•FİNAL•

1.4K 170 198
                                    

Minho son 1 haftada Ten'i gözlemlemişti. Hyunjin geçmişini izlediğinde onun güvenilir olduğuna inanmıştı. Fakat ortaya koyduğu teori çılgıncaydı.

Minho o günün sabahı Chan ve Seungmin hariç herkese çözüm yolunu anlatmıştı. Sejun tereddüt etmeden kabul etmişti. Jake de ona yardım edecekti. Ya öleceklerdi, ya da öldürülecek.

Bu durumda herkes tedirgin olsa da yapmak zorundaydılar. Ten ve Minho karışımı hazırlamıştı. Şimdilik sadece Alex'in gelmesini bekliyorlardı...

Akşam herkes içerideyken Jake ve Sejun ayağa kalkmış babalarına bakmışlardı.

"Babalarım, bizim size bir sürprizimiz var. Şu bezlerle gözlerinizi bağlayın."

Seungmin ve Chan birbirlerine bakıp güldükten sonra bezleri gözlerine bağladılar. Jake gözünden akan yaşa engel olamamış ve Seungmin babasının koluna girmişti. Sejun da Chan babasını götürüyordu.

Önceki evlerinde olan odadan burayada yapmışlardı. Sejun biliyordu, eğer onları kapatmazsa asla izin vermeyecekler ve buna engel olacaklardı.

Odaya geldiklerinde Jake Seungmin babasının yanaklarına öpücük bırakıp sımsıkı sarıldı. Seungmin ne olduğunu anlamamış ve oğluna sarılmıştı. Sonra da Chan babasının yanına gitmişti.

"Gül baba."

Chan gülümseyince Jake ortaya çıkan gamzeleri öptü. Chan babasına da sarıldıktan sonra dayanamayıp çıktı.

Sejun babasının gamzelerine parmaklarını koyup oynadığında Chan daha çok güldü. İki yanağına da öpücük bıraktıktan sonra babasına sımsıkı sarıldı. Seungmin babasının da yüzüne öpücüklerini bıraktıktan sonra ona da sarıldı ve odadan çıkıp kapıyı kapattı.

Chan ve Seungmin ne olduğunu anlamadan Sejun kapının ardından konuştu.

"Bezleri çıkarın."

Bezleri çıkardıklarında etrafa baktılar. Odada olduklarını gördüklerinde kaşları çatıldı.

"Sejun? Ne oluyor?"

"Üzgünüm baba. Alex'ten kurtulmanın bir yolu var ve... biz ölebiliriz. Bunu yapmasaydık izin vermeyecektiniz. Sizi seviyoruz."

Seungmin gözünden akan yaşlarla kafasını iki yana salladı.

"Hayır, Sejun aç kapıyı!"

"Aç şu kapıyı!"

Chan da bağırdığında Sejun oradan uzaklaştı.

"Chan, ne diyor bu? Şaka felan yapıyor değil mi? Dalga geçiyor bizimle! Birşey yap!"

Hıçkırıkla ağlamaya başladığında Chan da kendini tutamamıştı. Gidip Seungmin'e sarıldı.

Sejun oturma odasına gelip oturdu. Kafasını önüne eğdiğinde Felix ağlayarak ona sarıldı.

"Ağlama amca, üzülme."

Gözyaşlarını sildiğinde Felix kafasını iki yana sallayıp daha çok ağlamaya başladı. Changbin eşini kendine çekip ona sarıldığında, Sejun'un gözleri Hanse'yı buldu. Kafasını önüne eğmiş elleriyle oynuyordu.

Blood&Vampire 2Where stories live. Discover now