabileceğin biri değil.Üç yıl boyunca üvey babasından şiddet görmüş ve tecavüze uğrayan biri.Onun yalnızca canını değil ruhunu da acıtırsın Taehyung.O çocuk altında zevkle ağlayacak biri değil.Dokunuşlarından bile korkarken nasıl kıyarsın minicik bedenine.Nasıl tokat atarsın.Ben o çocuğun çığlıklarını duydum.İkimiz de küçüktük.On üç müydü.Evet öyleydi.O eve taşınıp Yoongi'yi ailemle birlikte o adamdan kurtardığımızda henüz on üç yaşındaydık.Daha fazlasına izin vermem Taehyung.Birinin daha ona çığlık attırmasına izin veremem.Şimdi o siktiğimin odasına çık.Özür mü dilersin,veda mı edersin...Ne yaparsan yap sonra da burdan siktir git.Umarım anlaşılmışımdır.
Taehyung kafasını aşağı yukarı sallamakla yetinerek yukarı çıktı.Kapıyı açarak arasından kafasını uzattı:
-Gelebilir miyim Yoongi?
Yoongi:
-Bana sıcak süt getirsene.
Taehyung:
-Tabi getireyim.
Taehyung tekrardan aşağıya inerek mutfağa girdi.
Hoseok:
-Ne oldu?
Taehyung:
-Sıcak süt istedi.
Hoseok:
-Ben yanına çıkıyorum.
Taehyung:
-Tamam.
Hoseok Yoongi'nin yanına gitti Taehyung ise sütü ısıtarak içine bir tatlı kaşığı bal koyup karıştırdı.Bir kupaya koyup küçük bir tepsiye yerleştirdi ve yukarı çıktı.
Taehyung:
-Süt getirdim.
Yoongi adamın uzattığı tepsiden sütü alarak dudaklarına götürdü.Bir yudum alarak boğazını rahatlatmasına izin verdi.Sonra ise gülümseyerek Taehyung'a döndü:
-Teşekkür ederim.
Taehyung:
-Teşekkür etmene gerek yok Yoon,ben artık gitsem iyi olur.
Yoongi:
-Nereye gideceksin ki?
Taehyung:
-Yoongi tanışmamız bile bir hataydı.Özür dilerim.Senin hayatını maafetmeye hakkım yok.
Yoongi:
-Anlattı mı?
Taehyung kafasını aşağı yukarı sallayarak:
-Evet.
Yoongi:
-Peki bunu bilerek ve bir daha canımı yakmayacağına söz vererek burada kalır mısın?
Hoseok şaşkınca ikiliyi izlemekten başka bir eylemde bulunamıyordu.Arkadaşının son bir kaç gündür olan davranışları çok garipti.Taehyung biraz düşündü:
-Yoongi ayarım yok benim.Gerçekten nazik olamam.Bunu bilirken gerçekten canını yakarsam her şey daha kötü olmaktan başka bir yere gitmez.
Yoongi:
-Ama ben senden çok hoşlanıyorum Tae.
Taehyung ve Hoseok aynı anda:
-Ne!
Yoongi:
-Duydunuz işte.İlk defa birine ilgi duydum.İlk defa biri hoş geldi gözüme.Kalbim farklı atıyor hissediyorum.Yıllardır atmıyormuş meğer.Henüz seviyorum diyemem ama gitmesini de istemiyorum.Bana duygular hissettiren birini kaybedemem.Taehyung o yüzden kal.
Taehyung:
-Yoongi.Bem ne desem bilemiyorum.Çok güzelsin.Güzel bir kalbin var.Hoşsun ve mükkemmel beceriyorsun.Ama sana karşı ne hissediyorum bilmiyorum.Sana karşılık veremezsem dahası bu günki olay tekrarlanırsa ne olacak?
Yoongi:
-Akışına bırakamaz mıyız?Daha fazla ölebileceğim bir hayatım yok ama daha fazla yaşayabilirim belki.
Hoseok'la Taehyung göz göze gelip birbirleriyle anlaştılar.
Taehyung:
-Tamam kalıyorum...

Bar(Taegi)Where stories live. Discover now