Todoroki x reader

Kelebek

Böylelikle iki hafta geçmişti todorokiyle daha çok yakınlaşmıştık akşamları herkes uyuduktan sonra kapı önünde oturuyorduk, onunla konuşmayı seviyordum sanırım o da benimle konuşmayı seviyordu ya da bana öyle gelmişti

Yine her akşamki gibi kapı önündeydim kapı açılma sesi gelince arkamı dönmemiştim çünkü todoroki olduğunu biliyordum, yanıma gelip oturdu biraz konuştuk sonra yine uyumaya gittik.
Hiç bir şekilde uyuyamamıştım ve artık güneş doğmuştu ama hala okul saatine çok vardı mutfağa inmeye karar verdim aşağı inip kendime kahve hazırlıyordum o sırada mutfağa gergin bir todoroki girmesini beklemiyordum.

Beni görünce gerginliğini saklamaya çalıştığı belliydi ama anlamıştım bile

Misa: todoroki iyi misin?

Todoroki: evet

Evet dese bile bir şey olduğu belliydi

Misa: gülümseyerek* sen otur sana da kahve yapıp geliyorum

Todoroki bir şey demeden oturdu kahve yapıp karşısına oturdum

Misa: todoroki iyi misin? yüzün bembeyaz

Todoroki: ...

Misa: anlatmak istersen seni dinlerim sen hep beni dinliyorsun deyip gülümsedim

Todoroki: sadece kötü bir rüya

Misa: biraz daha açıkla

Todoroki: savaşta sınıftaki herkes kanlar içindeydi, sen... ölmüştün

İki elini alnına koyup kollarını masaya yasladı kafası aşağı doğru bakıyordu, todorokinin bu haline gülümseyip elimi omzuna koydum, kafasını kaldırıp bana baktı

Misa: hey merak etme böylece ölücek olsaydık kahraman olmak için buraya gelmezdik. Hem gerçekten bu kadar kolay ölücek kadar beceriksiz miyim?

Todoroki: ...evet

Misa: huağ bak işte bu daha çok acıttı

Todoroki küçük bi tebessümle bana baktı, onu görünce bende gülümsedim

Misa: hey bak sana ne vericem bekle

Todoroki şaşkınca bana bakarken elimi todorokinin göremeyeceği bir şekilde masanın altına götürdüm ve kristalden sol tarafı mavi sağ tarafı beyaz bir kelebek yaptım

Misa: elimdeki küçük kelebeği ona uzatarak*
İşte bu senin için aynı sana benziyor bak

Todoroki uzattığım kelebeği elimden alarak ona baktı

Todoroki: mavi... ve beyaz

Kelebeğe bakıp fısıldayarak konuştu;

Keşke mavi tarafı da beyaz olsa

Misa: ama o kelebeği özel yapan mavi kısmı

Todoroki: ama o sevmiyor

Misa: ama ben seviyorum, çünkü o kelebeği kendi yapan şey rengi değil, kendisi olması

Söylediklerimden sonra todorokinin gözleri kocaman açılmış bana bakıyordu, bende ona gülümsedim
Saate baktım okul saati nerdeyse gelmişti

Misa: hadi gidip hazırlanalım yoksa diğerlerine yetişemeyeceğiz

Ben kalktım ve odama yöneldim todoroki de arkamdan kalmıştı hazırlanıp okula gitmek için aşağı indim, herkes burdaydı yuna yanıma geldi

Yuna: akşama herkes uyuduktan sonra odama gelsene önemli bişey konuşmam lazım

Misa: akşama kadar meraktan ölmem için şimdi söyledin di mi çok kötüsün

Yuna teselli eder gibi omzuma vurdu ve okula doğru yürümeye başladık

Dersler her zamanki temposunda geçmişti, okul bitmişti ve yurtlara dönmüştük yunanın ne söyleyeceğini çok merak ediyordum ama herkesin uyumasını beklemeliydim

Herkes ortak salonda oturuyordu bende koltukta elimde telefona bakıyordum, sonra telefonu bırakıp mutfağa su içmeye girdim

Bardak için rafa uzanmaya çalıştım

Misa: lanet kısa boy

Yanda duran sandalyeyi aldım, tabi alırken minetanın bacağını kırıp sonra kimse anlamasın diye geri takıp yerine koyduğu sandalye olduğunu bilmiyordum.

Sandalyeye çıktım o sırada mutfağa todoroki girdi şaşkınca bana baktı

Todoroki: yardım ister misin?

Misa: hayııır tek başıma halledebilirim
(bok halledersin)

Todoroki tezgaha yaslanıp bardağı almamı izliyordu uzanıp bardağı aldım

Misa: bak gördün mü tek başıma halled-

Bir anda sandalyenin bacağı kırıldı tam yere düşücekken birden todorokinin beni tutmasıyla yumuşak bir düşüş yaşadım

Gözlerimi açtığımda todorokiyle göz göze geldim, şu an kesinlikle kıpkırmızı olduğuma emindim todorokinin yanakları kızarmıştı çok tatlı görünüyordu, bir süre şaşkınca bakıştık sonra birden mutfağa mina girdi

Bizi görünce sinsi bir gülüş attı

Mina: hihihi, ben sonra da gelirim

Todorokiyle anlamsızca birdirimize baktık

Misa: ikinci kere hayatımı kurtardın

Todoroki: evet, sanırım

Misa: şey artık inebilir miyim?

Todoroki hala kollarında misanın olduğunu fark edince onu hemen nazikçe yere indirdi

Misa: şey t-teşekkür ederim yani ikinci kez

Todoroki: sorun değil

Salona geri döndük biraz daha oturduktan sonra herkes uyumaya gitti ve bende yuna'nın odasına çıktım

Misa: ben meraktan ölmeden önce ne olduğunu söyle

Yuna: tamam söyliycem

Misa: hadididididi

Yuna: ben sanırım o sapıktan hoşlanıyorum

Misa: ha? HAAAAAAA??