2: Asıl Acılar Asıl İnsanlar

1 0 0
                                    

"Karanlıklar içinde gözükür gerçekler sadece ona ışık yani akıl tutmayı bilenler öğrenir gerçekleri"

John kendini yerde kelepçeli halde bulduğu zamandan başka bişey hatırlamazken kendini bir anda parmaklıklar arkasında buldu burası bir hapishaneydi ama akıl hastalarının hapishanesi. John her gün kötü rüyalar gördü ve hep o kızdan intikam alma duygusuyla beslendi bağırıyordu "O (kız) ölümü hakediyor" diye hergün. Aylar geçmişti bir gün yine gardiyanların ona hiç birşey yapamasın diye giydirdikleri kıyafetin kollarının kendine yapışıp oynamamasını sağlayan arkadan zincirle tutturulmuş yerlerin kolayca kırıldığını fark etti ve kırıp kapıyı iteklemeye yumruklamaya başladı fakat kapı demirdi ve bunu gören kapısının önündeki gardiyan ona sakinleştirici ve yeni kıyafet almak için gideceği sırada arkasında satır tutan bi mahkum belirdi yere düştü kafası ise yuvarlanarak sağ tarafa gitti ve bir anda kapı açılma sesi duyuldu john'un kapısı açılmıştı ve gardiyanın kafasını koparan mahkum hızla uzaklaştı john kapıdan çıktı ve sağ tarafa yöneldi sol tarafta parmaklıklardan dolayı kapalı olduğu için sağ tarafa doğru yöneldiğinde bi kapı belirmişti karşısında işte yolculuk başlıyordu. Kapıyı açtı karşısında kanlı zemini etrafa yıkılmış eşyaları dolapları gardiyanların cesetleri kana bulanmış masalar bilgisayarlar ve kıyafetleri olan birbiriyle birleşik 2 oda vardı vardı ve bu kıyafetlerden bazıları john'un hapse girmeden önceki kıyafetleriydi. Giyindi ve ilerledi 2 odanın sonunda bi kapı daha vardı kapıyı açtı ve sola döndü sağında yine parmaklık vardı önünde ise mahkum un hücresi vardı kapıdan baktı ve bir anda bir kol belirdi john diğer hücrelerede bakarken ilerliyordu iki yol ayrımına geldi sol ve sağ solu seçti ve solda 3 gardiyanın parmaklık arkasında öldürülmüş bi bayan gardiyana baktığını gördü john gidebilmesi için sağdaki yolun başındaki parmaklığı açması için anahtar lazımdı ve o anahtar bu 3 ünden birinde olmalı diye düşündü ve ilerledi gardiyanlar onu fark etti ve onu o kendisini kurtaran katil sandılar ve katili yakalayın diye bağırdılar john gardiyanları yumruklamaya başladı 3 gardiyandan biri yaşlıydı diğer ikisi genç ama sigara kullandıkları belliydi vuruşları yavaştı john birinci en öndeki gardiyanı yumruklayarak yere yatırdı diğer ikisi onu tekmeliyordu kalktı güçlüklükle sağındaki gardiyanın boğazı yüksek olduğundan onu boğacak vuruşu yapabilmişti ve sağındaki gardiyan nefes alamıyarak yere düştü üçüncü gardiyan buz kesilmişti bişey yapamıyordu john onu kafasından yakaladı kafa attı ve o burnunu tutarken bacaklarını çekti ve itip yere düşürdü kafasını sertçe zemine vurdu 4 kere 5. De kafasından kan geldi ve gardiyan bayıldı ilk gardiyan johnun arkasından sinsice yaklaştı ve boynundan yakaladı john gardiyanın kayalarına yumruk attı ve suratına gardiyan bağırarak yere yattı kayalarını tutarak john onu tekmelemeye başladı sonunda kafasına çok ağır bi şekilde tekme atmıştı ve kafası duvara çarpmıştı ve gardiyanın işini bitirmişti. John dönüp diğer yolun başına ilerlerken aklına yaşadıkları gelmişti oturmuştu yere nefes nefese olanlar gözünden önünden geçiyordu kafasını salladı kendine geldi ve yola koyuldu uzun bi yol vardı karşısında sağında toplam 8 ile 10 arası hücre kapısı vardı 3 ü kırılmış 1 tanesi açık hücre vardı 2 tane mahkum ona doğru koşmaya başladı ilk mahkumun suratına kafasını geçirip kayalarına tekme atıp gözlerini oydu ikinci mahkumun karnına yumruk attı sonra kaldırıp mahkumu duvara ve duvardanda yere vurdu sonrada kafasını ezdi ve yola devam ediyordu ilerledi hücreleri geçtikten sonra karşısında metal zemin sağda üç solda üç ön öne dizilmiş iki sıra 6 tane jeneratör vardı ve tavandan sarkan kablolar duvarlardada şalterler merdivenlerden indi ve sağdaki bulunan tek kapıya ilerledi kırık dökük bir kiler gibi yerden ilerledi ve sola döndü onu bir tuzak bekliyordu mahkumlara tek tek işkence ederek öldürdükten sonra içine koydukları tabutların olduğu yerin ön kapısında gardiyanların yarraklarını yalayan orosbular yalakalar johna pusu kurumuş bekliyorlardı johnun içeri girmesini ve john içeri girmişti hepsi öndeki kapıdan içeri doluştular john güç doluyordu bunların gardiyanların göt yalayıcıları olduklarını biliyordu john tabuta girmeye meraklı değildi aklındaki şeytan ona öyle öldürme yöntemleri fısıldıyorduki kan dondurur nitelikte ilk mahkumun gözlerini çıkardı mahkum çığlıklar içinde yere yıkıldı herkes korkuyordu ondan 2. Mahkum gelmişti onun sa bğazından tuttu ve onu yere yatırıp ayağı ile kafasını sola doğru bastırdı bedenini ise sağa doğru çevirdi ve kafasını döndürdü kopardı mahkumlar kaçışmaya başladı john yakalamaya uğraşmadı sonuçta onları işkenceyle öldüreceklerdi ilerledi bi tane daha jenaretörlerin olduğu bir kocaman yere çıktı kapıdan 6 tane daha gardiyan göt yalayıcıları ve birde onun hücresinin kapısını açıp hücresine bakan gardiyanın kafasını satırla koparan mahkumda ordaydı ve john yanlış görmüyorsa beyin gücüyle kenarda duran 8 tane sandalyeyi kendisine fırlattı ve kaçtı 6 tane mahkumsa ona doğru geliyordu johnda onlara doğru ilerledi ilk mahkumun kayalarına sert bi tekme attı ve kafasını merdivenlerin tutunma yerine vurdu 2. Mahkumun boğazından yakaladığı gibi karnına yumruk attı sonra suratına dizini geçirdi diğer mahkumlarda korkudan kaçışmaya başladı john yola devam ediyordu hızlanmıştı iyice hızlı gidiyordu soldaki yoldan başka bi seçeneği yoktu o soldaki koridordan ilerlerken sağ taraftaki yoldan biri satır fırlatmıştı 2 tane sırayla fakat johnu ıskaladı satırları fırlatan gardiyandı john kendisine koşan gardiyana yanında duran sandalyeyi fırlattı takılıp duvara kafası çarptı ve bayılmıştı john onu alıp kenardaki iple yukardaki borulara asmıştı kanlar akıyordu boğazından gardiyanın duvara saplanan satırlardan birini aldı ve gardiyanın karnına asıl suçlular diye yazdı yola devam etti ve ilerde parmaklık birde sağında bir ofis gördü parmaklığın ardında bi kapı vardı ofise girdi bir anda kapı kırılıp önüne düştü ve karşısındaki kendisinin hücresinin kapısını açıp gardiyanının kafasını koparan adamdı elinde satır vardı kanlar içindeydi johnun üstüne yürüdü john kenarda duran masayı fırlattı ama bu bi şaşırmacaydı john üstüne satırla atladı ve onu orada kafasını koparıp öldürdü kırılan kapıdan içeri girdi sağında bi kapı vardı oraya girecekken bir anda patladı oda kapı yere düştü 3 tane gardiyanın cesedi vardı biri ikiye bölünmüştü diğeri derisi soyulmuş ayakları koparılmış diğeri ise yanmış bi ceset burası bir banyoydu kırılmış küvet ve lavobo vardı ve solundada havalandırma john havalandırmadan girdi ve havalandırmadan o parmaklığın ardındaki açık kapılı yeri bulmaya çalışıyordu havalandırmada ilerlerken bi gardiyanın feneri ve bedenin yarısı düşmüştü yoluna devam etti aklında fısıldamalar duyuluyordu ama kısa süreliydi kafayı yememişti daha tam koridorun sonuna ulaştı ve orasıydı şanslıydı indi ve kapıdan içeriye baktı merdivenden çıkması gerekiyordu ama yukarısında onu bekleyen silahlı gardiyan vardı john satırla tam kendisini görmezken sessizce çıkıp duvara yaslandı ve gardiyan tam geldiğinde satırı kafasına indirdi tüm gücüyle üstüne kan fışkırdı gardiyanın elindeki silah yere düşmüştü içinde 5 mermi vardı şarjörün 1 ide silahın içindeydi toplam 6 mermi gardiyanın yere düşüşünün çıkardığı pat sesi diğer iki gardiyanı kuşkulandırmıştı ölen gardiyanın yerine doğru geliyordu ikiside silahlıydı biri önde kalkan görevi görücekti muhtemelen arkadaki gardiyan için john duvara yaslandı merdivenin bitimindeki duvarda ve sol çaprazında muhtemelen kilitli kapı vardı hemen dayandığı duvarın solunda ise açık kapı ve bu kapı küçük koridor ve 2 silahlı gardiyana çıkıyordu koridorun küçük olması iyiydi john için ve gardiyanla johnun dayandığı duvar la arasında 2 adım vardı 1. Adımıda atmıştı ilk gardiyan ve 2. Adımda yerde kanlar içinde yatan kendilerinden bir gardiyanı fark ettiği sırada john önüne geçip kafasına sıkmıştı 1. Gardiyanın ve onu düşmesin diye tutup kalkan olarak kullanıp 2. Gardiyanın üzerine ilerlemişti gardiyan geriye doğru giderken durmadan silahındaki mermileride arkadaşının sırtına sıkıyordu mermisi bitmişti john kalkan olarak kullandığı arkadaşını yere fırlattı ve mermisi bitmiş ve çaresiz halde bulunan gardiyanın yere çöktüğünü ve teslim olduğunu görmüştü ama onlar onlara acımamıştı ve 3 el silah sesi duyuldu 2. Gardiyanda kanlar içinde yere yığılmıştı şimdi önünde sadece hapishanenin görünmeyen yüzü yer altındaki yeri kalmıştı orda mahkumlar idam edilir cesetlerinin kollarını bacaklarını ayaklarını kafalarını her yerinin derilerini yüzerler ve o parçaları kemiklerinden ayırır kasaplar ve o eti mahkumlara yemek olarak servis ederler ve john o çığlıkların olduğu yere cehennemin görünmeyen yüzüne inecekti

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 24, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Mezardan Şeytana Uzanan ElHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin