cüzdanında taşıdığın fotoğrafıma, 1

781 56 17
                                    


gönderen: kimseungmin@gmail.com
gönderilen: hwangjin@gmail.com

selam hyunjin, nasılsın?

biliyorum, her şeyi berbat ettim. sen istediğim ve isteyebileceğim en iyi erkek arkadaştın, bense bunu elimin tersiyle ittim. bunun için sana geçerli bir sebep veremem, benim ufak tefek sorunlarım işte.

terk ettiğimden beri mesajlarına hiç bakmadım, telefonlarını açmadım, keşke sana konuşmak için bir fırsat tanısaydım, keşke aramızdakileri böyle bitirmek zorunda kalmasaydık.

şimdi merak ediyorum da, cebinde annenin yüzüğü ve cüzdanında benim fotoğrafım vardı; o fotoğraf hala duruyor mu? muhtemelen durmuyordur. eğer duruyorsa bile, umarım acıyla bakmıyorsundur yüzüme.

eminim bunu neden yaptığımı merak ediyorsundur. neden seni elinde yüzükle başın eğik bir biçimde bırakıp gittiğimi, dans ederken elini bıraktığımı...
galiba ikimiz de farklı açılardan baktık bu ilişkiye.

hala seninle ilk tanıştığımız zamanı hatırlıyorum. üniversitenin ilk yılıydı, dönemin sonu geldiği için hava iyice sıcaktı ve saçını toplaman için tokam olup olmadığını sormuştun, tabiki yoktu. ama sana belki yağmur yağar diye yanımda getirdiğim sweatshirtun iplerini çıkarıp vermiştim, o ders boyunca gözlerin hep benim üzerimdeydi, hissetmiştim.

ertesi gün kahve sırasında karşılaşmıştık, tabi yıllar sonra öğrendim ki beni araştırıp nereden kahve aldığımı öğrenip iki saat beni beklemişsin orada sadece görebilmek için. sonra saatlerce benimle bir sohbet başlatmaya çalışmıştın, çok komik gelmişti bu hallerin. bir iki güne geçip gider sanıyordum ama sen her gün bekledin beni o kafede, her gün orta boy buzlu bir americano alışımı izledin ve her gün oturup kitap okurken beni inceledin. ilk sana acıdığım için konuşmuştum ama sonra bir bakmışım ki acınacak duruma ben düşmüşüm, sana aşık olmuşum.

eğitimime çok değer verdiğimi hep biliyordun hyunjin. hep sınavlara çalışmak için sabahlardım, yemek yemeyi unutunca bana kızar üç öğünümün de fotoğrafını atmazsam  küserdin, uyumam için bir kere gizlice uyku ilacı vermiştin bana. ah hyunjin, şu an anlıyorum da, ne kadar sevmişsin sen beni.

umarım senin beni sevdiğinden biraz daha az sevdiğimi düşünmüyorsundur seni. çünkü hwang hyunjin, ben seni çok sevdim. her şeye ve herkese rağmen, ben seni çok sevdim.

bana sorardın ya, kitapların mı ben mi? diye;

sen, hyunjin.

cevap hep sendin.

my champagne problemsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin