∞ 36 ∞

341 58 51
                                    

Arkadaşlar ACAYİP GÜZEL BİR BÖLÜM OLDU

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Arkadaşlar ACAYİP GÜZEL BİR BÖLÜM OLDU

Hele bir yorum yapmayın gelecek bölüm kötü son yazıp finali nasıl çakıp gidiyorum

Hıh

Öyle güzel bir bölüm anladınız mı?

YORUM YAPPPIIIIIINNN

---------------------

Genç adam prova odasında sere serpe yere uzanmış dans eden iki arkadaşını izliyordu. Birbirlerini liseye başladıklarından beri tanıyorlardı, gerçi Hoseok o zamanlar Jimin ve Seokjin'in düşmanıydı ama yine de birbirlerini tanıyor ve yeri geldiğinde takdir ediyorlardı.

Seokjin her zaman Hoseok'a hayran olmuş ve bu hep dışarıdan yanlış anlaşılmıştı. Pek de umursadığı söylenemezdi ama birinin ona 'ibne' diye seslenme pek de hoş değildi. Zaten homoseksüeller bile bu kelimeden hoşlanmıyorken ondan gülümsemesi beklenilemezdi.

Gerçi tüm düşünceleri bundan çok uzak bir meseleyle boğuşuyordu.

"Gelmiyor musun?" Jimin son kez şarkıyı başa sardığında başını sağa sola salladı, şu an düşündüğü şey yeterince başını ağrıtıyordu ve hareket ederse midesinin bulanacağını hissediyordu.

Hoseok o an bir prova daha kaldıramayacağını söylese de Jimin yeniden dans etmeye başladı. Seokjin onların yıl sonunda harika bir iş çıkaracağından emindi.

Hoseok bir iki hareketi denedikten sonra "Yok, yok biraz duralım." dansı yarım bırakıp Seokjin'in yanına koşturdu ve yerden su şişesini kapıp neredeyse sonuna kadar içti. "Çok yoruldum, nolur biraz duralım."

"Bari şarkıyı yarım bırakmasaydın Hoseok, ayıp olmuyor mu?" Jimin mızmız şekilde sorduğunda Hoseok onu eliyle yanına çağırdı. "Biliyorum, özür dilerim ama nefes alamıyorum. Senin için bir ağız, bir burun, şimdi götümden devreye girecek Jimin. Tanrı aşkına biraz dinlenelim. Yeniden revire gitmek istemiyorum, dinlendikten sonra dans ederiz, zaten iki beden eğitimi dersini de burada geçirdik." Sanki merhamet dilenir gibi başını sağa doğru eğdiğinde Jimin tatmin olmamıştı ama o da Hoseok'un yeni bir nefes darlığı ile boğuşmasını istemezdi. Bu yüzden kabullenip yanlarına oturdu.

O da su şişesine uzandığında sorgulayan bakışları Seokjin'in üzerindeyken "Sen neden bize katılmıyorsun? Vazgeçmişsin bu dönem yer almaktan, ne oldu kamptan sonra birden bire?"

Uzun boylu genç bunu onlardan saklayacak değildi. Kendi planlarına göre oldukça mantıklı bir karar vermişti ve arkadaşlarının da ona hak vereceğinden emindi. "Üniversite sınavları yaklaşıyor biliyorsunuz..." dedi bir onaylama beklerken, iki genç kafasını salladığında bu durumdan hoşnut devam etti. "Ekstradan dansa harcayacak enerjim yok, ailemin durumunu zaten biliyorsunuz. Bu yüzden sınavlara sıkı sıkıya çalışmam lazım. Hem artık bir sevgilim de var, sadece kendimi düşünerek plan yapamam." dedi.

THE RED THREAD OF DESTINYWhere stories live. Discover now