siyanür

hepyek

[10:06] Jeon Jeongguk:
Ne zaman görüşebiliriz?

[10:10] Ben:
İşlerim bittiğinde.

[10:10] Jeon Jeongguk:
Tahmini ne kadar sürer?

[10:17] Ben:
Emin değilim.

[10:18] Jeon Jeongguk:
:(

[10:19] Jeon Jeongguk:
Kaçmaya çalışmayacaksın, değil mi? Saklananları bulmak için bir sürü yöntemim vardır.

[10:30] Ben:
Bak, eğer  Küba'ya kaçıp adımı değiştirmek istesem bile, yapamam.
Bütün gelirime el koydun.

[10:31] Ben:
İki işte çalışıyorum ve tam zamanlı okulum var. Gün içinde toplantı ya da kart oyunlarına ayıracak vaktim kalmıyor.

[10:32] Jeon Jeongguk:
Bu kadar zorlanacaksan Namjoon'un ödeme planını seçebilirdin.

[10:32] Ben:
Öğle aramda yanıma gel

[10:33] Jeon Jeongguk:
Sen yanıma geleceksin, ben değil.

[10:34] Ben:
Okuyamıyor musun? Boktan oteline gelmek için şehrin diğer ucuna seyahat etmeye zamanım yok.

[10:36] Jeon Jeongguk:
Mevduat ücretinin ne olduğunu biliyor musun?

[10:36] Ben:
Evet siktiğimin hovardası, mevduat ücretinin ne olduğunu biliyorum

[10:36] Jeon Jeongguk:
Banka hesabın borca girdiğinde, günlük yedi dolar gibi bir ücret kesiyorlardı sanırım.

[10:37] Jeon Jeongguk:
Yani beni ertelediğin her gün sana yedi dolar daha yazacağım :D

[10:41] Ben:
Biliyor musun
Zamanında alfalar tarafından üstüme çok bok atıldı

[10:42] Ben:
Ama senin kadar iğrenç sadistiyle ilk defa karşılaşıyorum :D

[10:45] Jeon Jeongguk:
Programını boşalttığında mesaj at

[10:46] Ben:
Siktir git

⋅•⋅⊰∙∘☽༓☾∘∙⊱⋅•⋅

Seokjin'in ofis kapısına, yumruk yaptığı eliyle hafifçe vurdu Jimin. Herhangi bir cevap almayı beklemeden içeri girdi ve yamalı sandalyenin üstüne, sıkıntılı haliyle bıraktı kendini. Seokjin iş yerinin idaresini ailesinden kendi eline alalı bir yıl oluyordu, yemek odasında gözle görülür değişimler yapmıştı fakat ofis eşyalarını yeniletmeye zamanı olmamıştı. Sandalyelerin çoğunu rutubet kokusu sarmıştı, fakat, Jimin'e göre 70'li yılların havasını katıyordu odaya. Nostaljikti. Masanın üstünde duran açık sigara paketine uzandı Jimin, düzgün bir masadan çok katlanabilir yer tutucu olduğu söylenebilirdi.