Resim {Jearco}

2

Saat 11:15, Marco hala dünki yorgunluğu üzerinden atamamış, nerdeyse düşücek pozisyonda uyuyordu.

"DİNG-DONG"

Ve olan oldu Marco ani zil sesiyle yataktan düştü ve o anın sarsıntıyla uyandı.

Bu sırada kapı 2. kez çaldındı. Kendini toparladığı gibi kalktı ve kapıya doğru yöneldi, kapıyı açtığındaysa karşısında Jean vardı. Marco hala ayılamamış bir sesle"Günaydın" dedi Jean'da karşılık verdi:

-Günaydın Marco, belki birlikte birşeyler yaparız diye gelmiştim ama sanırım daha uyanamamışsın

-Ne hayır! Sadece dünden dolayı biraz yorgunum o kadar ,iyiyim!

Jean kuşkulu gözlerle Marco'ya baktı nerdeyse ayakta uyuyordu, yinede birşey demedi.

-Connie'yi aradım Eren'ler ile pikniğe gideceklermiş bizde gidelim mi?

-Eren mi? Ama sen Eren'i sevmezsin ki?

-Ama...şey Mikasa da gelicekmiş..

-Oh!Şimdi neden gitmek istediğini anladım! Neden olmasın üstümü değişip geliyorum sen içeri gel

Jean salona Marco'da odasına doğru yöneldi. Yaklaşık 10 dakika sonra ise evden ayrılmışlardı. Gidecekleri yer çok uzak değildi kısa sürede vardılar. Jean Connie ve Sasha'yı görünce hızla yanlarına gitti ve ikisini birden kucakladı uzun zamandır görüşmemişlerdi. O sırada Connie Marco'yu gördü.

-Selam Marco!

-Selam Connie!

-Uzun zaman oldu ha

-Evet!

Biraz sonrada Mikasa, Eren ve Armin geldi. Onlarla da selamlaştıktan sonra sohbet etmeye başladılar. Saat 5'i geçiyordu ki ızgaralar hazır oldu hep birlikte yemeklerini yedikten sonra Armin dayanamadı ve konuşmaya başladı:

-Size birşey söyleyeceğim! Eminim çok şaşıracak ve seviniceksiniz

-Ne oldu Armin?

Herkes merakla Armin'i dinliyordu.

-Eren ile Mikasa! Çıkıyorlar!

Jean durdu. Mikasa , aşık olduğu kız başka bir adamla mı çıkıyordu? Hemde o adam en gıcık olduğu kişiydi. Bunların hepsi ona çok saçma gelmişti. Mikasa gibi güzel bir kız nasıl Eren gibi bir soytarıdan hoşlamabilirdi? En sonunda Connie'nin sesiyle gerçekliğine geri döndü.

-Wow bu harika bir haber!

-Evet sizin adınıza çok sevindim!

-Çok güzel

Marco bunu söyledikten sonra Jean'a bakmıştı yüzünden ne hissettiği belliydi, kalp acısı ve hüsran. Marco bir yere gitmek için izin istedi ardından Jean'ıda çağırdı. Jean'ın suratı yıkık bir vaziyette Marco'ya bakıyordu.

-Jean, eğer kendini kötü hissedersen gidebiliriz biliyorsun değilmi? İstemen yeterli

Jean cevap vermedi ama gözlerinden yavaş yavaş gözyaşı akmaya başlamıştı sonra kısık sesle bir yandan ağlarken bir yandan sordu:

-Neden ben Marco?. Neden beni değilde Eren'i seçti?

Marco Jean'a sıkıca sarıldı gözyaşlarını ve titremesini omzunda hissediyordu. Jean'ı orda bırakıp geri döndü.

-Biz artık eve gidelim hem saatte geç oldu yarın okul var ne de olsa

-Peki, ama Jean nerde?

-O önden gitti

-Tamam sonra görüşürüz o zaman

-Görüşürüz

-Görüşürüz Marco

Marco hemen Jean'ın yanına geri döndü.

-Hadi eve gidelim Jean

....

Yine evdeydiler. Salonda oturuyorlardı, hiç ses yoktu nerdeyse 10 dakika öyle durdular. Daha sonra Jean evine gideceğini söyledi ve kalktı.

....

Saat 01:45 Marco hala uyumamış film izliyordu. Aniden telefonu çaldı:

-Marco

-Evet, Jean. Bir şeymi oldu

-Hayır birşey yok uyandırmadım değilmi?

-Yok, zaten uyanıktım

-Tamam. Sadece bugün için teşekkür etmek istemiştim yani orda beni bırakmayıp benimle geldiğin için

-Ne demek arkadaşlar bu günler içindir!

-Haklısın Marco. İyi geceler

-İyi geceler

SELAMM BÖLÜMLERE OY VERİRMİSİNİZ<33