3. SEZON | 41. BÖLÜM- HER ŞEY BAŞLIYOR

76 14 14
                                    

Ve yeni sezon ....

-

Bir ay olmuştu... Gotham tam bir aydır Toxic 'siz yaşıyorlardı ve kimse halinden şikayetçi görünmüyordu. Aslin da her şey hâlâ aynı sayılırdı. Batman ve Joker 'in kavgaları , Bilmem hangi suçlunun suç haberi... Gotham City normal hayatlarını yaşıyorlardı.   Lucy 'nin belinde ki yara ise artık iyileşmeye başlamıştı ama kalbinde ki yara... Ah o hâlâ fazlasıyla tazeydi. Bir yandan daha erken  gelemediği için kendine kızıyor, bir yandan da bu yaptıkları için Wayne 'lerden intikam almaya yemin ediyordu. Böylece kendini bir düşünce burgacına atmıştı ve şimdi de o her kendini burgaçta bulanın yaptığını yapıyordu. İçiyordu... Tam bir ay da alkolik ayyaşın tekine dönmüştü . Elbette ki o Lucy 'di . Bu olayın üzerine içmesi değil buna yapanların ağzına sı*ması gerekirdi ancak yine de o hepimizin içinde ki masum ruh varya. Hani şu varlığını sürekli inkar ettiğimiz , yok etmeye çalıştığımız ama asla yok edemediğimiz. Hah işte o küçük ruh şimdi de gelmiş Lucy 'nin içini yiyip bitiriyordu. Orada çok fazla anısı vardı. Orası ailem dediği insanla geçirdiği en güzel yıllardı.  Ama artık hepsi koca bir moloz yığınından ibaretti.  Yine de o moloz yığınının için de saatlerce oturmak isterdi.  İç çekip bıkkınca üzerinde ki diz kapaklarının sadece bir kac santim üstüne gelen uzun kapüşonlunun eteklerini düzeltti. Daha fazla bar köşelerin de sabahlamaya devam edemezdi. Kendine bir an önce kalacak bir yer bulup sonra da belinde ki korkunç acının bir an önce iyileşmesi için dinlenmesi gerekti. Red Hood 'un neden tam bel çukuruna bıçak sapladığıni biliyordu. Toxic genel de silahdan çok fiziksel yeteneklerini kullanan bir kötüydü ve beli sakat olunca mecburen o kadar da esnek olamayacaktı . Dümdüz bir şekil de yakınlarda ki her oğlanın kalbine dökülen beyaz şelaleyi omuzlarından geriye atıp oturduğu bar sandalyesinden kalkttı. New Jersey 'e gidip T 'nin servetinin üstüne konması gerekiyordu ancak kendini bunu yapmak için fazla yorgun hissediyordu. İki gündür pis bir sırıtışla onu süzen barmeni yine takmayıp daha çok motorcu çetelerinin mekanı olan pis gece klübünden çıktığın da içinde ki o sinir bozucu ses Jay 'e gitmesini söylüyordu. Kardeşine gitmesini ve bir şekil de onun gönlünü almasını. Her ne kadar kısa siyah saçlı kızla anlaşamasa da en azından yatacak bir yerleri vardı değil mi ?  Oflayıp  adımlarını Jay ve Amity 'nin evine doğru atmaya başladı. En kötü ne olabilirdi ki ? Lucy bir yandan yürüyor , bir yandan da aklına açılan trafikte ki arabalar gibi teker teker hızla gelen felaket senaryolarını umursamamaya çalışıyordu. Ana cadde de yürürken daha doğrusu yalpalarken kendi kendine mırıldandı ;

- Ne bo*uma sabahın körün de tekila içtiysem. Lanet olsun.  Jay eğer beni bu halim de sokağa atarsan seni parçalara ayırıcam.

Dedi ve yürümeye devam etti. Ancak aniden beynine çarpan düşünce ile durdu . Bu halde Jay 'in yanına giderse onu bir bakıma haklı çıkarmış olacaktı ve o an Lucy 'nin en berbat huyu devriyeye girdi ; Gururu . Lucy karşısında ki kişi kardeşi olsa bile fazla gurururluydu ve neredeyse iki aydır görmediği erkek kardeşinin karşısına şimdi bu halde çıkarsa Jay onun bir zavallı olduğunu düşünecekti. Yani en azından Lucy böyle düşünüyordu. Üstelik yanın da  Amity 'de vardı. Genç kız sinirle  adımlarının yönünü değiştirdi. Bu halde oraya gitmeyecekti. Daha iyi bir yer biliyordu. 

(Lucy 'nin üzerindekiler)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


(Lucy 'nin üzerindekiler)

-

On yedi yaşında ki genç çocuk Gotham sokakların da boş boş dolanıyordu. Nereden geldigini , nasıl geldiğini ve daha bir çok şeyi hatırlamıyordu. Hatta ismini bile bilmiyordu ! Bir aydır olan her şey aklın da birer hatıra bulutu olarak vardı ancak o bulutlar çok fazla dağılıyorlardı ve çocuk anıları toparlaya mıyordu. Bu sabah şehir merkezine yakın bir yerde ki otobüs durağının bankın da uyanmıştı ve yürüye yürüye taa şehrin diğer tarafına kadar gelmişti. Şehrin zenginlerinin daha çok olduğu tarafa. Nerede olduğunu önemsemiyordu. Ama merak ediyordu. Neden teni kağıt kadar beyazdı ? Ya da neden saçlarının yarısı siyah yarısı beyazdı ? Bunlar beynini fazlasıyla kurcalıyordu. Kendini palyaçoya benzetmiş olsa da yapılı ve düzgün vücut hatlarıyla bir palyaço için gereksiz sayılabilecek kadar yakışıklıydı.  Tam o sıra da bir ses ona seslendi ;

- Heey !

-

Beyaz saçlı kız ayaklarını çatıdan sallandırmış şehri izliyordu. Kafası hâlâ iyiydi ve bu başının iki de bir dönmesine neden oluyordu ancak şu an bunlarla ilgilenip kendini az da olsa onu mutlu eden bir şeyden mahrum bırakmak istemedi.  Bu şehri her ne kadar içinde ki herkesten nefret etse de seviyordu ve bu yüzden de her şeye rağmen burada yaşamaya devam ediyordu. İç çekip buradan karınca gibi görünen insanları izlemeye devam ediyordu ki bir kaç adım sesi ve ardından gelen gür erkek sesini duydu ;

- Heeey o kadar kenar da oturma , yoksa düşeceksin beyaz saçlı!

Lucy daha çocuğu görmeden içini kaplayan siniri hissetti. O kimdi de kendisine emir veren bir ton da konuşuyordu. Hışımla arkasını döndü ve ayağa kalkttı. Karşısında ki iri yarı, kaslı ve kendisinden oldukça uzun boylu olan adamın yüzüne doğru bağırmaya başladı;

- Bir - bana asla emir veren bir ton da konuşamazsın! İki - ben-

- Yok artık sen sarhoşsun ! Hem de bu saatte ?

- Bu seni ilgilendirmez seni oro*pu çocuğu!

Bu lafıyla Lucy karşısında ki bu iri adamın sinirlendiğini fark etti. Damarları belli olmuş ve mavi gözleri koyulaşmıştı çünkü.

- Ağzını topla !

- Toplamazsam ne olur ?

-

Jason sinirlerine hakim olmaya çalışan bir şekil de karşısında ki bu beyaz saçlı, açık mavi gözlü ince ama kendisine göre oldukça kısa bir yapıya sahip olan kıza bakıyordu. Kızın hasta gibi bir görüntüsü vardı. Göz altları uykusuzluktan morarmış ve saçları dağılmıştı. Tüm bunlar bembeyaz olan tenin de normal bir insanınkinden daha da çok belli oluyordu ve en kötüsü kız leş gibi içki kokuyordu. Bir an için onun barlar da çalışan ucuz fah*şelerden biri olduğunu düşündü ancak giyim tarzı bunu inkar ediyordu. Tam ona bir şey diyecekti ki karşısında ki bu on yediliğin yalanladığını gördü.

-

Lucy başının döndüğünü ve ayaklarının altında ki zeminin kaydığını hissetti. Başı feci bir şekil de dönerken gözleri kararıyordu ki kendisini koca dipsiz bir boşlukta hissetmeden önce ki hatırladığı son şey kahverengi deri ceketin sardığı iki güçlü kolun onu tutmasıydı...


-

Evet yeni sezon çabuk geldi (napim dayanamadim 😅) Evet yorumları alayım.

{BETER İKİZLER}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin