(DENİZDEN)
Adamlara son kez uyarımı yapıp konağa girdim... Korumaların hepsi dizilmişti...Deniz: BANA BAKIN! HEPİNİZ! BEN SİZİ BU EVDE NE DİYE TUTUYORUM! ELİN AĞALARI GELİP BENİM EVİMDE! ÇOCUKLARIMIN OLDUĞU YERDE NASIL SİLAH KULLANIYOR! BİLMİYOR MUSUNUZ!? KIRMIZI ÇİZGİLERİMİ! BÖYLE DEVAM EDERSENİZ...!
Silahımı bir korumanun kafasına dayayıp bastırdım...Deniz: MEZARI BOYLARSINIZ! Arif! Yapacağımn şeyi biliyorsun!
Arife baktım... Kafa salladığında elimdeki silahı belime koydum... Kendimi düzeltip merdivenlerden çıktım ve odaya girdim... Girdiğim an defne ve demir koşup bana sarıldılar...
Defne: Baba...
Deniz: Prensesim...
İkisinin de yanaklarından öptüm... Belki de ilk defa silah sesi duyuyorlardı... Ve bu onları korkutmuştu... Geri çekildim...
Demir: Sen neden bağırdın baba? Bir şey mi oldu?
Deniz: Olmadı aslanım... Olmadı...
Gülümsediğimde tekrat sarıldılar ellerimi bellerine sarıp cemreye baktım... Gözleri doluydu... Onunla konuşmam gerekiyordu geri çekildim...
Deniz: Hadi siz odalarınıza gidin... uyuyun artık saat geç olmuş...
Cemre: Dişlerinizi fırçalayın, unutmayın sakın...
Demir: Emredersiniz kraliçem...
İkiside gülüp odadan çıktılar... Cemre'nin yanına oturup beline sarıldım ve kafamı boynuna koydum...
Deniz: Neyi var benim bebeğimin?
Cemre: Yok bir şey...
Deniz: Sen onu benim Külahıma anlat güzelim... Hadi söyle ne oldu?
Cemre: Bilmem... Korktum sanırım...
Deniz: Neyden korktun yavrum?
Cemre: İ-ilk defa silah sesi duydular... { Daha önce denizin tembihiyle silah sıkılmamıştı, ilk defa oldu yani} İkiside korkudan ağladı... Deniz...
Deniz: Güzelim, alışmaları gerekiyor...
Cemre: Biliyorum... Burası mardin ve neredeyse herkes silah kullanıyor... Gün gelecek demirde, umut'da silah kullanacak... Ama...
Deniz: Silah kullanmalarını istemiyorsun... Hatta ağa olmalarını bile istemiyorsun...
Cemre: Hıhı...
Deniz: Nedenini biliyorum bebeğim... Ama bunun için birşey yapamıyorum... sende biliyorsun...
Cemre: Biliyorum ama onların ağlaması kulağımda yankılanıyor... Sanırım annelik bu... Çocuğuna kıyamamak...
Deniz: Sen mükemmel bir annesin, hatta o kadar mükemmel bir insansın ki... kendi doğurmadığın iki çocuğa da annelik yapıyorsun... Onları diğer çocuklarından ayırmıyorsun... Hepsine eşit davranıyorsun...
Cemre: Onlar benim çocuklarım canım, defneyi ilk gördüğümde zaten benim kızım olmuştu... Demir kucağıma oturduğunda oğlum olduğunu benimsemiştim... Umut'u kokladığımda anladım benim oğlum olduğunu... İkizlerin yüzüne baktığımda anladım bizim parçalarımız olduğunu... Hepsi... hepsi bizim çocuklarımız...
Deniz: Cemrem... beş çocuğumuz var ve iki yıldır evliyiz... yirmi dört yaşındasın ve beş çocuğa nasıl bakabiliyorsun?
Cemre: Aşkım zaten öğretmenim, değil beş çocuğa on beş çocuğa birden bakıyorum... Bıkmadan usanmadan... Hele ki çocuklar kendi çocuklarımsa bakmak daha zevkli oluyor... İnanır mısın bir beş çocuğum daha olsa hepsine bakarım...
Deniz: Demek öyle... {Aman aman naneyi yedik jslsks}
Cemre: Ne düşünüyorsun sen gene?
Deniz: Bir beş çocuk daha dedin ya... Yapalım istersen?
Cemre:Nah yaparız denizciğim! Cıvıma hemen! Lafı eviriyon,çeviriyon istediğin yere getiriyorsun...
Deniz: Cümledeki en önemli noktaya değindim güzelim...
Cemre:En önemli nokta bu mu canım?
Deniz: Evet hatun, çok önemli bir nokta bu... Şimdi sen çocuk istiyorsan benim için hava hoş tabi...
Cemre: Yuh deniz!!! Vallaha yuh!! 5 çocuk yeter de artar bile! Yok çocuk falan! Unut o işi!
Deniz: Tüh! Yattı bizim 36 çocuk işi...
Cemre: Canım benim sen şaka mı yapıyorsun?
Boynunu öpmeye başladım... huylandığı belliydi... Geri çekildim...
Deniz: Uyuyor mu bizim bebeler?
Cemre: Uyudular hayatım...
Sırıtıp belindeki elimi sıkılaştırdım hızlıca cemreyi altıma alıp saçlarını sevmeye başladım...
Deniz: Şu güzelliğe bak...
Cemre: Şımarıyorum şu an...
Deniz: Şımar bebeğim... Hakediyorsun çünkü... Sapsarı saçların, masmavi gözlerin... O kadar şanslıyım ki...
Cemre: Neden?
Deniz: Sevdiğim kadın gözlerinde ismimi taşıyor... Benden şanslısı yok...
Cemre: Seni ısırırım... Ne bu romantiklik?
Deniz: İllaha bir şey mi olması gerekiyor hatun,karımı şımartmak istiyorum belki...
Cemre: Karınızı hep şımartır mısınız yakışıklı beyefendi?
Deniz: Şımartırız güzel hanımefendi...
Kollarını boynuma doladığında dudaklarını öpmeye başladım... Karşılık verirken ellerini kıyafetimin içerisine sokup karın kaslarımda gezdirmeye başladı... Geri çekildim...
Deniz: Zorlama beni bebeğim... Yapamayacağımı biliyorsun...
Cemre: Kocamızı şımartalım dedik canım allah allah!
Deniz: O kocan varya... seni sever...
Gece bölümü atıyım dedim saat 1.30 :)
Temizlik ağır geldi... Bir omzumu hareket ettiremiyorum... Sanırım kemikte bir soru var... Yarın bölüm gelemeyebilir belki...
Kitaptaki en heyecanlı sahne neydi?
Sizi seviyorem, öptüm 💜

DU LIEST GERADE
Neden Ben?
Romantik"Sen benimsin." "İstemiyorum!" Zorla yapılan bir evlilik, bir ağa, bir kadın ve olaylar silsilesi..