³

184 30 61
                                    

Lunaparkın Kapanmasına Kalan Süre: 15 Dakika

"B12 eksikliğin varsa beni suçlama." Rintarou karşısında ayıcık maskotu giyen birisi olmasaydı oldukça sinirli olabilirdi.

Osamu abartılı bir nefes bıraktı. Hayır bıkmamıştı, tilki ile uğraşmak oldukça eğlenceliydi ve aslında- Rintarou akşam yemeklerini ödüyordu. Yani kesinlikle şikayetçi değildi.
Özür dilemek için konuşmaya hazırlanıyordu ki tilki bütün düşünce zincirini kırdı.

"Başka biri sana ayı dediğinde bunu sorun etmiyor musun yani?" Açıkçası Osamu'ya ayı dedikten sonraki tüm akşam yemeklerini ödeyip, özür dilemesine rağmen kızgın değildi. Sadece biraz kırılmıştı.
Biri gelip ona "ayı" diyebiliyorsa ve Osamu sorun etmiyorsa bu kesinlikle haksızlıktı.

"Rin, çocuk altı yaşında falandı."

Tilki hızla ayıcığa döndüğünde neredeyse gece yarısıydı.
On beş dakika sonra Atsumu parkı kapatmadan önce içeriyi kontrol etmeye gelecekti.
Osamu'nun on beş dakikası vardı.

"Neden bu küçük detay umrumda olsun?"

Neredeyse bomboş olan parkta iki maskotun yaptığı kavga oldukça komik olabilirdi.

"Pekala, tilki maskotusun ama sana su aygırı demiş olsaydım ne hissederdin?"

Suna gülmemek için kendini tuttu.
Kaybetmek istemiyorsa ciddi olmalıydı.

"Benzemiyoruz bile." Hayatında hiç bu kadar ciddi olmayan bir kavgaya karıştığını hatırlamıyordu.
Aslında bu; kavga bile sayılmazdı.

"Ayıcık ve ayı da benzemiyor ama, haksızlık değil mi?"

Suna itiraz edecekti ki Osamu kendini tutamayıp sesli bir kahkaha attı.

Pekala bu o kadar şaşırtıcı ve güzel bir andı ki, Rintarou bir süre konuşamadı.

Ve ayıcığın neden güldüğü gayet açıktı;
Osamu ancak Atsumu'nun yapacağı şekilde davranıyordu ve bu eğlenceli olduğu kadar saçmaydı da.
Çoğu kişi Osamu'nun ruhunun altmış yaşında olduğunu düşünürdü çünkü ikizine göre daha az bir libidosu vardı.
Ayakta uyurdu -Atsumu Osamu'yu beş kez ayakta uyurken yakaladı-, insanlarla gereksiz samimiyet kurmazdı, durduk yere saçma şeylerden bahsetmez ve çoğu zaman espiri yapmak için uğraşmazdı bile.
Tek zevki Atsumu'nun salaklığı ile uğraşmaktı.

Ama bu enerjisiz hâlleri Rintarou'nun yanında kırılıyordu.

Ayı ve ayıcığın farkı yüzünden tartışmak mı?
Bu kesinlikle Osamu'nun yapacağı bir şey değildi ancak Rintarou ile yapabiliyordu.
Ve şimdi o kadar çok gülmüştü ki Suna'nın endişelenmemesi imkansızdı.

"Nefes alabiliyor mu-" Osamu, tilkinin sözünü bitirmesini beklemeden cevap verdi.

"Hayır,"

Suna'nın bunun hakkında soru sorması oldukça doğaldı çünkü, bazen kostümler o kadar boğucu oluyordu ki; molaların kısa olmasına defalarca isyan etmişti. Bu yüzden aldığı olumsuz cevapla, Osamu'ya ayıcık kafasını çıkarmasında yardım etti.

Ve o an çok önemli bir şey fark etti.

Rintarou tilki kostümü giysede bir tilki kadar dikkatli değildi, çoğu şeyi umursamazdı veya ilgisini çekmezdi.
Ama şimdi Osamu patisiyle saçlarını düzeltmeye çalışırken daha çok dağıttığının farkına varamadan, az önceki kahkasının verdiği sersemlikle ve batmak üzere olan güneşin; turuncu ışıkları altında fazla güzeldi.
Bunu nasıl daha önce fark edemediğine şaşırdı. Gerçi, Osamu daha önce böyle gülmüş müydü ki?

"Sen böyle rahat mısın?" Osamu soluk gri saçlarıyla oynamaya devam ederken tilkiye baktı.

Rintarou durdurulmuş bir videodaymış gibi hiç kıpırdamıyordu.

Senin devrin; bin yıl, sekiz bin yıl sürsün.

Suna, Osamu'ya bakarken; aklında Japonya'nın milli marşı çalıyordu.

Çakıl taşları, kaya olana ve yosun tutana kadar.

Marş bitene kadar kıpırdamadı ve endişelenme sırası Osamu'ya geçti.

"Rin, bayılmadın değil mi?" Eh, ayakta uyuyabilen birine göre ayakta bayılmak normal olmalıydı.

Suna konuşmadan önce kostümün en zahmet verici olan kafasından kendini kurtardı. "İyiyim, kıpırdayamadım çünkü yer çekimi seksen sekiz yılda bir, on saniye boyunca daha güçlü oluyor. Bunun bana denk gelmesi çok ilginç değil mi?"

Osamu bir an şaşırdı, daha önce böyle bir bilgi duyduğunu hatırlamıyordu.
"Gerçekten mi?"

Kostümün diğer yarısını kolunun altına sıkıştırırken Osamu gibi saçlarını düzeltmekle uğraşmadı. Tilki gülerek etrafa bakındı. Sanki bir sır verir gibiydi.

"Gerçekten, bilim adamları bunu açıklamak istemiyor. Bu insanları delirtirdi öyle değil mi?"

Evet, bu Osamu'yu daha da şaşırttı.
Suna geçenlerde uzay bilimi bölümünde olduğunu söylemesine rağmen bunu nasıl bilebilirdi ki?
Sorguladı ama yine de bunun hakkında konuşmadı, bir sır olacaksa üzerinde fazla durmamalıydı zaten.

"Doğru," Osamu onu onayladığında Suna kahkaha atmak istiyordu.









Bölüm biriktiremedim😫

mascots Where stories live. Discover now