Pazar.
22.40Eray: *fotoğraf*
Eray: Düşük bütçeli Devrim dövmesi.
Eray: Awuqgwgqfa
Devrim: Ha ha
Devrim: Ne komiksin amk gülmekten gözümden kan geldi.
Eray: Yaş değil miydi lan o?
Devrim: Sen espri yapınca kan geliyor.
Eray: Beğenmedin mi dövmelerimi?
Devrim: Tahta kalemini sınıftan çaldın diye tahmin ediyorum?
Eray: Bir de ona mı para verelim?
Devrim: Yemin ederim ileri düzey işsizsin aq.
Devrim: Bu konuda yeterlilik belgesi alırsın.
Eray: Of bir kere de kafa s*kme
Eray: He de geç ya.
Devrim: Utku iti rahatsız ediyor mu hala?
Eray: Taktın amk Utku'ya.
Devrim: Hem de ne biçim.
Devrim: Dinlene dinlene döveceğim o şerefsizi.
Eray: Yav he he.
Eray: Onu bırak şimdi de, senin niye bu kadar fazla dövmen var?
Devrim: Çünkü yakışıyor?
Eray: Megolaman mısın?
Devrim: Asıl sen onu bunu bırak da, niye yazdın bana?
Eray: Ne bileyim amk. Günlerdir yazışa yazışa alıştım herhalde.
Eray: Eksik hissediyorum yazmayınca.
Devrim: Bak sen Allah'ın işine.
Eray: İyi be susuyorum.
Eray: Pişman ettin.
Devrim: Bana mı yürüyorsun yoksa gevşek?
Devrim: Sen de haklısın be, şöyle bir düşününce etkilenmemek zor.
Eray: Yohamına.
Eray: Sendeki ego Çin Seddi gibi uzaydan görünür anasını satayım.
Eray: Bu nasıl bir şey yarabbi?
Devrim: Etkilendin kabul et.
Eray: Sorma. Tüylerim diken diken.
Devrim: Sadece tüylerin mi? Agahahahashsu
Eray: Sana ne lazım?
Devrim: Oyuna giriyorum ben.
Devrim: Beni düşünmeye devam et, Allah'ın işsizi😎
Eray:🖕🏻
YOU ARE READING
sınır çizgisi
Teen FictionVenüs'ün kitabıdır, o dönene kadar bu hesapta geçici olarak bulunmaktadır.