Yeni bir macera yeni bir kurguya hepiniz hoş geldiniz. Bu kitapta aşkla karşılacaksınız. Olaylarla karşılacaksınız. Hüzün ile mutlulukla karşılaşacaksınız. Bazen bir veda ile bazen de kavuşmalar ile karşılacaksınız. Keyifli okumalar ♡
*Kesit*
"Sayı...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Keyifli okumalar ♡
Dean bakmaya kıymadığım, dokunmaya elimin gitmediği adam. Ne hale getirmişler seni. Yüzü, vücudu her bir yanı kanlar içindeydi. Kapıdan girer girmez gözlerimiz buluşmuştu. Bana adım atmak istemiş kollarını tutukları için o adımı atamamıştı. Kollarını tutan adamlara tıslayarak
"Bırakın kolumu." Demişti.
Adamlar ise Deana bakmamışlardı bile. Deanın güçsüzce kolunu hareket ettirmesiyle hemen yanına koşarak ellerimi boynuna doladım. Adamlardan biri kolumu tutacakken içimden 'kalkan' dediğimde bizden uzaklaşmak zorunda kalmışlardı.
Deanın boynuna sarılı bir şekilde durdum. Dean ise elleri bağlı olduğu için sadece kafasını boynuma yerleştirerek sarılmıştı. Bir süre sonra kendimi geri çekip daha da yakından Deanın yüzüne baktım. Yaralar vardı yüzünde. Çoktan iyileşmesi gereken yaralar şimdi nasıl olurda iyileştirme göstermemişti!?.
"İyi misin sevgilim?." Dedim.
"Senin ne işin var burada Arya!?. Ya sana bir şey olursa?." Diye kaşlarını çatarak sormuştu.
"Unuttun mu benim kalkanım var Dean. Aklım çıktı seni ya sağlam bulamasaydım!. Şu haline bak her yanın yara bere içinde. Nasıl olurda hala iyileşmez?." Dedim.
"İksir sürdükleri için yaralar iyileşmiyor. Ayrıca kalkanın olması bir işe yaramaz. Senin buraya gelmemen gerekiyordu." Diye söylenmişti.
Cevap vermeye hazırken arkamdan ses geldi
"Bu kadar konuşma yeter!. Göreceğinizi gördünüz artık gidin!." Diye baş konsey konuşmuştu.
Deanı arkama alarak hızla konseye döndüm.
"Ne demek göreceğinizi gördünüz gidin!. Deanı da alıp gideceğiz." Dedim.
Adam benim konuşmamı dinlemiş ilk kaşlarını çatmış ardından alaylı bir şekilde gülerek
"Tabi küçük insan bende senin dediğini hemen yapacağım!. Dememi mi bekliyorsun. Bu durum kurtlar arasında, hiç bir insan hatta hiç bir varlık bu duruma karışamaz. Bir ceza vardı ve Dean da bu ceza katlanmak zorunda." Diyerek sertçe konuşmuştu.
"Ne cezasından bahsediyorsunuz siz ya!. Sırf beni görmek için başka bir ülkeye geldi ve bunun cezası da işkence mi! İsterseniz bu az gelir öldürün kökten çözüm!."
" Sırf başka ülkeye geldiği için değil küçük insan. Klanların insanlar tarafından öğrenilmemesi gerekiyordu. Ama bak burada bile üç tane insan var. Diğer bir sorunda bizim gibi varlıkların insanlara aşık olmaması bir kuraldır. Ve bu ölüm cezasıdır. Yani küçük insan Deanın cezası zaten ölüm." Diye konuşmaya devam eden adama bakmaya devam ediyordum.
Söylediği her kelime saçmalıktan ibaretti. Ne demek aşık olduğu için zaten ölmesi gerekiyordu. Aşk ölmeyi mi gerektiriyordu.?
"Siz ne söylediğinizin farkında mısınız?. Ne yani Dean ile birbirimize aşık olduk diye onu öldürecek misiniz?." Diyerek şaşkınlıkla konuştuğum da
