yunnkim
pist yakisikli
kim yun, yunseol lisesi'nin popüler kraliçesiydi. müdürün oğlu yang jeongin'den yardım istediğinde işler istediği gibi gitmedi.
yang jeongin x girl
tüm hakları bana aittir !
¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.
"herkes benden nefret etmeye başlamıştı, tekrar."
★ ★ ★
"Demek senden Woosan'ı sert bir şekilde red etmeni istedi, doğru anlamış mıyım?" Ağzımdaki lokmayı çiğnerken bana kocaman açtığı gözleri ile bakan Yuta'ya kafa salladım yavaşça. "Herkes seni ve Woosan'ı konuşuyor Yun. Herkes senin kötü biri olup olmadığını tartışmaya başladı."
Yuta irileşen gözlerini birkaç kere açıp kapamış ve muzipçe sırıtmaya başlamıştı. "Yoksa... Jeongin seni kıskandı mı?"
Boğazıma takılan yemekle sertçe öksürmeye başladığımda kafetaryadaki herkesin yüzü bize dönmüştü. Yuta aptalı heyecanlanıp eli ile ayağını karıştırmıştı. Masada su arasam da bulamamıştım. Daha sert öksürmeye başladığımda Yuta daha çok panik yapmış ve etrafa bağırmaya başlamıştı.
Bir el sırtımı sıvazlamaya başladığında yaşaran gözlerimle zorla da olsa kafamı kaldırdım. Jeongin elindeki suyu bana uzatmıştı. "İç şunu." Elindeki şişeyi alıp direkt olarak dudaklarıma götürdüm. Rezillik ! Tek kelime ile re-zil-lik !
Sonunda sakinleştiğim de gözlerimdeki yaşları sildim? "Yun iyi misin?" Bu nazik ses Jisung'a aitti. Elindeki yemek tepsisini masaya bırakıp elini omzuma koydu. "Gözlerin kızarmış." Zar zor gülümsedim. "İyiyim iyiyim. Sadece yediğim şey boğazıma kaçtı. Teşekkürler. Gelin hadi bizimle oturun." dedim masayı işaret ederek.
Seungmin, Yuta'nın yanına geçerken meraklı bir tonda konuşmuştu. "Yuta sana ne söyledide birden boğulmaya başladın?" Dudağını ısırarak bana bakan Yuta'ya bir bakış atıp önüme döndüm. "Yuta işte saçmalıyor her zaman ki gibi." Jeongin bir yanımda Jisung bir yanıma yerleşmişti. "Aslında sadece doğruları söylemiştim ama...-" Alttan ayağına bir tekme atmam ile cümlesi yarıda kesilmiş ve bana ters ters bakmaya başlamıştı.
Elimde kalırdı bu çocuk benim. "Siz ikiniz bugün çok tuhafsınız." diye mırıldandı Jisung ramenini ağzına götürürken. Cevap vermeden yemeğime döndüm. Jeongin beni neden kıskansın? Aramızda bir şeyler olmasını bırak, o benden nefret ediyordu. İçime çöken hislerle derin bir iç çektim. Ne oluyordu bana son günlerde?
"Yun." Adımı duymam ile kafamı kaldırıp seslenen kişiye baktım. Seungmin tekrar merak dolu bakışlarını bana çevirmişti. "Duyduğuma göre diğer şubeden Woosan sana hislerini açmış. Onu baya sert bir şekilde red etmişsin." Kafa salladım."Öyle gerekti." diyerek kestirip atmak istedim. O olay yüzünden hala vicdan azabı çekiyordum zaten.
"Öyle mi gerekti? Sana sadece saf duygularını açmış birine o kadar boktan mı davranman gerekiyordu gerçekten?" Şaşkınlıkla bana kızgın bakışlar atan Seungmin'e baktım. Diğerleri de benden farksız değildi. Onun bu ani yükselişinin nedeni neydi çok merak ediyordum. "Seungmin sesinin tonuna dikkat et. Yun o kadar da sert değildi." diye uyarıcı bir sesle konuştu Jisung.
"Sert değil miydi? 'Senin gibi biri ile asla birlikte olmam' derken yumuşak mıydı sanki? Woosan ne kadar üzüldü hepimiz gördük. Yun bencillik yaptı."
"Seungmin konuşmana dikkat et." Bu sefer uyarıcı sesin sahibi Jeongin'di. "Neden hepiniz bana öyle bakıyorsunuz? Sadece Yun'a hatasını söylüyorum. Bunu kaldırabilecek biri kendisi. Değil mi? O kalbi kırılınca Woosan gibi ağlamıyor. Onun duyguları yok."
Hızla ayağa kalktım. Seungmin fazla ileri gidiyordu. Woosan'a söylediğim hiçbir şeyi isteyerek söylememiştim. Ama o bunu bilmiyordu. Son kez Jeongin'e bir bakış atıp masanın üzerindeki çantamı sırtıma taktım. "Ne yaptığım veya ne yapacağım ne seni ne de bir başkasını ilgilendirir Seungmin."
Arkamı dönerek hızla çıkışa yürüdüm. Bir an önce bu sikik yerden çıkıp gitmek istiyordum. Jeongin'in istediği sonunda olmuştu. Herkes benden nefret etmeye başlamıştı, tekrar.
★
dadadadad
ay noluyo noluyo
az kaos olsun istedim
uzun zamandır yazmıyordum zaten yazınca da kaos çıkardım zoRT
