2.BÖLÜM

284 129 99
                                    

Herkese tekrardan merhaba oylamayı unutmayın iyi okumalar...










2. BÖLÜM

Saat akşamın 11'ini gösteriyordu cafede müşteri kalmamıştı çok yorulmuştum bir an önce eve gitmek istiyordum. Hasan abinin seslenmesiyle olduğum yerde sıçradım.

"Korkuttum mu? "dedi Hasan abi mahcup ses tonuyla." Ha yok dalmışım öyle" dedim. "Elvincim çok yoruldun bugün hadi git burayı ben kapatırım" dedi.
O kadar yorulmuştum ki hayır diyemedim hasan abiye iyi akşamlar dedim ve mavi bisikletime binip  eve doğru ilerledim.

Sonunda eve varabilmiştim evdekilerin bu saatte uyumuş olacaklarını düşünerek sessizce içeriye girdim. Odama girecekken anne ve babamın sesini duydum daha uyumamışlardı.

Sanki babam ağlıyordu. Konuşmalarına kulak verdim. Hiç kapı dinleme huyum yoktu ama babam ağladığı için ister istemez merak etmiştim.

"Bu kaçıncı işten çıkarttıkları yetti artık, yaşlandığım için işte vermiyorlar" dedi babamın sesinin tonundan çok üzgün olduğu anlaşılıyordu.

"Üzme kendini canım elbet bulunur bi iş bulana kadar Elvinden biraz para alırız sonra veririz" dedi annem.

Konuşmalarını daha fazla dinlemeden odama girdim kardeşim uyumuştu. Yanına gittim küçücük alnından öptüm, onu uyandırmamak için yanından ayrıldım. Dolabımdan kıyafetlerimi alıp banyoya gittim. Yüzüme bol bol su serptim ayılmalıydım sınavıma günler kalmıştı.Masama geçtim ve ders çalışmaya başladım.

"Abla, abla hadi uyan "sesin sahibi kardeşim Erdemin'di beni korkutmamak için ses tonunu alçaltmıştı. Masamda uyuya kalmıştım ve her yerim tutulmuştu.

"Abla iyi misin dedi" Erdem. "İyiyim ablacım heryerim tutulmuş açılırım birazdan, hem sen bu saatte neden ayaktasın" dedim.

Alt dudağı büküldü ve zar zor konuştu" sen, sen gidiyordun beni bırakıp gidiyordun" dedi. Anlaşılan rüya görmüştü.
Dizlerimin üzerine çöktüm  ve başını ellerimin arasına aldım tebessüm ettim. "Erdemcim ben seni hiçbir zaman bırakmıyacağım" dedim. "Söz mü?" dedi. "Söz abla sözü" dedim ve sıkı sıkı sarıldım.

Erdem mutfağa gitti bende dolabımdan pantalon ve siyah tişörtümü alıp  giydim. Banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım saçlarımı her zamanki gibi tepeden topladım. Bugün okulumdaki son günümdü.

Mutfağa gittim annem çay döküyordu. "Herkese günaydın" dedim enerjik sesimle herkes aynı ağızdan günaydın dedi. Babamın gözleri şişmişti anlaşılan bütün gece ağlamıştı. Basadan kalktım ve sandalyesinde oturan babama arkadan sarıldım. Ona ben yanındayım üzülme demek istedim ama diyemedim. Yerime geçip birkaç yudum atıştırdım. Afiyet olsun diyerek yerimden kalktım. Ayakkabılarımı giydim bisikletime binip okula doğru ilerledim.

Sınıfa girip yerime oturdum ardından sınıf öğretmenimiz içeriye girdi. Konuşmasını yapıp karnelerimizi verdi. Bugün bu okuldaki son günümdü üzgün değildim çünkü hiçbir zaman ne bir tek arkadaşım olmuştu ne de bana iyi davranan insanlar.

Cafeye gelmiştim başım sebepsizce ağrımaya başlamıştı. Önlüğümü giydim ve gelen müşterilerle ilgilenmeye başladım.

Zaman bir bir işlerken başımın ağrısı daha da artıyordu. Kolumdaki saat 5:04'ü gösteriyordu. Cafeyi kapatmaya daha çok vardı.

Siparişler hazır olacak ki yanındaki zili çalmışlardı ve bu ses çok rahatsız ediciydi. Tepsiye koyduğum iki bardak limonatayı müşteriye götürdüm ve başka bir istekleri olup olmadığını sordum. İçeriye girerken birden gözlerim karardı dengemi sağlayamadan kendimi yerde buldum.

Gözlerimi açtığımda karşımda Hasan abiyi gördüm oldukça endişeli görünüyordu. Başımın ağrısına bayılmıştım. Hasan abi bir bardak suyu uzattı elinden alıp birkaç yudum aldım. Şimdi daha iyiydim başımın ağrısı hafiflemiş gibiydi. "Elvin kızım sen hiç iyi değilsin sana izin veriyorum hadi git dinlen" dedi Hasan abinin sesi endişeliydi. "Olmaz bugün burası çok kalabalık ve daha kapatma saatine çok var" dedim. Hasan abi "olur olur hadi doğru eve gidiyorsun itiraz istemiyorum" diyerek beni reddetti.

Önlüğümü çıkarttım Hasan abiye "teşekkür ederim" dedim gülümsedi. Bisikletime bindim pedalları çevirmek için mecalim kalmamıştı. Eve yaklaşmıştım içimi saran kötü hisle ilerlemeye devam etmiştim.

Evimin önünde iki siyah araba vardı ve beş tane korumaya benzeyen garip adamlar. Bunlarda kimdi ve bizim evimizin önünde ne yapıyorlardı. Kardeşim Erdem koşarak yanıma geldi oldukça korkmuş görünüyordu. Bisikletimden indim "ablacım ne oldu "dedim. Erdem sadece" abla" dedi ve bana sarıldı.

Erdemden ayrıldım ve eve doğru ilerledim anne ve babama bişey olmuş olucağından endişeleniyorum. İçeriye girdim ve oturma odasının önünde dikildim.
Annem beni gördüğü gibi  ayağa kalkarak sarıldı göz yaşları boynumu ısaltıyordu. Korkuyla annemden ayrılarak "ne oluyor anne neden ağlıyorsunuz" dedim. Alacağım cevap karşısında çok korkuyordum. Annem "gel otur" dedi hıckırıkları konuşmasına engel oluyordu.

Annem ve babamın ortasına oturarak neler olduğunu çözmeye çalışıyordum babama bakarak "baba bunlar kim" dedim sesim telaşlı çıkıyordu. Babamın yüzü kızarmıştı neredeyse ağlayacaktı.

Kadın yanıma geldi, gülümsedi ellerimden tutarak ayağa kaldırdı ve sarıldı. Kadın ağlamaya başlamıştı. Odada ben ve kadının yanındaki kız hariç herkes ağlıyordu. Kadın bana  daha çok sarılarak "kızımm" dedi. Anlam vermeye çalışıyordum burada neler oluyordu. Kadının sesin kafamın içinde yankılanır duruyordu.


Umarım beğenmişsinizdiiir en kısa zamanda görüşmek üzere.💜

SAKIN! ARDINA BAKMA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin