Çünkü sen Güçlüsün

376 32 1
                                    

Multimedia Demirkan <3

Son anda biri kocaman bir kahkaha patlattı. Bende korkudan o romantik anı bozmuş,Demirkanın üstünden kayıp yere düşmüştüm. Demirkan gülmemek için kendini zor tutuyordu. Aynı zamanda Hafif bir tatlılık vardı yüzünde. Sebebini bilmediğim bir tatlılık. Kapıdaki Derin bizim az önceki halimize baktığı gibi hala aynı bakışlarla bir bana birde Demirkan'a bakıyordu. Demirkan fark etmesine rağmen sakinliğini çok iyi koruyordu. Kahkahayı patlatan kişiyi akşam evine gidip her an dövebilirdim! Camdan baktığımda Ela yeni manita yapmış onun esprilerine gülüyordu. Belki de aşık olduğu çocuktu onu bilmiyorum işte. Çocuğa detaylı bakmaya çalıştığımda..

İnanmıyorum! Ama.. B-bu nasıl ya!? Derin az önce burda,kapıda değil miydi? Ne ara gidip Ela ile konuşmaya başlamıştı?! Fırsatçı. Bizi Demirkanla ayırmak içindi kesin hep bunlar. Saatime baktığımda çığlık attım. Demirkan benim tepkimi fark etmemiş çantasını düzenliyordu. Bir yandan da küçük küçük sırıtmalarını yakaladığım oluyordu. Ona bakınca bende istemsizce gülümsedim. Ama Annemi aramam lazımdı. Saat 8 olmuş! Annem saat 6'da yemekleri koyardı hep. Telefonum da kapalı kesin çok merak etti yürü Demirkan dediğimde bile duymamıştı. Kulağına bir şey mi tıkamıştı? Yanına gelip kulağına baktığımda bana garip garip bakışlar atıyordu. Özür dilerim deyip güldüm. Ne gündü ama!

---------------------------------

Bir sonraki gün okula erken gelmiştim. Her an herkese patlayabilirdim hele de Ela'ya! Neyse dün gece annem meraktan ölüp ölüp dirilmiş "güya". Onu takmadan yatağıma geçip sızmışım. Çok şey hatırlamıyorum zaten. Babamın dünyadan haberi yok oralara hiç girmeyelim.

Demirkan'dan;

-Alo?! Beni bir daha arama dediğimi hatırlıyorum!

-Bak,beni dinlemen lazım gerçekten seni seviyorum bana bir kere daha şans tanı.

-Ha-yır! Sen şansını çoktan kaybettin. Sen çok kötü birisin sakın Selin'e dokunayım deme! Yoksa sana olan öfkem daha da artar.

Sinirlerim tam düzelmişti ki ;

-Bak Demirkan! Benim adım Pelin ise Bu iş çok sürmez!

Telefonu yüzüne kapattığımda sanki içimde rahatlama hissi vardı. Pelin'i sevmiyordum. Ben Selin'i seviyorum. Ona bir şans verdim ve o son şansını değerlendiremedi. Her gecesini benle değilde,barlarda,pavyonlarda geçirdi. Sonra gel ayağıma takıl...!

Selin'den;

Demirkan sınıfa girdiğinde ona hafif bir gülümseme ile "günaydın" diye bağırdı. Tüm sınıfın duyabileceği şekilde. Karşılıksız kaldım. Bir an içimi o kadar büyük bir üzüntü kaplamıştı ki...

Acaba bir şey mi yaptım? , onu incitecek bir şey mi yaptım? Sorunun kaynağı ben miyim? , kime sinirlenmişti acaba? Kafamda deli sorular.

Beni o dalgınlığın içinden Matematik hocası çıkardı.

"Bir sorun mu var Selin?" Dedi yumuşak bir ifade ile.

"Yoo " dedim. O sorular beni ne kadar da kabalaştırmıştı. Bir an kendi kendime küfür ettim. Çok sinirliydim ona. Beni sınıfın içinde öylece rezil etti.

Bir de bu yetmezmiş gibi sınıfta tahtaya birşeyler yazarken gelip başka bir kalemle karaladı ve alaycı bir gülümsemeyle baktı bana. Beni neden böyle ezikliyordu? Ben onu kıracak bir şey yapmamıştım ki. Derken Pelin o güzel fiziğiyle sınıfa sert dalgalarıyla girdi. Asıl orada kendimden utanmıştım. Gelip Demirkan'ın yanağına bir öpücük kondurdu. "Dünkü yaşananlar için sana çok teşekkür ederim. Hayallerimi gerçekleştirdin." Dedi. Oracıkta kalakalmıştım. Yanaklarım kıpkırmızı olmuştu. Geri çekildim. Kendi kendime;

Güçlüsün,ağlamayacaksın.

Güçlüsün, dayanabilirsin

Güçlüsün, çünkü sen kullanılmadın Selin!

Deyip duruyordum. Fakat bu teknik,her zaman denediğimde başarılı sonuç aldığım teknik ilk defa sonucu kötü bitmişti. Tutamadım kendimi. Hızla sınıftan koşarken gözyaşlarım hava ile karışmış yerlere uçuyordu. Çok yıpranmıştım. Nefes alamıyor gibiydim. Sesim boğuk boğuk çıkıyordu. Daha doğrusu konuşabilsem, boğuk boğuk çıkacaktı. Çünkü konuştuğun veya gözünü kırptığın anda gözyaşların, Demirkan'ın seni sattığı gibi gözlerinden akıp gidecekti. İşte gözyaşlarımın,gözlerimden akıp gittiği gibi şu anda Demirkan da benim kalbimden kayıp gitti. Onu birdaha asla affetmeyecektim. Daha dün gülerken,sırıtırken beni değil o kızı düşünüyormuş demekki.Ah,tabi ya. Çünkü o benden daha güzel değil mi? Onun fiziği daha ince değil mi? Onun yüz hatları daha keskin değil mi? Onda olan özelliklerin bende olmaması canımı yakmıyor. Canımı yakan şey, insanların iç görünüşlerine değil,dış görünüşlerine,güzelliklerine bakıp değerlendirmesi...

KaranlıkWhere stories live. Discover now