003 ✓

5.5K 316 133
                                    

Elimdeki telefona boş bakışlarımı yollarken, arkamdan uzanan bir el telefonumu benden çekip almıştı. Telaşla vücudumu geriye çevirip karşımdaki bedene baktığımda, Yugyeom olduğunu fark etmiş ve daha da paniklemiştim.

Hayır, hayır telefonumun ekranı açıktı! Yugyeom eğer mesajları okursa benimle çok fazla dalga geçer ve on yıl bunun gevezeliğini yapardı. Telefonuma elimi uzatıp almaya çalıştığımda, elini havaya kaldırmıştı. Zaten benden çok fazla uzundu ve böyle yaparak telefonuma ulaşmam imkansız hale geliyordu.

''Yugyeom! Ver çabuk telefonumu lanet olası fino!''

Parmak uçlarıma çıkmış, onun koluna asılıyordum ve o sinir bozucu kahkahasını patlatmak dışında hiç bir şey yapmıyordu. Telefonumun ekranı olduğu gibi açıktı, her an mesajları okuyabilirdi.

''Noldu ya bi korktun?''

Kahkahalarının ardı arkası kesilmezken, henüz pes etmemiştim ve ona tekme atmaya çalışıyordum ancak o geriye doğru gidiyor ve benden kaçmayı başarıyordu. Gerçekten sinirlerim zıplamaya başlamıştı.

''Telefonumu ver diyorum!''

Aniden Yugyeom ensesine yediği şaplakla, acıyla inlemeye başladığında telefon yere düşmüş ve ben hiç beklemeden telefonuma uzanıp yerden almıştım. Başımı kaldırdığımda Lisa'nın kahkaha atarak Yugyeom ile dalga geçtiğine şahit olmuştum.

''Mal ya! Acıdı mı ay kıyamam haha!''

Lisa dizlerine vura vura kahkaha atmaya devam ederken Yugyeom gözlerini kısmış ve ölümcül bakışlarını ona yollamıştı. İkisi de savaşçı ruhluydu ve olası bir kavga durumunda ikisini ayırabilecek güce sahip değildim, şuan cidden çok yorgun hissediyordum!

''Bimbim litfin ilişviriş yipilim.''

Yugyeom yüzüne alaylı ve Lisa'yı taklit eden bir ifade yerleştirdiğinde, dudaklarımı aralamış ve şoka girmiş bir şekilde ona bakmıştım. Bu, bu çoook tehlikeliydi! Her an dişi kaplan Lisa onun üzerine atlayabilirdi! Ellerimi yüzüme götürüp telaşla gözlerimi Lisa'ya çevirdim.

Yugyeom'a bir adım attı. O sırada sırt çantamı yere fırlattım ve koşturarak aralarına girdim. Bir elimi Yugyeom'un, bir elimi Lisa'nın göğsüne yasladım ve at dizginler gibi sesler çıkarmaya başladım. Hepimiz sıyırmıştık, ciddi manada.

''Oğlum bak yemin ederim bir daha sana çöpçatanlık yapmam ha!''

Lisa işaret parmağını benim önümden Yugyeom'a doğrultup tehditkâr bir şekilde sallarken, Yugyeom savaşmak yerine pes etmiş, geriye çekilerek ellerini havaya kaldırmıştı teslim olurcasına. Lisa onun bu haline memnun bir şekilde gülümsedikten sonra elini kaldırmış ve orta parmağını göstermişti.

''Terbiyesiz.''

Yugyeom yalandan tersler bir ses tonuyla konuştuğunda, kısa bir süre sırıtıp yerdeki çantamı almıştım dizlerim üzerine eğilerek. Bakışlarımı telefonumun ekranına çevirip kırık olup olmadığına baktığımda, bir sorun olmadığını gördüm ve yerden doğrulup Lisa'ya baktım.

Biraz önce kavga etmemiş gibi Yugyeom ile telefona gömülmüş sohbet ediyorlar ve tahminimce Instaram'dan okuldaki kızları değerlendiriyorlardı. Onlara bakarak gözlerimi devirdikten sonra yürüme mesafesi olan evime ilerlemeye başladım.

Sonunda jeton düştüğünde, telefonumun ekranını açmış ve yürüyerek mesajı defalarca kez okumuştum. O kadar kaptırmıştım ki yanıma Chaeyoung'un geldiğini bile fark edememiştim. O benim kolumdan tutup direğe çarpmamı engellediğinde şaşkınca bakışlarımı ona çevirdim ve telefonu indirdim.

kitty and daddy, taennieWhere stories live. Discover now