Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Perdelerin dans eden silüetleri odanın her tarafında belirgindi. Güneşin sıcak ve turuncu parıltısı gölgelerin arasındaydı. Gözlerini açtığında, uzun pembe saç telleri olan bir adam göründü.
Safir gözleri seninkilere bakıyor, yüz hatlarını inceliyordu. Yüzünü okşadı, analiz etti ve aklında övdü. Dokunuşu yumuşak ve nazikti, kim bu adamın bir suçlu olduğunu düşünürdü.
"Sanzu?!"
Hemen yatağa atladın ve ellerini cildine sildi. Seni izlerken gözleri hala uykuluydu. Cevap vermedi ve hoptan düşen yastıkları düzenlemekle meşguldü.
"Oi oi neden buradayım?" diye sordun, sesini duymak için uykulu adama yaklaşarak.
"Kapa çeneni! Sarhoş kıçın seni buraya davet etti."
Sesi zihninizde yankılanıyordu. Bu bir kızgınlık tonuydu. Dün gece ona cevap vermeniz biraz zaman alan olayları çabucak deşifre ettiniz.
Bekle...
"Oi, pervasızca bir şey mi yaptım?"
Adamı tekrar sorguladın, şimdi yatağında oturuyordu, ayağa kalkmaya hazırdı. Ayağa kalkıp sana bakmadan önce battaniyesini biraz düzeltti.
Korkunçtu.
Kötü bir şey yaptığınızı doğrulayan korkutucu ve endişe verici bir bakış.
"Odama girdin ve yatağıma pis kokulu boklar attın."
Yüzü, odayı bir süre sessizlikle dolduran ciddi bir ifadeyle sıvanmıştı. Bu ifadeyi duyduktan sonra bedeniniz bir heykel gibi dondu.
"Ne sikim?"
"Bunu ben mi yaptım? Utanç vericiydi" diye bir cümle geldi aklından.
Gerçekliğe geri dönerek, daha iyi bir geri dönüş için gözlerinizi kapattınız. "Ohh"
"Bekle... O zaman neden bana hayalet görmüş gibi baktın!?"
Tahriş ve sıkıntı tonu ağzınızdan ifade ediliyordu. Cevabınızı duyunca, ağzını kaplayan bir taş şekli oluştururken küçük bir kahkaha attıktan sonra 10 saniye kadar size baktı.
"Elimde değil mi? İyi uyuşturuculara benziyorsan bu benim suçum değil."
Küçük bir kahkaha attıktan sonra bir süre sana baktı. "Bekle ne" domates yüzünü kapatmak için hemen farklı bir yöne dönüyorsun.
"Bu kaltak" "Bununla kızardın mı? Ne aptalca bir şey"
Şaşkın vücuduna yaklaşmadan önce kıkırdadı. Omuzlarına dokunmak için ellerini kaldırıp yüzüne yaklaştı.
Giysilerinin pahalı parfümü burnuna dolardı. Dudaklarına gittikçe yaklaşıyordu ama sonra aniden kulaklarını hedefliyordu.
"Seni öpeceğimi mi sandın? Haha, merak etme daha önce yalan söylemiyordum. Eminim dudakların iğrenç kokuyordur o yüzden önce bir banyo yap, tamam mı?"
