saat dokuzda gelen son mail (özel b.)

104 12 7
                                    

gönderen: kimseungmin@gmail.com
gönderilen: hwangjin@gmail.com

bugün üniversiteden mezun oluyoruz hyunjin, ve son mailimin üzerinden üç yıl geçmiş. evlilik teklifini reddetmemin, dans ederken elini bırakmamın tam üçüncü yılı bu sene. ne kadar ayrılmış olsak da üç yıldır bir şekilde aynı okulda okuyorduk, yeri geldi aynı derslerde aynı sıralara oturduk ama bugün; seni son görüşüm.
bugün ismin okununca sahneye çıkıp diplomanı aldığında yaptığın konuşma çok etkileyiciydi. sana üç sene önce de demiştim, jeongin aradığın kişi olacak diye. sana seni bulduran kişi olduğunu söyledin konuşmanda, o zaman ben de jeongin'e teşekkür etmek istiyorum. benim aşık olduğum adamı iyileştirdiği için.

hiç açmak istemediğim yaraları o sarmış, cüzdanındaki fotoğrafım gitmiş; yerine onunki gelmiş. Tören bitince ona bana uzattığın annenin yüzüğünü uzatınca evet diyerek üstüne atlaması, deja vu yaşattı bana. teklif eden kişi aynı, yüzük aynı, benimle evlenir misin sözü aynı ama teklifi ettiğin kişi farklı. en önemlisi de, verilen cevap farklı.

umarım çok mutlu olursunuz hyunjin. güzel bir düğün yapın, çocuklarınıza seninle karar verdiğimiz isimlerden birini koyun ve saçlarınız aklayana kadar birlikte yaşayın. sevin ve sevilin.

benim güzel aşkım, kendine ve aşkına iyi bak.

ben sana hayır dedim ama kalbimde hep yaşadın, yaşıyorsun. ben bana gelen bir iş teklifi sayesinde amerikaya gidiyorum, dediğim gibi akademik ve kariyer hayatıma önem vereceğim. seni kaybettim ama bu bana şu anki hayatımı kazandırdı. seni kaybettiğime değip değmediğini ileride öğreneceğim, ama biliyorum ki ne olursa olsun çok mutlu olursam bile her zaman "ya evet deseydim?" diye düşünüp duracağım.

ya sevgim amaçlarımın üstünde olsaydı? ya evet deseydim? ya ufak tefek sorunlarım engel olmasaydı bize? galiba cevabı asla bilemeyeceğiz.

bugün seni son kez gördüm, gözlerimiz buluştuğunda son kez gülümsedin bana. hyunjin, son bakışmamızdaki söylenmeyen sözler, kalbimde bir yara olarak kaldı. vedalar iz bırakır derlermiş, bu veda bende bir yürek bıraktı.
tanrı bizi ayrı yarattı ama benim gönlüm de sende kaldı.

yine de garip bir şekilde, elbet bir gün buluşabileceğimize inanıyorum. ikimizin de saçları beyaz, oturup geçmişi konuşacağız; öylece durup bakışacağız.

hatırlıyor musun bana bir kere seni sadece uyurken unutuyorum demiştin. şimdi güzelce uyu bebeğim, uyu ki unut beni sevgilim.

ben seni unutmam, ama seni beni unut; hatırla arada sırada ve sonra yine unut.
benim ufak tefek sorunlarımı hatırlamayacaksın, demiştim sana. onları hatırlama ama beni hatırla olur mu?

beni hatırla.

bir don perignon şampanyasında, beni unutma.

işte tam şimdi, rahat uyu.

•••
merhaba🙃🙃 bu fici yazalı iki yıl olmuş ama bugün baştan bir daha okudum ve bir bölüm daha yazmak istedim. başka özel bölüm olmayacak, sadece şu an ben de biraz aşk acısı çekiyorum ve söylemek istediğim bir şey var. seungmin kaçtığı için hyunjin'i kaybetti, pişman oldu mu olmadı mı bilemeyiz ama sonuçta onu kaybetti. siz siz olun, kaçmayın. gerçek aşkı bulduğunuzda gurur yapmayın ve peşinden koşun çünkü bu başınıza bir defa gelir. birazcık cesaretiniz varsa, ya da en küçük bir umudunuz; aşk denen insanın başına bir kez gelen o lanet hissi, kaybetmeyin.

iki yılda bir sürü fic yazdım bir tek bu okundu, bu yüzden burdan yazmak istedim. her şekilde okuduğunuz için teşekkürler, bol bol sevgiler 🧦

my champagne problemsWhere stories live. Discover now