Sadece Tamirci [JongDae OC]

10. İngiliz Anahtarı 🛠

DaeHyun ve MiCha'nın okulunun önüne geldiğinde arabayı sertçe durdurdun.

RiJin ile birlikte çabucak arabadan indiğinizde Chanyeol ve Felix de vakit kaybetmeden peşinize takılmıştı.

"Buyrun?" Güvenlik önünüze çıkıp konuştuğunda derin bir nefes aldın.

"Idare ile görüşmeye geldik. Lee DaeHyun'un velileriyiz." Güvenlik kaşlarını kaldırıp dördünüze tek tek baktı.

"Hepiniz mi?"

"Evet hepimiz! Yeğenimiz kavga etmiş deli metrem sınırda yemin ederim çarparım seni şimdi yere." RiJin üzerinizdeki gerginlikle yüksek sesle konuştuğunda güvenlik derince yutkunup geri çekildi.

Güvenlik kapıyı açıp geçmenize izin verdiğinde vakit kaybetmeden okulun bahçesine adım attınız. Teneffüs saatine denk geldiğiniz için çocuklar bahçede oradan oraya koşturuyordu.

"Pardon ufaklık müdür yardımcısının odası nerede?" Çocuklardan birini çevirip sormuştun sorunu. DaeHyun'un yaşlarında bir şeydi.

"Kapıdan içeri girin ilk soldaki koridorda."

"Teşekkürler." Hafif tebessümle ufaklığın saçlarını karşıtırıp hareketlendin.

"Siz şey değil misiniz? Hyundai'nin yarış ekibi." Çocuk arkanızdan konuşsa da o an dikkatinizi ona verecek durumda değildiniz. Neyse ki Felix onu duymuştu.

"Evet o ekip biziz. Lee DaeHyun'u tanıyor musun?" Çocuk kafasını sallayarak Felix'i onayladı. Hipnoz olmuş gibiydi. "Heh işte soruyu soran onun velisi oluyor."

"Oha." Oğlan şok içinde fısıldadığında Felix keyifle gülümseyip patronlarına yetişmek için hareketlendi.

"Aha bizim oğlan." RiJin, DaeHyun'u işaret ettiğin de hızla hareketlendin.

"DaeHyun-ah!"

"Noona!" Oğlan seni görür görmez hareketlenmiş ve kollarını beline dolamıştı.

"Dur bakayım sana." DaeHyun'u hafifçe geri çekip yüzüne baktın. Dudağı ve kaşı kanamış, elmacık kemiği de hafifçe morarmıştı.

"Amanın oğluşum! Çok acıyor mu canın?" RiJin de yanınıza gelip elini DaeHyun'un çenesine koyup konuştu.

"Biraz acıyor. Dayım neden gelmedi?"

"JongDae dayın toplantıdaydı ondan evvel biz geldik o yüzden. Chanyeol dayın ve Felix Hyungun da burada hem bak." Oğlanın güvende hissedebilmesi için uzun adamı ve sarışın oğlanı göstererek konuştun.

"Öteki çocuk ne durumda? Güzel benzettin mi onu oğluşum?" RiJin fısıldayarak konuştuğunda DaeHyun onun bu hâline kıkırdamıştı.

"Jin-ah, oğlan kavga etmiş dayak atması da yemesi de doğru bir şey değil." Chanyeol kaşlarını çatarak konuştuğunda kızıl kadın gözlerini devirdi.

"Sanki DaeHyun'u bilmiyoruz. Bizim yeğenimiz haksız yere kimseye vurmaz bir kere be!" Kafanı sallayarak RiJin'i onaylayıp DaeHyun'a döndün.

"Hani müdür yardımcısının odası?"

"Şurası. Diğer çocuk içeride. Onun annesiyle babası geldi" DaeHyun mahçup bir ses tonu ile konuştuğunda kaşların çatılmıştı.

"Dik dur bakayım. Onun annesiyle babası geldiyse senin de yengelerin ve dayınla abin geldi. Girelim bakalım içeri." Kolunu DaeHyun'un omzuna atıp kapıyı çaldın ve ardından açıp içeri girdin. Arkandan da diğerleri gelmişti.

"Merhaba, biz DaeHyun'un velileriyiz." DaeHyun önde siz de onun arkasında bekliyordunuz. Müdür yardımcısı şaşkınlıkla size baktı.

"JongDae beyi bekliyorduk biz?"