f i v e

3.1K 237 195
                                    

"anksiyete

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"anksiyete."

★ ★ ★

Kim Yun'un Gözünden;

Gergince geniş salona doluşmakta olan bedenlerde göz gezdirdim. Hepsi sabahtan beri gelip bana 'iyi şanslar yun, iyi yapacaksın!' diyorlardı. Hepsine çaktırmamaya dikkat ederek teşekkür etsem de, işler hiç de yolunda değildi. Jeongin kağıdımı almıştı ve şimdi ben aklımda kalan birkaç cümle ile ne yapacağımı düşünüyordum. Edebiyat hocamız özellikle bana bu görevi vermişti. Yüzünü kara çıkarmak istemiyordum. Bu Jeongin saçmalığı için bir an önce bir şeyler düşünmem lazımdı. Ama şu an ilk işim bu kompozisyon işine bir çözüm bulmaktı.

Ben parmaklarıma işkence etmeye devam ederken omzuma dokunan elle titrek bir nefes verdim. Gördüğüm yüzle burukça gülümseyerek Jisung'a baktım. Kocaman gülümsemesi ile bana bakıyordu. "Yun, Bayan Im kuliste beklememizi söyledi. Müdür Gong açılış için konuşma hazırlamış ve biraz uzun sürebilirmiş." dedi gözleri ile elindeki kağıtlara göz gezdirmekte olan Bay Gong'u işaret ederek. Usulca kafa salladım. "Ah, evet. Gidelim.."

Yan yana kulise doğru ilerlemeye başladık. Kalbim gittikçe hızlanırken ellerim titremeye başladı. Şu an olmaz. Burada olmaz.
"Yun sen iyi misin?" Jisung'un endişeli sesi odaklanmamı ve düşünmemi engelliyordu. "A-ah evet çok iyiyi-yim. Neden so-sordun ki?" Gözlerimi onun dışında her yerde gezdirmeye başladım. Anksiyete krizi geçirmek üzereydim. Ve şu an bunu saklamak çok zordu. "Ellerin titriyor ve yüzün bembeyaz olmuş. Eğer kalabalık yüzünden endişelendiysen dert etme! Herkes senin ne kadar iyi bir konuşmacı olduğunu biliyor." Kulise girdiğimizde zar zor ona baktım ve kafa salladım. "Sağ ol Jisung ama ben gerçekten iyiyim."

Cevap vermesini beklemeden onu ve şaşkın yüzünü orada bırakıp kendimi rastgele bir koltuğa attım. Jisung'da çok beklemeden sahneleri için hazırlanmakta olan Jeongin ve Seungmin'in yanına gitmişti. Umarım Jisung bunu kimseye anlatmazdı. Anksiyete krizlerim oldukça nadir de olsa başladı mı kontrol edemezdim. Bir an da olurdu ve şimdi elimdeki hiçbir şey olmadan koca okulun önünde konuşma yapmak, beni oldukça geriyordu. Titreyen ellerimi hırkamın cebine sokup sakladım. Yüzümü öne eğip kimsenin benimle konuşmaması için dua etmeye başladım. Kulis kalabalıkta olsa herkesi tanıyordum.

Çok geçmeden yanımda bir ağırlık hissettiğim de kısık bir küfür ettim. Ama gelenin Yuta olduğunu anlamam ile rahat bir nefes salıverdim dişlediğim dudaklarımın arasından. Bana doğru eğilip elindeki su şişesini kucağıma bıraktı. "Neden birden bire kriz geçirmeye başladın? Böyle şeyler seni kolay kolay germez ki," şişeyi açıp büyük bir yudum aldım. Yutkunurken diğer yandan da olumsuz anlamda kafamı iki yana salladım. "Sana anlattım ya şu tilki kılıklı olayını. İşte benden kompozisyonu kağıtsız okumamı istedi. Yuta ben ne yapacağım? Herkes beni konuşacak, Yun afalladı diyecekler, sikeyim Bayan Im bana güveniyordu-" nefesim kesikleşirken Yuta gözlerini büyüterek elimi tuttu.

müdürün oğlu | I.N ff ✔Where stories live. Discover now