18 ~ NE SESİ BU? ~

15 3 0
                                    

Tuana'nın ağzından,

Jung'un odasından çıktıktan sonra kendi odamıza doğru yol almıştık.

Bakalım bundan sonra bizi neler bekliyor? En çok bunun cevabını merak ediyordum. Jung'a söylemek içimi rahatlatmıştı. Ona bu olayları anlatmak gerçekten iyi hissettirmişti.

Neyse artık bunları düşünmeyi bırakmalı ve işime odaklanmam gerek... Bundan sonrasını hep birlikte düşünüp tartışacaktık.

Kendi odamızın kapısına geldiğimizde hemen içeri geçtik. İçeri geçtiğimizde de Mi Hi'yi karşımızda telefonu ile uğraşırken gördük.

"günaydın kızlar" demişti hemen.

"sanada günaydın" demiştik bizde bunun üzerine.

Hemen yerimize geçip yerlerimize oturduk birazdan da EXO gelecektir zaten saat yaklaşmıştı. Jung'la konuşurken zamanın ne kadar çabuk geçtiğini anlamamıştım sanırım biraz korkudan da olabilir. Ahh neyse artık bu konuyu tek biz düşünmeyecektik, oda bu konuya kafa yoracaktı. Eminim şuan düşünüyordur kara kara...

Düşüncelerimden telefonumun titremesiyle kendime gelmiştim.

Telefonu açtığımda annemden mesaj geldiğini gördüm. Annemle bayadır konuşmuyordum bunu hatırlayınca üzülmüştüm. Merak etmiş olmalıydı.

"Kızım nasılsın? İyisindir umarım..." diye mesaj atmıştı, bende hemen cevap verip gönderdim.

"iyiyim anneciğim sen nasılsın? Sen bizi merak etme. Uzun zamandır arayamadım seni kusura bakma."

"sorun değil benim canım kızım. Yeter ki sen iyi olda gerisi boş, bu arada bende iyiyim. Dilara nasıl? "

"oda iyi anneciğim merak etme. Burada gayet rahat bir hayat sürüyoruz."

"tamam canım. Öyleyse ben seni daha fazla meşgul etmeyim. Kendinize dikkat edin"

"tamam annem sen merak etme."

Annemle konuştuktan sonra onu ne kadar çok özlediğimi hissetmiştim. Onunla hiç bu kadar uzak kalmadığım için biraz garip hissediyordum ama burayada alışmıştım. Geldiğimden beri güzel insanlarla karşılaşmıştım.

"kiminle konuşuyorsun Tuana?" Dilara'ya baktığımda merak dolu bir bakışla bana baktığını gördüm ve hemen cevap verdim.

"annem mesaj atmışta onunla konuşuyordum"

"yaa özledim teyzemi. Nasılmış?" Dilara'nında annemi ne kadar özlediğini gözlerinden görebiliyordum. Dilara ile birlikte büyüdüğümüz için annemle çok yakınlardı.

"iyi, iyi merak etme"

"oh iyi bari. Onunla bayadır konuşmuyorduk, şuan Türkiye'yi özledim"

"ahh canım ülkemi bende özledim" artık Dilara ile ağlama noktasına kadar gelmiştik. Gerçekten kendi ülkenden başka bir ülkeye gidince kendi ülkenin değerini anlıyorsun. Bunu buradayken çok kez farketmiştim.

"ahh yeter kızlar, bu üzücü konuşmaya bir son verin" demişti Mi Hi. Sanırsam ağlayacağımızı anlamıştı.

Bizde sadece kafamızı sallamakla yetinmiştik.

"biliyor musunuz benim ailemde burada değil." demişti Mi Hi. Bunu duyunca çok şaşırmıştım nasıl ailesi burada değildi ki?

"nasıl? ailen Koreli değil mi?" demişti Dilara.

"evet, Koreliler ama babamın şirket işleri dolayısıyla Çin'e gidip geliyorlar"

"ah biz bilmiyorduk bunu." demiştik

MACERALI AŞK / BYUN BAEKHYUN Where stories live. Discover now