6

110 18 5
                                    

"Connie!"

Marco Connie, Armin ve Eren'in yanına doğru koşuyordu.Dün Jean'la konuştuktan sonra hiç durmadan Connie'yi aramış, bugün okuldan sonra için sözleşmişlerdi.Ama Marco onları neden çağırdığını bir türlü söylememişti, bu yüzden de hepsi meraklı gözlerle Marco'ya bakıyorlardı:

-Hey Marco, bizi niye bu kadar acele buraya çağırdın?Birşey mi oldu?

-Evet!Hemde çok güzel birşey, eminim duyunca sizde merak ediceksiniz

-Ne oldu!

-Tamam, Jean geçen gün ben dövülmüşken yanıma gelmişti, bana beni çizmek istediğini söyledi bende çok şaşırdım.Ertesi gün de aradı ve cumartesi gelip gelemeyeceğimi sordu bende gelebileceğimi söyledim.Ve cumarteside resmi çizmeye başladı!Yarın gelip bakabileceğimi söyledi!

-Ne o kadar kısa sürede resmi bitirmiş mi?

-Hayır ,bitirme garantisi vermedi

-Aman tanrım Marco, bu harika bir haber!

-Evet!Belki bitince resmini sergiye bile koyabilir

-Neden olmasın!

-Bir kafeye gidelim mi?Daha ayrıntılı konuşuruz

-Tabi

-Hah!Bildiğim çok iyi bir kafe var, ramen bile satılıyor oraya gidelim!

-Bir tatlı kafesinde ramen ne ararki?

Eren'in bunu demesinin üzerine hepsi birden gülmeye başladı, daha sonra Connie önde onlar arkada bahsettiği kafeye geldiler.Gerçektende ilginç bir yerdi. Girişinde Japonca yazıların olduğu deri kağıtlar vardı.İçine girince ise Connie'nin neden ramen satılıyor dediğini anladılar.İçerisi çok genişti sağda ve solda 4 kişilik masalar yer alıyordu.Asıl ilginç kısmı ise kafenin nerdeyse her yerinde anime posteri vardı.Hatta çalışanlardan bazılarıda anime t-shirtleri giymişti.daha sonra bir masaya oturdular:

-Ne alırsınız?

-Hmm ekstra sütlü cappuchino alabilirmiyim

-Bende vanilyalı dondurma varsa

-Büyükboy şekerli kahve

-Islak kek

Siparişleri verdikten sonra konuşmaya başladılar, 5-6 dakika sonrada siparişler gelmişti.Biryandan yiyor(içiyor) biryandan da konuşuyorlardı:

-Mikasayla çıkalı ne kadar oluyor, Eren?

-Yaklaşık 1 ay

-Pekala

-Peki siz, sizin hoşlandığınız biri varmı?

-Hayır benim yok, senin Armin?

-Şey..aslında biri var

-Ne!Kim!?

-Şey..Annie..

-İnanamıyorum!Ne güzel!

-o Annie mi? Bizim Annie mi?

-E-evet

-Bence ona açılmalısın!

-Bencede

-Eminim oda sana karşı birşeyler hissediyordur!

-Peki ya başkasını seviyorsa..?

-En azından denemiş olursun Armin

-Haklısınız!Ona açılmalıyım!

-Evet!

-Peki sen Marco?

-Ben ne?

-Senin hoşlandığın biri varmı?

-Eee..şey aslında..

-Biliyordum!Marco'da birinden hoşlanıyor!

-Şşşt bağırma, herkes durucam

-Peki kim?

-Söyleyemem

-Yoksa Jean mı??

-Eeeek hayır!Jean ile ben sadece arkadaşız fazlası değil

-Peki öyle diyorsan öyledir

-Peki sevdiğine açılabildinmi?

-Hayır henüz cesaret edemedim

-Bir mektup yazabilirsin!Duygularını anlatırsın altımada adını yazarsın

-Evet Armin çok mantıklı!

-Ama daha önce hiç mektup yazmadımki

-Olsun, öğrenirsin

-Tamam! Denerim

....

Yorucu bir günün ardından Marco hemen uyumuştu saat 11 bile değildi.Aniden mesaj geldi, ilk başta umursamasada 2. bildirimin ardından kalktı ve telefonunu aldı.Mesaj Jean'dan gelmişti:

Jean:Hey Marco

Jean:Uyudunmu?

Marcı:Hayır, daha uyumadım.

Jean:Yarın için heyecanlı mısın?

Marco:Evet ,resmi çok merak ediyorum!

Jean:Umarım dilediğin gibi olur

Marco daha fazla dayanamayıp uyuya kalmıştı.Jean ise cevap gelmeyince uyuduğunu anlamıştı küçük bir tebessümün ardından son mesajını yazdı:

Jean:İyi uykular, Marco

{EVETTT SAAT 4.13 VE 1 SAATTİR YAZIYORUM SPOİ VERMİCEM AMA BAZI YERLERE SONU HAKKINDA İPUCULAR SAKLADIM BAKALIM BULDUNUZ MU}

Resim {Jearco}Where stories live. Discover now