Baba

1.1K 86 26
                                    

Todoroki yanıma gelip elini omzuma koyduğunda irkildim ve ona döndüm gözümden akan yaşları görünce sordu

Todoroki: kiminle konuştun, neden ağlıyorsun?

Elimle gözümdeki yaşları sildim yere eğilip telefonumu aldım doğrulduğumda todorokiye bakıp konuştum

Misa: teyzem aradı, babamın hapisten kaçtığını söylemek için

Todoroki elimden tutup beni kendine çekti ve sarıldı

Todoroki: çok geç oldu uyumamız gerek

Todorokinin kendi yöntemleriyle kafamı boşaltmaya çalıştığını anladığım için ona uyum sağladım ve elimden tutup beni odama çıkardı

Uyurken beni yanlız bırakmamıştı her zamanki gibi bana sarılıyordu, bende ona sarılmak istemiştim ama gözümden akan yaşlar buna engel olmuştu bu yüzden ili elimle yüzümü kapatmıştım

Todoroki bunu fark edince saçımı okşamaya başlamıştı ve böylece uyuyakalmıştık

Sabah uyandığımda daha iyi hissediyordum ama o adamın dışarda olması hala sinirimi bozuyordu umarım kahramanlar kısa süre içinde onu yakalardı

1 haftayı böyle geçirmiştik, dışarı çıkmam yasaktı çünkü teyzem babamın benim peşimde olduğunu düşünüyordu

Hafta sonu todoroki annesinin yanına gitmişti yani akşam yurda gelmiycekti, kızlarla konuşup uyumaya gittik ama bir türlü uyuyamamıştım

Üstüme hırka alıp eskiden todoroki ile oturduğumuz kapı önüne oturdum gözlerimi kapatıp kafamı arkaya yasladım bir süre öyle kaldım, bana yaklaşan bir şey hissettiğimde panikle gözlerimi açtım

Karşımda todoroki elinde ise tepesinde bir tane mum olan minik bir kek ile duruyordu

Ben şaşkınlıkla ona bakarken konuştu

Todoroki: doğum günün kutlu olsun

Saat 12'yi geçmişti bugün benim doğum günümdü tamamen unutmuştum ama todoroki bunu nerden biliyordu ki?

Misa: doğum günüm olduğunu nerden bildin?

Todoroki: odanda masanın üstündeki annenle olan fotoğrafının arkasında görmüştüm

Gözlerim doldu koşarak todorokiye sarıldığımda elindeki kek yere düşmüştü ama yine de sarılmama karşılık vermişti, ondan ayrıldığımda

Todoroki: sanırım artık kek yiyemeyiz

Misa: üzgünüm, sadece çok mutlu olmuştum

Todoroki: her zaman kek getirebilirim

Bunu dediğinde ikimizde gülmüştük

Misa: annenin yanında kalman gerekmiyor muydu?

Todoroki: doğum gününü kutlamak için geldim

Misa: ne zaman dönüceksin?

Todoroki: birazdan

Todorokiyle okul kapısına kadar yürüdüm tam kapıdan çıkarken çantasından çıkardığı gülü bana uzattı

Todoroki: doğum günü hediyesi

Gülü aldım ve ona sarılıp yanağına öpücük kondurdum

Misa: aldığım en güzel hediye

Bunu dememle birlikte gülümsedi, o gittikten sonra odama geri döndüm çiçeği hemen suya koyup çalışma masama koydum sanırım geçirdiğim en güzel doğum günüydü

Yatağa uzandım ve uyumak için arkamı döndüm

O sırada rafımdan gelen sesle doğrulup diğer tarafa döndüğümde babamla karşılaşmayı beklemiyordum.

Annemle olan fotoğrafımı eline almış ona bakıyordu, sinirden gözlerim dolmuştu ona bakıp konuştum

(Başta belirtmeyi unutmuşum babamızın adı akane haru, annemizin adı akane mei ve teyzemizin adı minami yuki)

Misa: buraya nasıl girdin?

Haru: babanın özgünlüğünün ışınlanma olduğunu ne çabuk unutmuşsun kızım

Misa: elindekini yerine bırak, senin burda ne işin var?

Haru: insan yıllardır görmediği babasını böyle mi karşılar tatlım çok alındım

Misa: dalgayı kes neden burdasın dedim, annemle abimden sonra beni mi öldürmeye karar verdin

Haru: öyle söyleme güzel kızım ölüm sebepleri ben değildim annen intihar etmeyi kendi seçti

Misa: babacım ayaklarını bırak sen benim babam değilsin abimi öldürdün sen

Haru: HAYIR! o kendi özgünlüğünü düzgün kullanamadı soğukla başa çıkamadı ve kendi ölmeyi seçti

Misa: sen manyaksın

Haru: eri demek ha?

Misa: ne

Haru: senin kızın mı?

Misa: ne saçmalıyorsun sen

Haru: alışveriş merkezinde tanıştığım küçük kız

O anda eri-chan'in beni tanıyan adam hakkında söyledikleri aklıma gelmişti

Misa: sen... benden ne istiyorsun?

Haru: sen benim en büyük deneyimsin seni başkasının kullanmasına izin verir miyim sanıyorsun

Gözümden yaşlar akmıştı beni asla kızı olarak görmemişti ondan ölümüne nefret etsemde bunları duymak canını yakmıştı

Bunu dedikten sonra bağırabildiğim kadar yüksek sesle "imdat" diye bağırdım

Bir kaç saniye sonra yuna, mina ve kiriahima odama dalmış ve rafımın yanında duran adamı görmüşlerdi

Haru: yakında görüşücez seni almadan asla o yere geri dönmem

Bunu dedikten sonra kaybolmuştu ve yuna koşarak yanıma gelmişti

Todoroki x readerOnde histórias criam vida. Descubra agora