15. Bölüm ~ Son Akşam Yemeği ~

650 80 90
                                    

" Medya kalbimi çaldı...😶"

Keyifli Okumalar...

......................................................................

"Ah, bu iyiydi!"

Kenny beyaz peçeteyi yakasından çıkarıp ağzının kenarlarını sildi. Ardından çoktan boşalmış olan tabağın içine fırlattı. Karşısında oturan Levi ın onun kadar yemekten zevk aldığı söylenemezdi. Birkaç kadeh şarap içmek dışında tabağındakiler olduğu gibi duruyordu.

" Uzun zamandır birlikte yemek yemiyorduk, ha Levi?" dedi Kenny. Üzerinde tok karnın verdiği bir tür keyif vardı. Içtiği şaraplar yüzünden burnu hafiften kızarmıştı. " Iyiki dışarı çıkmayı teklif etmişsin. Arada bir değişiklik yapmak iyi geliyor."

Levi suskun göründü. Masada duran şişeye işaret etti. " Bir tane daha?"

Kenny yüzünü buruşturdu, istemediğini gösteren bir el işareti yaptı. " Agh, boşver... Tadı güzel fakat sarhoş olamadıktan sonra bir halta yaramıyor."

Levi da zaten bu yüzden fazlasına ihtiyaçlarının olduğunu düşünüyordu. Ackermanların alkole olan dirençleri yüksekti. Kolay kolay sarhoş olamazlardı. Levi kolundaki saati kontrol etti. Lanet olası zaman hiç akmıyordu. " Tatlı söyleyeceğim."

Kenny omuz silkti. " Fark etmez."

Levi garsona işaret etti. Masaya iki tane mille feuille isteyince Kenny "Mikasa nerede?" diye sordu. "Bunun bir aile yemeği olduğunu sanıyordum. O lanet olası renkli şeye bayılırdı."

" Arkadaşlarıyla buluşacakmış." yalan söyledi Levi, garsonu gönderdi.

" Ah, arkadaş..." diye mırıldandı Kenny. " Arkadaş edinmek konusunda her zaman bizden daha yetenekliydi."

Levi tek kaşını kaldırdı. " Benim de arkadaşlarım vardı." 

Kenny güldü. " Tabii sen onları kum torbası olarak kullanana kadar. Hala o küçücük halini dün gibi hatırlıyorum Levi."

Levi bakışlarını kaçırdı, hatıralardan bahsetmek şu an isteyeceği son şeydi.
" Bana insan öldürmeyi öğrettiğin günleri mi?"

Kenny ona tuhafça baktı ama bir şey söylemedi. " Hayır, daha çok altını ıslattığın günleri."

Levi gülmeye benzer bir ses çıkardı.

" Hazır insan öldürmekten bahsetmişken," dedi Kenny, yerinde daha dik oturdu. Tatlılarını getiren garsonun gidene kadar bekledi. Adam boşalan tabakları almak için masada fazla oyalanınca " Kaybolsana!" diye azarladı. Adam anında yanlarından uzaklaştı. " İşe yaramaz uyuşuklar... Herneyse, ne diyordum? Hah, aslında beni hayal kırıklığına uğrattın Levi."

" Hangi konuda?" dedi Levi.

" Sana son verdiğim işi hala bitirmemişsin." dedi Kenny, biraz daha ciddi göründü. " Duyduğum kadarıyla Zoe hala yaşıyor. Bu ne anlama geliyor?"

Levi omuz silkti. " Kadın polisle çalışıyor. Daha temiz çalışmak istedim. "

" Fakat süren daralıyor." dedi Kenny.
" Seni severim, bilirsin. Ne kadar yetenekli olduğunu bilmesem çoktan bir hesap vermiş olurdun. Elini çabuk tutmak zorundasın."

Süren daralıyor, kendi kendine somurttu Levi. Bu cümleyi son zamanlarda çok fazla duyar olmuştu. Artık sinirini bozuyordu.

" Neden?" dedi Levi, tatlıyı dokunmadığı diğer tabağın yanına sürdü. " Bana hala kadını bu kadar özel kılanın ne olduğunu söylemedin."

ACKERMANSWhere stories live. Discover now