Shifting X Tom Marvolo Riddle

36.

Dora anlatımından

Hayat elbet bir zaman zor gelmiştir, ne yapacağınızı bilmeden ölmeyi beklemek gibi.

Tek yapmak istediğim koşmak, ölene kadar, nefesim kesilene kadar, hava beni boğana kadar, koşmak istiyorum.

Hayattan, yaşamaktan, nefes almaktan o kadar sıkıldımki. Sanki sürekli boşuna yaşıyor gibi hissediyorum. Sadece ağlamak yardım ediyor.

Tom bana hep sakın ağlama, bu seni güçsüz kılar demiştir ama şimdi yanıma uzanıp kendi ağlıyor.
Çünkü ağlamak güçsüzlük değildir, sonuçta yağmur yağmadan gökkuşağı açmaz değil mi?

Ağlayın ama biri sizi ağlatmasın, biri sizi ezmesin, ağlayın ama başka şeylere çünkü,

Taparsen, teperler. Tepersen taparlar.

Açıkmıştım, canım çok çiğköfte aşermişti. Dracodan mı istesem aceb. Ama nerden bulacak ya. İş başa düştü. Yavaşça yataktan kalktım. Mutfağa girdim. Tom uyumuştu, uyandırmakta istemedim.

Hemen mutfağı kurcalamaya başladım, zar zor bir tane çiğköfte yoğurabileceğim tep buldum. Malikanenin mutfağı çok büyüktü, hemen hemen herşey vardı. Bulgur bulmam lazımdı.

Çiğ Köfte Malzemeleri;

2,5 su bardağı ince bulgur
1,5 su bardağı sıcak su
1 çay bardağı isot
1 çay bardağı zeytinyağı
3 yemek kaşığı acı toz kırmızı biber
1 yemek kaşığı domates salçası
2 yemek kaşığı biber salçası
4 yemek kaşığı nar ekşisi
1 çay kaşığı tuz
1 adet rendelenmiş soğan
1 adet limon suyu

Biber salçası dışında her şeyi bulmuştum. Zar zor idare edicek kadar buldum. Yere bitane örtü serdim. Bacaklarımı açıp tepsideki hamuru yoğutmaya başladım.

Yarım saat yoğurduktan sonra ter içinde kaldım. Merdiven sesleri geliyordu. Katşımda bir dağınık saçlı, üstsüz, yarı çıplak altında gri eşofmanla bana bakan Tom belirdi.

Bismillah tövbe yarrabi, tanrı bir çarpar dümdüz eder valla.

Aynen böyle duvara yaslanmış beni izliyordu. Yavaşça ayağa kalkmaya çalıştım. Elini uzattı. Tutunarak kalktım. Tepsiye tam eğilecekken tom eğilip tezgaha koydu.

Dora: teşekkür ederim ask adam

Tom: rica ederimde bune böyle?

Dora: yiyince hatırlarsın bekle

Çiğköfteyi sıkarak şekil verdim. Bitanesini Tom'un ağzına attım.

Tom: Aha hatırladım bu şey, bunu bana türkiyede yedirmiştin.

Dora: evett

Tom: uğraşmasaydın ya bu kadar yoğurmuşsun

Dora: Aşerdim, yakında alışırsın

Tom: türk yemeğiydi bu değilmi

Dora: evet ve benim favori yemeğim olabilir

Tom: Aman aman ne hamaratlık bu böyle

Dora: Hadi dokiyide çağralım o da yesin

Tom: Doki kim ?

Öyle bir bakıyorduki kahkaha atmaya başladım.

Dora: Draco tabikkiii

Tom: Tanrım taktığı isme bak

O da gülmeye başladi. Draco da geldikten sonra biraz sohbet ettik. Çiğköfteleti güzel güzel gömüyorduk.

Yemekten sonra salona geçip keyifle film izleneye başladık.

Saat geç olduğunda odalara çekildik. Saten kırmızı bir südyen ve altına takımı olan saten şortumu giydim. Yatağa uzandım. Tom da yanıma uzandı. Üstsüzdü altında gri bir şort vardı.

Ona döndüm, bana döndü. Öylece bakışıyorduk. Ve sonra bıraktık, kendimizi uykunun kollarına...