MACERALI AŞK / BYUN BAEKHYUN

24 ~ GERÇEKLER!! ~

Dilara'nın ağzından,

Biliyorum gerçekten çok bencilce davranmıştım eninde sonunda bunu anladım... Gerçekten korkuyordum bu olayı üyelere anlatma konusunda, çünkü nasıl bir tepki vereceklerini bilmiyordum. Tabiki haklı olarak sinirleneceklerdi bunu biliyorum ki haklılardı yani... Bu olay karşısında hiç kimse sinirlenmeden yerinde duramazdı gerçekten...

Bir diğer korktuğum şey ise üyelerin bu olay yüzünden bize sırtlarını dönmeleriydi. Bugün gerçekten çok fazla birlikte gülüp eğlenmiştik ve bunu istemediğimi çok net bir şekilde anlamıştım. Onların kalpleri çok temiz ve tatlıydı ve en önemlisi gerçekten mutluydum. Bugün bir adım daha yakınlaştığımızı hissediyordum. Çünkü daha yeni bu kadar çok konuşup anlatmıştık birbirimize. Eee tabiki konuşmuyorduk ki onlarla sadece işe gelip gidip sinirlenmekten başka bir şey yapmıyorduk ki bu yüzden onlara da odaklanamamıştık... Bu yüzden bugün gerçekten çok daha onlara bağımlı hale geldiğimi hissediyorum ve bu yüzden de Tuana'ya artık anlatmalıyız birine demiştim.

Jung çok kızacaktı ama bunları anlattıktan sonra belki de oda yumuşardı. Ama bilemiyorum belki de çok sinirlenecekti ama gerçekten bu kamera olayı gerçekten çok aşmıştı bizi... Bunu üyelere gerçekten söylemenin vakti çoktan gelmişti. Eğer biraz daha söylemesem belki de bizi yanlarında felan istemezlerdi. Sonuçta onlardan büyük bir şey saklamıştık...

Neyse bizde Tuana ile odamıza geçip üyelere ne zaman, nasıl söyleriz, nerede söyleriz onu tartışıyorduk şuan... Bu arada üyeler ve Mi Hi'de yemek yemek için çıkmışlardı, o yüzden bunları konuşmak için vaktimiz de olmuştu.

"Bak şöyle yapalım Tuana, ben Suho ile Baekhyun'a bir gelir misiniz diye çağırayım olur mu ki?"

"olur da diğer üyeler şüphelenmez mi ki acaba?"

"evet ama başka nasıl yapabiliriz ki? Üyeler birbirlerinin yanlarından ayrılmazlar çünkü"

"haklısın Dilara, tamam öyle yapalım."

"aynen yani en mantıklısı şuanda bu, ya da başka birşey bulalım diyorsan akşam evde düşünelim"

"yok yok olmaz bu iş bugün bitmeli Dilara"

"bence de öyle"

"o zaman şöyle söyleyelim Baekhyun ile Suho'ya"

"anlat bakalım"

"şey başkan çağırıyor desek ya da Jung çağırıyor felan"

"Haa işte bu tam olur bence üyeler şüphelenmezler hem"

"evet"

"tamamdır o zaman hele bir gelip soluklansınlar sonra çağırıp anlatırız."

"tamamm. Hem heyecanlı hem endişeli birazcık da korkuyorum..."

"bende Tuana bende, aynı şeyleri hissediyorum şuan"

"hadi bakalım ne olacaksa olsun Dilara"

"evet"

"bu arada Tuana ses kaydınıda dinletelim inanmayabilirler biliyorsun." dedim

"evet haklısın tamam onuda ayarlarım ben."

"tamam o zaman" dedikten sonra konuşmayı bırakmıştık ve üyeleri beklemeye koyulmuştuk.

Yarım saat sonra üyelerde şirkete gelmişti. Bizde hemen yanlarına gitmiştik

Üyelerin odasının kapısının önüne gelince derin bir soluk alıp vermiştik çünkü önümüzde gerçekten zor bir kaç saat vardı.. Soluklandıktan sonra Tuana kapıyı çalmıştı ve girmiştik.