Selam!
Bu aralar bayağı aktifim ve olabildiğince de aktif kalmayı planlıyorum çünkü ne bölüm yazmayı ne de Annmarie'nin hikayesini düşünmeyi bırakabiliyorum 😩 Biri beni durdursun 🤧
Bu sefer kısa -3000 kelimelik- bir geçiş bölümü karşınızda, fazla yorulmamak için 2 kısma ayırdığım için kusura bakmayın. İkinci kısmı da yazar yazmaz atarım.
İyi okumalar! Oy verip yorum yapmayı unutmayın, seviliyorsunuz 💚
Not: Aşağıda betimlediğim elbiseyi buraya bırakıyorum çünkü canım öyle istiyor 🤗
¿?
¿?
Bu oğlan hakkında sevgili dostuma en çok acı veren şey muhakkak ki ona iyi geliyor oluşuydu.
Alıntı
¿?
600. Gün
Annmarie bir saatten uzun zamanını alan hazırlığını tamamlamış halde odasından çıktı, Sherlock ve John'un koltuklarında oturduğu salonun ortasında durdu. İnce topukluları üstünde etrafında küçük bir tur atıp o günkü kombinini iki adama gösterdi:
"Nasıl görünüyorum?" John kalkıp genç kadını yanağından öptükten sonra mutfağa gitti ve yorumunu oradan dile getirdi.
"Her zamanki gibi harikasın ama elbisen kışlık değil mi? Onunla pişersin." Koyu yağ yeşili elbise John'un dediği gibi kışlık bir elbiseydi ve mevsime pek uygun sayılmazdı. Ancak uzun kolları sayesinde Annmarie'nin kollarını tamamen örtüyordu ve yara izlerini saklayarak ona kendini iyi hissettiriyordu. Mini elbisenin düşük omuzlarının açıkta bıraktığı sırtını ve omuzlarını da uzun saçları ile örtmüştü.
YOU ARE READING
Obsidyen | Holmes
FanfictionSarı yağmurluklu, ağzı bozuk genç bir kadın dairesinde belirdiğinde John Watson'ın düşündüğü tek şey kız arkadaşı ile yaşayamadığı romantik anlardı; o genç kadının peşine takılmış belalardan da kendi ve en iyi arkadaşının hayatını nasıl etkileyeceği...