2. İngiliz Anahtarı 🛠

1K 153 391
                                    

"DaeHyun, eğer ceketinin araba yağı içinde kalmasını istemiyorsan onu hemen oradan kaldır." JongDae yağlı ellerini tulumunun beline taktığı bezle silerken yeğenine seslendi.

"Tamam dayı!" DaeHyun, tamirhanenin arkasındaki odadan koştur koştur çıkmış ve ceketini takım çantasının yanından kaptığı gibi odaya geri dönmüştü.

"MiCha nerede?" JongDae, yeğenlerinin dağıttığı takım çantasına iç çekerek baktı. Iki tane çocuk yetiştirmek hiç kolay değildi gerçekten.

"Okul ödevi için çıkışta arkadaşına bıraktım dayı. 1-2 saat sonra almaya gideceğim" DaeHyun çikolataya bulanmış ağzı ile tekrar tamirhanenin ön tarafına gelmişti. 12 yaşında bir oğlan çocuğu olmasına rağmen çok da pasaklıydı.

"Sen yaptın mı ödevlerini?" JongDae köşedeki ıslak mendil paketini önüne çekti. Normalde böyle şeyler kullanmazdı ancak çocuklarla birlikte olduğundan beri böyle pratik temizleyicilere çok alışmıştı.

"Yaptım." DaeHyun gözlerini kaçırıp kısık bir ses tonu ile konuştuğunda JongDae hafifçe gülümsemişti.

"Ya oğlum beceremiyorsun şu yalanı. Çabuk geç ödevlerinin başına bakayım." Pis mendili köşedeki çöp kutusuna attıktan sonra yeğeninin yanaklarını sıkıştırmıştı

"Aman yaa." DaeHyun sızlana sızlana odaya dönerken JongDae kıkırdıyordu.

"Biz geldik!" Jongin, MiCha ile tamirhaneye girmişti. "MiCha'yı yol üstünde görünce attım arabama getirdim." Jongin ufak kızın saçını karıştırırken MiCha keyifsiz bir gülümseme bırakmıştı.

"Iyi yaptın, iyi yaptın da abin almaya gelecekti seni güzelim. Sen neden tek başına gelmeye çalıştın?" JongDae kaşlarını kaldırıp yeğeninin çantasını sırtından aldı.

"Ödevim erken bitti dayı ben de geleyim dedim. Abimin yanına gidiyorum ben." MiCha omuz silktikten sonra abisinin yanına gitmişti.

"Erkek çocukları zordur ama kız çocukları daha zordur Hyung." Jongin bilmiş bilmiş konuştuğunda JongDae belindeki bezi çıkarıp onun suratına fırlattı.

"Kaç tane çocuk yetiştirdin de bana ders veriyorsun lan?" Jongin suratına gelen bezle yüzünü buruşturdu.

"Eiiyyş ağzım araba yağı kokacak Hyung ya!" JongDae aramanın kaputunu açıp son kez gözden geçirmeye başladı. Sahibi bir iki saate gelip arabasını alırdı. Eh JongDae de işini iyi yapan bir tamirci olarak biliniyordu o yüzden arabada bir eksik olmadığına emin olmak istemişti.

"Niye geldin Jongin?" Kim Jongin, JongDae'nin kuzeniydi. Eh teyzesinin tek oğlu olduğu için de hem annesi hem de ablaları tarafından el bebek gül bebek büyütülmüştü.

"Hyung annem diyor ki-"

"Güle güle Jongin." JongDae elini kaldırıp sallamış ve lafı Jongin'in ağzına tıkmıştı.

"Ya bir dinlesene."

"Neyi dinleyeyim Jongin? Teyzem yine çocukları almak isteyecek bunun nesini dinleyeyim? Vermiyorum yeğenlerimi kimseye. Vermeyeceğim." JongDae sinirli bir şekilde kafasını kaldırıp konuştuğunda Jongin gerginlikle yutkunmuştu.

"Ama Hyung, annem de kötü bir şey demiyor ki. Noonam ve eniştem vefat ettiğinden beri çocuklara tek başına bakmaya çalışıyorsun. Şimdi ikisi birden okula gidiyor. Yetişemiyorsundur diye." JongDae ablasının bahsi geçince derin bir nefes almış ve arabanın kaputunu hızla kapatmıştı. Çıkan gürültülü ses Jongin'in olduğu yerde sıçramasına sebep oldu.

"Jongin, eğer bir daha teyzemin lafı ile buraya gelip onun isteklerini bana diretirsen külahları çok kötü değişiriz. Çocuklar benimle kalacak o kadar." Jongin dudaklarını birbirine bastırıp kafasını salladı. JongDae onun omzunu pat patlamış ve tamirhanenin köşesindeki buz dolabından kendine bir şişe su almıştı.

Sadece Tamirci [JongDae OC]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin