t w o

4K 272 287
                                    

"neden boku yemiş gibi hissediyorum?"

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"neden boku yemiş gibi hissediyorum?"

★ ★ ★

Kim Yun'un Gözünden ;


Yüzüme kondurduğum sahte gülümsemeyle şirin olduğunu düşündüğüm masum kız rolüne büründüm. Arkadaş grubu ile sohbet eden bedeni izledim bir süre. Aslında geçen haftaya kadar onun varlığından  bile haberim olmasada şimdi ona işim düşmüştü. Hayat bazen hiç ummayacağım insanlarla beni karşı karşıya getiriyordu. Yang Jeongin'de bu insanlardan birisiydi.

Yüz ifademi bozmadan şirin gülümsemem ile pencere kenarındaki bedene ilerledim. Ona doğru yaklaşırken geldiğimi ilk fark eden arkadaşı Jisung olmuştu. Boğuk bir sesle Jeongin'e bir şeyler söyledi. Jeongin ise düz ifadesi ile başını bana çevirmişti.

Gerçekten yakışıklıydı. Onu daha önce nasıl fark etmemiştim? Yanlarına ulaştığımda sahte gülümsememi olabildiğince daha da büyüttüm. "Merhaba." Jeongin bana cevap vermezken Jisung ve Seungmin beni gülümseyerek karşılamıştı.
"Merhaba Yun." Onlara gülümsedikten sonra hala düz bir ifade ile bana bakan bir çift göze döndüm. "Konuşabilir miyiz?"

Omzunu umursamaz bir şekilde silkerek ellerini cebine soktu. "Zaten şu an konuşuyorsun. Devam et," gözlerimi devirmemek için zor tuttum. Hayır yani azıcık kibar olsa ölür müydü? Ona bir amaç için yakın davrandığımı biliyordu, bir yandan da haklıydı aslında. Ama yine de kibar olmalıydı. Karşısında Kim Yun vardı.

Aldırış etmemeye karar vererek solan gülümsememi tekrar takındım yüzüme. Ben Yunseol Lisesi'nin Kraliçesi Kim Yun, kolay kolay pes edecek değildim.

"Burası uygun bir yer değil. Yalnız konuşsak daha uygun olur. Fizik sınıfı bugün boş oraya gitmeye ne dersin?"

Kafasını olumsuz anlamda iki yana salladı yavaşça. "Benim onlardan saklayacak bir şeyim yok, söylemek istemiyorsan gidebilirsin." diyerek göz ucuyla şaşkınlıkla bizi izleyen ikiliyi işaret etti. Derin bir nefes verdim. Ona doğru bir adım atarak aradaki mesafeyi kapattım. "Zoru mu oynuyorsun Yang Jeongin?" Sanırım açık konuşmanın zamanı gelmişti.

Dilini damağına vurarak omuz silkti. "Bence sen fazla kolaysın Kim Yun." Gözlerimi kıstım. "Şımarık serseri," dişlerim arasından tısladım. Pençelerimi yüzüne geçirsem ne olabilirdi ki? Sakin ol Yun, o müdürün oğlu.

"Ne dedin sen?" dedi sanki duymamış gibi yaparak. İkimiz de birbirimize öldürücü bakışlar atarken araya Seungmin'in yumuşak sesi girmişti. "Ehe ehe biz de tam Jisung ile kantine iniyorduk zaten siz hiç rahatsız olmayın konuşun bol bol. Görüşürüz Yun-sshi." Seungmin, Jisung'u kolundan sürükleyerek götürürken ben sadece ona teşekkür eden bakışlarımı atmak ile yetinmiştim. Melek falan mıydı bu çocuk?

Onlar gittiğinde gözlerimi tekrar bana umursamaz bakışlar atan bedene çevirdim. "Sadece senden bir şey istemek istediğimi belirttim. Ama sen daha ne isteyeceğimi duymadan beni red ettin. Birde üstüne engelledin. Senin yerinde olmak isteyen kaç kişi var biliyor musun?" dedim şaşkın bir tonda.

Alay ettiği yüz metre öteden belli olacak bir şekilde sırıtmıştı. Ve o çok sinir olduğum, her yaptığın da onu öldürmek istediğim hareketi tekrarlamış, omuz silkmişti. Sakin ol Kim Yun, sakin ol. "Bilmiyorum, bilmek de istemiyorum. Neden benden bir şey istemek yerine gidip kölelerinden istemiyorsun? Sen kraliçe değil misin?"

Sırıttım. "Öyleyim. Ama sen de müdürün oğlusun değil mi Yang Jeongin? İsteyeceğim şeyi sadece sen yerine getirebilirsin." Yüzündeki ifade yavaşça değişirken, beyaz saçlarını eliyle geriye atarak arkasındaki duvara yaslandı. Meraklanmış gibi görünüyordu. Gülümsedim, işte böyle.
"Konuş."

Dudaklarımı dilim ile nemlendirip söze başladım. "Biliyorsun her dönem tüm okul deneme oluyor. Açıkçası bu dönem o denemeyi geçemezsem sınıfta kalacağım. Bu yüzden soruları bana vermeni istiyorum." Cümlem biter bitmez koca bir kahkaha atmıştı. Kahkahası yüzünden koridordaki tüm gözler bize dönmüştü. Gözlerimi yuvarladım. Sonunda gülmesi bittiğinde nefesini dizginlemeye çalıştı.

"Bir dakika sen ciddisin! Aman Tanrım bu fikire gerçekten kendini inandırmış olmalısın." Gülen yüzü birden ciddileşti. "Ben diğerleri gibi sana tapan bir ergen değilim Yun. O yüzden benimle konuşurken bunu bilerek konuş. Değil sınav sorularını sana günahımı bile vermem. Umarım beni iyice anlamışsındır." Gitmek için yeltendiğinde kolundan tutarak durdurdum.

"Daha bitirmedim Yang Jeongin," irisleri birkaç saniye yüzümde gezindikten sonra kolunu benden kurtarıp vücudunu tekrar bana döndürdü. "Karşılığında ne istiyorsan yapacağım." Tek kaşını kaldırdı. "Her şeyi mi?" Usulca kafa salladım. "Para, içki, kız arkadaş... Ne istersen işte." Dediklerim karşısında biraz düşünür gibi olduktan sonra sırıtmıştı. Yang Jeongin'i kısa süredir tanısam da yüzündeki ifadenin ne anlama geldiğini anlamıştım. Aklından sinsi planlar geçiyordu.

Dışardan bakınca melek sanılacak bu çocuk tam bir tilkiydi. Az önce aramızda açtığı mesafeyi birkaç adımda kapatıp yüzlerimizi eşitledi. Tek kaşını sorar bir biçimde kaldırarak sakin bir ses tonu ile konuştu. "Her şeyi mi?"

Bıktığımı belirtmek için derin bir nefes verip kafamı onaylar şekilde tekrar salladım. "Evet Yang, her şeyi." Eğer sınavdan geçemezsem okulu tekrarlamak zorunda kalırdım. Ve bu en son isteyeceğim son şey bile değildi.  Dudakları hafifçe yana kıvrılmıştı. "Sorular akşam elinde olur. Ama bundan ikimiz dışında kimsenin haberi olmayacak. Anlaştığımızı düşünüyorum Yun." Yanımdan geçip gitmek için bir hamle yaptığın da tekrar onu durdurdum. "Bekle bir dakika, karşılığında ne istediğini hala söylemedin."

Omzunun üzerinden bana bir bakış atıp tekrar kolunu kurtardı. "Bunu da akşam öğrenirsin." Ben bu sefer engel olamadan yanımdan geçip gitti hızlıca. Şaşkın şaşkın arkasından bakarak onun koridorda kaybolup gitmesini izledim bir süre. Yerimde  dikilip dururken omzumdan tutulup  sarsılmam ile kendime gelmiştim.

En yakın arkadaşım Yuta bana garip bakışlar atıyordu. "Sorun ne? İyi gitmedi mi yoksa? Soruları vermeyi kabul etmedi mi?"

Yüzümdeki solgun bakışlarla birlikte Yuta'ya döndüm. Derin bir iç çekip dudaklarımı dişleyerek başımı olumsuz anlamda iki yana salladım. "Yuta, neden boku yemiş gibi hissediyorum?"

yang jeongin ♡

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

yang jeongin ♡

müdürün oğlu | I.N ff ✔Where stories live. Discover now