18. BÖLÜM

1.3K 57 4
                                    

Yorum yapın küserim yoksa.

Lunapark'a geldiğimizde etrafın çokta kalabalık olmadığını gördüm. Berke ve Kerem taksi parasını vermek için tartışırlarken bizde onları bıkkınlıkla bekliyorduk.

"Yeter beğğ, verin işte biriniz parasını. Tamam anladık, ikiniz de çok zenginsiniz!" dedi Ada sinirini çok net bir şekilde belli ederken.

Ada kolay kolay sinirlenebilecek biri değildi. Bu şekilde sinirini çok net bir şekilde belli etmesi onun gerçekten birine ya da birilerine çok sinirlendiği anlamına geliyordu.

"Kardeşim sakin ol" dedim biraz şakayla karışık bir şekilde.

O ise derin bir nefes alıp aldığı nefesi sert bir şekilde vermekle yetindi.

Cidden çok sinirlenmiş olmalı.

Ben onun yanına gidip koluna yapışınca "sen ne ayaksın?" der gibi baktı.

"Çok sinirlisin ve sinirli bir adet sen asla çekilmiyorsun"

"Sinirli değilim ben!"

"Ne bağırıyorsun ya, Benim suçum ne sanki !?"

Ben tekrardan eski yerime geçerken Berke ve Kerem aralarındaki sorunu çözüp yanımıza gelmişlerdi. Hepimiz sürü halinde lunaparkın içine doğru ilerlerken benim aklım Ada'daydı.

Bana boş yere bağırmıştı ve ben dışardan öyle göstermesemde kalbim kırılmıştı.

Çünkü hiçbir şey yapmamıştım.

"Üzülme, sinir krizi falan geçiriyordur herhalde"  dedi Ateş sadece benim duyabileceğim bir şekilde.

"Üzülmüyorum." deyip kestirip attım.

"Yav he he"

Ateş'in söylediği şeye hafif gülümsedikten sonra Ece'nin heyecanlı sesi duyuldu.

"Berke, hız trenine binelim lütfen!"

Hız treni!

Yok ya.

Ben binmem banane.

"Ben binmeyeceğim"dedim.

"Korkuyor musun?" dedi Ateş alayla.

"Evet?"

"Ciddi misin?" dedi Ateş kahkahalarla. "Şaka mı yapıyorsun?"

"Hayır şaka yapmıyorum ve bunda bu kadar gülecek ne var anlamadım?"

"Çocuk musun sen? Senden küçük insanlar bile binebiliyor buna"

"Eğer bundan korkmak çocukluk oluyorsa evet ben çocuğum." dedim ve diğerlerine "sizde gidin artık" dedim ve kendim lunaparka girdiğim andan beri gözüme çarpan "çarpışan arabalar" a doğru yürüdüm. Bir süre sonra yanımda biri daha belirince kafamı çevirip dik dik ona baktım.

"Neden burdasın?"

"Hiç" dedi Ateş.

"Ciddiyim, niye buradasın?

"Seninle gelmek istedim sadece." dedi ve "gideyim mi?" diye ekledi.

Ne yalan söyleyeyim gelmesini istiyordum. Tek başıma eğlenmek yerine yanımda biri daha olsa daha iyi olurdu.

"Yok, gitme"

Ateş ise gülümseyip "eee, hangisine binmek istersin?"

Bende heyecanla cevap verdim. "Çarpışan araba?"

FENOMENİST/ TAMAMLANDIWhere stories live. Discover now