Hikâyeyi okumadan önce ufak bir konuşma yapmak istiyorum.
Bana inanılmaz bir doğum günü hediyesi verdiniz uzun zamandır hayalini kurduğum ve asla yükselmesini beklemediğim kitabım şu an 5 bin okuyucu kitlesine ulaştı.
Normalde bölümü daha erken atacaktım fakat doğum günümde kendimi böyle mutlu edebilirdim. Gerçekten iyi ki varsınız!
Şimdiden güzel dilekleriniz için teşekkür ederim🌸
Keyifli okumalar dilerim❤
...Ağlayarak daha da çok sokuldum Alparslan'a.
"Güzelim ağlama aklım sizde kalmasın."
Alparslan'ın boynuna kokulu bir öpücük bıraktıktan sonra geri çekildim ve Sevgi anneye vedalaşması için fırsat verdim. Şimdiden üşümüştün onsuz. Bu görev ayrı bir duygusaldım. Kontrolüm vardı üç gün fakat Alparslan olmayacaktı.
Akif ile vedalaşan Alparslan tekrar bana döndü.
"O kontrole git tamam mı? Yemeklerini ve ilaçlarını aksatma lütfen. Aklım sende kalmasın. Her gün arayamayabilirim ama elimden geldiğince her fırsatta arayacağım."
Kafamı salladım ve gidişini izledim. Sevgi anne kapıyı kapatınca kendime gelmiştim.
"Kızım bebeğiniz için biraz toparlan."
"Elimde değil anne."
Hep beraber Akif'in getirdiği çayları içiyorduk. Gece saatlerinde gitmişti Alparslan bu sefer. Elimdeki bardağın ısısıyla daha çok kavradım bardağı.
"Ben yatıyorum anne. İyi geceler."
Sevgi anne anlayışla kafasını salladı ve 'iyi geceler' dedi. Savsak adımlarla yatak odasına gittim ve yorganın bir ucunu havaya kaldırıp soğuk olan yatağın içine girdim.
Kısa süre içinde kapım tıklatıldı ve Sevgi anne içeri elinde süt ile geldi.
"Kızım kalk da sütünü iç annem."
Bulanan midemle yüzümü buruşturdum ve yatakta doğruldum. Sıcak olan sütü içmeye başladığımda midemden yükselen sıvıyla elimdeki sütü komodine bıraktım ve hızla odanın içinde bulunan banyoya gittim.
Midemdeki her şeyi boşalttıktan sonra Sevgi anne sifona bastı ve beni koltuk altlarımdan tutarak ayağa kaldırdı.
"Daha iyi misin mavişim?"
Kafamı salladım yorgunca ve elimi yüzümü yıkadım. Sevgi anne daha fazla zorlamadan komodinin üstünde bardağı eline aldı ve alnımı öpüp odadan çıktı. Kendimi yan döndürdüm ve Alparslan'ın yastığını elime aldım, yastığa sarılarak rahatsız uykumun kollarına bıraktım kendimi.
Sabah erkenden uyanmıştım. Yataktan kalkıp güzel bir kahvaltı sofrası hazırlamıştım ve çok geçmeden Akif ile annem gelmişti.
"Kızım niye beni uyandırmadın?"
Kaşlarını çatıp söylediği cümleye ne diyeceğimi bilememiştim.
"Anne bu seferlik böyle olsun. Hem kafa dağıtmış oldum."
Kafasını iki yana sallayarak Akif'in yanından geçti ve sandalyeye oturdu.
"Günaydın yengelerin bir tanesi."
"Günaydın günaydın da senin başka yengen olduğunu hatırlamıyorum ben?"
Akif her kelimemle daha çok şaşırıyordu.
"Öyle demek istemedim, tabii ki tek yengem sensin."
"Aferin!"
Akif gülerek annesinin yanağını öptü ve yerine yerleşti. Bolca muhabbet ettiğimiz kahvaltıyı Akif'e toplattırmıştık. Yemekten sonra ilaçlarımı içtim ve namaz kılmaya odaya gittim. Abdestimi aldım ve namazımı dikkatli bir şekilde kıldım. Yapacak bir şeyim kalmayınca Kur'an okumaya karar verdim ve uzun bir süre yatak odasında Kur'an okudum.
...

YOU ARE READING
AHDE VEFA
General FictionAhde Vefa: Verdiği sözde durma ••• Yalnız, her zaman çevresinden kötü ithamlar duyan, gittiği her yerde kendini sığıntı hisseden... Buna rağmen annesinin babasının öğrettiği gibi dimdik, yıkılmaz olan Hafsa'ydı o. Yetimha...