19•

614 59 122
                                    

"Bunu cidden dedin mi?" Diye sordu Michelle, daha sonra dayanamayıp gülmüştü.
"Yüzünde oluşan ifadeyi görmeyi çok isterdim!"

"Bu komik değil." Dedi Eren homurdanarak." Bizim de bir gururumuz var."

Michelle, Eren'e bakıp gözlerini devirdi.
"Eğer seni öldürecek olan bir katilden bahsediyorsak pekte önemli değil ha?"

"Ama öldürmedi?"

"Birileri evine dönmek istiyor anlaşılan?"

"Levi tam bir mal."

"Ben de öyle düşünmüştüm"

Rachelle, gülerek o ikisine bakıyordu.
"Sizin nasıl gidiyor? Daha iyi misiniz?"

"Aman canım, her şey aynı." Dedi Michelle, gözünün önüne düşen saçına üfleyerek.
"Her zaman ki şeyler işte...peki ne kadar süre daha ölü gibi yaşamak zorunda kalacaksın? Geçen gün polisler geldi ve Erenle beni sorguladı, telefon ve numaranı değiştirmek iyi bir fikirdi."

"Babam evde polisleri görünce aşırı gerildi, uyuşturucu kullanıyor zannediyor şuan." Dedi Eren dudaklarını büzerek.
"Çabucak buraya dönsen iyi olur, seni özledik. Ayrıca beni bu durumdan kurtarmalısın!"

"Evet! Kesinlikle özledik, neden on bini direkt ben vermiyorum?"

"Ben de verebilirim." Dedi Eren hızlıca." Çekimlerden çokça kazanıyorum."

"Olmaz, siz ikiniz benim yakın arkadaşımsınız bu sebeple hemen anlaşılır. Felix'de teklif etti ancak bunu kabul edemem." Arkasına yaslanıp gözlerini devirdi." Beni soktuğu bu bataklıktan ya seve seve çıkaracak..."

"Ya da-"

"Ohom ohom!"
Eren, bir telefonda ki Rachelle'e bir de Michelle'e baktı.
"Ayıp oluyor ama."

Michelle, gözlerini devirirken Rachelle gülmüştü.
"Sizinle konuşmak güzeldi." Dedi Rachelle, tebessüm ederek.

"Bu bize de iyi geldi, seni iyi görmek çok güzel." Demişti Michelle, tebessüm ederek.

"Rachie, savaşmaya devam et mutlaka kazanacaksın."

"Neyi kazanacağım?" Diye sordu Rachelle, kaşlarını kaldırarak.

Michelle ve Eren birbirine bakıp güldüğünde, Rachelle gözlerini devirdi.
"Rüyasında görür."

Kapı sesi geldiğinde, başını telefonundan kaldırıp içeriye baktı.
"Geldi, kapıyorum ben. Kendinize iyi bakın tamam mı?"

"Sen de öyle!" Demişti Eren, gülümseyerek.

"Ve Rach, korundun değil mi?"

"Ne?"

"Ben geldim!"

"Ben kaçtım, hoşçakalın!"
Telefonu kapatıp, koltuğa bırakmıştı.
Ayağa kalkıp kapıya doğru ilerledi.

"Ovv..."
Burnunu sıkıp, yüzünü ekşitti.
"Bir duşa gir, leş gibi alkol kokuyorsun."

Levi, gözlerini devirmişti.
"Zaten hedefim o. Birazdan yanınıza gelirim."

"Yanınıza?"

Levi, kapıdan çekilip içeri geçtiğinde ardından bir kadın içeri girmişti.
Rachelle, kaşlarını kaldırıp kadına baktı, daha sonra tekrar Levi'ya bakıp hafifçe kaşlarını çatmıştı.

"Ev de bir kız mı vardı?" Diye sordu kadın şaşkınca." Benden bu kadar çabuk sıkılmış olamazsın cidden, Rivaille."

"Banyodayım..." Demişti Levi, umursamazca ilerleyerek.

"Pardon...siz kimdiniz?" Diye sordu Rachelle, ciddi bir sesle.

"Sharmen." dedi kadın, elini uzatarak." Rivaille'ın oyun arkadaşıyım."

Rachelle, hafifçe kaşlarını kaldırdı ve elini uzatıp Sharmen'in elini sıkıca sıkıp dişlerini birbirine bastırdı.
Hafifçe sallayıp yapmacık bir şekilde gülümsedi.
"Memnun oldum, Tia."
"Öldüğümü zannetsinler diye beni buraya esir yapan adamın eve kadın alması kadar başka bir saçmalık var mı acaba?!"

Sharmen, içeri geçip eve bakındı.
"Tam onun zevki cidden."
Rachelle'e dönüp küçümseyerek baktı.
"Beni de genelde diğer evine götürürdü, yani ciddiye alma olur mu? O böyledir, bir süre birlikte kalırsınız sonra iş otel odalarına gidiyor ve bir bakmışsın başkasını bulmuş. Alışmamalısın."

Rachelle, sinirle gülüp kollarını göğsünde birleştirdi.
"Sanırım sana asıl evinin burası olduğunu, diğer evini sadece gereksiz işler için kullandığını söylemedi? Ah!" Burnunun üstünü kaşıyıp sırıttı.
"Aslında ben eve dönmeyi de çok istiyorum, ancak baya bağlandı sanırım bana. Gitmeme bir türlü izin vermiyor."
Meraklı gibi davranarak bir kaç adım yaklaştı.
"Sen onu kendinden uzaklaştırmak için ne yapmıştın söyler misin? Çünkü beni pek bırakacağı yok gibi..."

Sharmen, sinirle ona baktı ancak taviz vermeden gülmüştü.
"Hep ilk başta böyledir. Zamanla anlarsın. Yani baksana...şimdiki kızının yanına eski kızını getirmiş birisi o."

Levi, banyodan çıkıp Sharmen'e baktı.
"Rachelle benim kızım falan değil, seni de önemli bir şey konuşmak istediğin için buraya getirdim zaten. Neden tartışıyorsunuz?"

Rachelle, okşanılan gururuyla gülümsemişti.
Levi'ya döndü ve kaşlarını çattı.
"Neden giyinmiyorsun?!"
"Lanet kadının önünde vücudunu mu sergileyeceksin gerçekten?!"

"Tartıştığınız için olaya el altmak zorunda kaldım, aynı kulvarda yarışmıyorsunuz." Dedi Levi, oldukça sakin bir şekilde kendisini ifade ederek.

"Endişelenme Tia," dedi Sharmen, sırıtarak." Görmediğim bir şey değil."
Levi'ya baktı.
"O zaman konuşalım."

"Tamam." Dedi Levi, odaya doğru ilerlerken." Ancak iki dakika beklersen sevinirim."

"Neden?" Diye sordu Sharmen, şaşkınca.

"Giyinip geleceğim."

"N-ne?!"

Levi, odaya girdiğinde
Rachelle, kıkırdamısını bastırmak için dudaklarını birbirine bastırdı ve kendisini toparlayarak Sharmen'a baktı.
"Eh," dedi, kendisini koltuğa atarak." 1 ayda insanlar ne kadar değişiyor, görüyorsun..."

"Sen-!"

"Tia!" Diye seslendi odadan Levi.

"Ne diye beni çağırıyor şimdi bu? Ayrıca sen Tia ismimi ne zamandan beri kullanıyorsun?"
"Efendim?" Diye seslendi Levi.

"Bir dakika gelir misin?"

Rachelle, şaşkınlıkla gözlerini açmıştı.
"Giyinirken mi..."
Başını kaldırıp ona çatık kaşlarıyla bakan Sharmen'i fark ettiğinde gülümsedi.
"Elbette gelirim!"

Try Again.||Ackerman.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin