12. BÖLÜM: UMUT

13 10 0
                                    

Eğitimden çıkmış, akarsuyun kenarında oturuyordu

اوووه! هذه الصورة لا تتبع إرشادات المحتوى الخاصة بنا. لمتابعة النشر، يرجى إزالتها أو تحميل صورة أخرى.

Eğitimden çıkmış, akarsuyun kenarında oturuyordu. O sözler içinde garip hislere sebep olmuştu. Bu mutluluk muydu, hüzün müydü bilmiyordu.

“Silay abla. Ne yapıyorsun burada?”

Eze yanına oturarak ona baktı. Silay çimenlere bakıyor, hiç kıpırdamıyordu.

“Düşünüyordum.”

“Neyi?”

Gözlerini akarsuya çevirdi.

“İnsanları Eze.”

“İnsanları mı?”

“Evet.”

“Neden peki?”

“Hep, insanlığın öldüğünü düşünmüştüm.”

Eze sözlerinden bir şey anlamamıştı.

“Artık düşünmüyor musun?”

“Düşünmemek değil de, insanlığın ölmediğini gördüm bir kez daha.”

“O zaman sorun ne?”

Sorun ne? Evet, madem insanlık ölmemişti, o zaman sorun neydi?

“Sorun şu Eze, bazen bazı insanlardan, bazen de bir öfkeyle bütün insanlardan ümidimi kesiyordum. Herkes birbirine düşman, kimse kimseyi önemsemiyor. Herkes kendi aleminde sadece isyan ediyor. Hayır, böyle değil aslında. Aslında hiç böyle olmadı. İnsanlar sadece, en azından benim ülkemdekiler, sevgilerini gösteremiyorlar. Çoğu zaman saygı da duymuyorlar ama bazen öyle bir gün geliyor ki, sokakta görsem kavga edeceğim insan benim için ölmeye hazırlanıyor. Bazen öyle bir gün geliyor ki, bir an sinirle söylediğim ya da içimden geçirdiğim şeylerden utanıyorum. Böyle bir günle iki kez karşılaştım Eze. Birincisi 15. gündeydi, diğeri ise şu an. Benim ülkemde '80 milyonun hakkı var.’ Diyerek kendini ateşe atan insanlar var. Eğer ben tüm insanlığı kötülersem, onların hakkına girmiş olurum. Sorun bu işte, önyargı. Tüm insanlar kötü değil, hatta kötü sandıkların bile. Bir gün geliyor ki herkes içindeki iyiliği sonuna kadar gösteriyor. Bu günler kötü gözükse de belki de bizi birbirimize bağlayan şeyleri açığa çıkarıyor. Kim olursa olsun, nereden gelirse gelsin onunla beraber savaşıyorsun. Haklarını yiyemem Eze, hiçbirinin. Bazıları gerçekten olsa da, bütün insanlar kötü değil, sadece iyiliğini açığa vurmak için bir gün bekliyorlar, bu yüzden hâlâ umudum var. İnsanlık için hâlâ umudum var. Öyle bir gün gelecek ki, her şey daha güzel olacak. Geçmişi bile özlemeyeceğiz o zaman.”

“Ne zaman o zaman?”

“O günü bilmiyorum. Ama öğrendiklerinde Eze.”

“Neyi öğrendiklerinde?”

“Önce saygıyı, sonra da sevgiyi.”

DUVARLARIN ARDINDA: GEÇMİŞTEKİ SIRحيث تعيش القصص. اكتشف الآن