Diğer İsim: 第一尸妻
Yazar:Jin Yuanbao,金元宝
Bölüm Sayısı:376
Kendi romanına reeankarne olan Mu Yifan'ın kafası çok karışmıştı!
Kendi romanına zombi olarak reenkarne olan Mu Yifan'ın kafası daha çok karışmıştı!
Kendi romanına reenkarkarne olup ana erkek k...
Mezar Arındırma gününde, herkes atalarına tapınmak için acele ediyordu. Bu yüzden yolu kapatmış, araçların geçişini zorlaştırmışlardı.
Mu Yifan, G şehrinin Watertown köyü kenar mahallesinden döndüğünde çoktan saat 13.18 olmuştu.
Arabadan indiğinde ilk yaptığı şey küçük bir mağazaya gidip sycee* seti satın almak oldu. Mezar arındırması için mum ve diğer şeyleri de satın aldı. Daha sonra aceleyle dağa çıktı.
Ç/N: Çincesi yuanbao olarak geçiyor. Çin İmparatorluğunun, Qin Hanedanlığında kullanılan bir altın.
Oups ! Cette image n'est pas conforme à nos directives de contenu. Afin de continuer la publication, veuillez la retirer ou mettre en ligne une autre image.
Bu zamanda insanlar atalarına tapınmak için memleketlerine gidiyordu. Her yer ataları tarafından kutsanma ve korunma için dua eden insan sesleriyle doluydu. Kestane fişeklerin sağır edici sesinin yanı sıra, boğucu duman, bulutu dizginleyen ölümsüz gibiydi ve sis tüm dağın tepesini doldurdu.
Mu Yifan, romanda erkek başrolün onore edeceği arkadaşın ismini belirtmediğini hatırladı. Ayrıca zamanı ve yeri de belirtmemişti. İkindin sularında sadece hafifçe konuya değinmişti. Güneş boyuna ulaştığında, yer dağın biraz tepelerindeydi, bu yüzden, erkek başrolün Watertown Köyü'nde olup olmadığından emin değildi. Sadece bilgisizce dağın tepesini araştırabilirdi.
Neyse ki, dağın tepesindeki mezarlar dağ yoluna dizilmişti bu yüzden bulmak zor olmamıştı.
Mu Yifan, erkek başrolü ararken bu bedendeki hafızayı da yokluyordu.
Öncesinde, kendi kıyamet romanına reenkarne olmanın şokuyla erkek başrolün görünüşüne bakma şansı olmamıştı. Ancak erkek başrol Zhan Bei Tian ve onun çocukluk arkadaşının gerçek hayatta aynı adı ve soyadını paylaştığına şüphe yoktu, görünüşe gelince.....
Mu Yifan, bu bedenin hafızasından erkek başrol figürünü aramak için zamanı bulamadan, önünde uzun ve dik duran bir adam belirdi. Şiddetle ilgisini çekmişti ve aynı zamanda adımlarını durdurdu.
Adam 1.90 boylarındaydı, üzerine siyah dar-fit bir tişört, altına ise askeri yeşil bol bir pantolon ve bir çift siyah askeri bot giymişti. Kombin basitti ama yine de vücudunda açığa çıkan güçlü aurayı gizleyemiyordu. Yüzü yakışıklı ve cesurdu. Güneş ışığı altındaki buğday teni, göz alıcı bir şekilde parıldıyordu. İnce dudakları düz bir çizgi halinde büzülmüştü bu insanları biraz korkutabilirdi. Derin gözlerle, sakin ve sabit bir şekilde önündeki mezara bakarken düşüncelere dalmıştı. Ama gözlerindeki ışık yine de o andaki duygularını ele veriyor, kalbinin derinliklerindeki kederi ve pişmanlığı açığa vuruyordu.
Mu Yifan oracıkta şok olmuştu, gözlerini açtıkça daha da genişledi, diğer kişiye dik dik bakarken yüzü inanmazlıkla doluydu.
Bir adım daha atmasına gerek yoktu, bu kişi onun yarattığı efsanevi karakter--- Zhan Bei Tian'dı.
Tabiki de bunun diğer kişinin ne kadar yakışıklı ya da hükmedici bir aurası olması ile alakası yoktu daha çok---
TMD*! Diğer kişi beklenmedik bir şekilde tam da onun çocukluk arkadaşı gibi görünüyordu.
(Ç/N: TMD - tāmāde (他妈的)= Siktir kelimesi için kullanılan bir argo.)
Yeşim İmparatoru olan amca, seni öldürmek için harekette bulunduğumdan mı benimle uğraşmak istiyorsun?
Gerçekten berbat olmuştu!
Erkek başrolün dış görünüşünü tanımlarken, beyni nasıl bu kadar ucuz olabilmişti, erkek başrolün dış görünüşünü tanımlarken aslında en yakın arkadaşını düşünmüştü.
Şimdi harika, erkek başrol çocukluk arkadaşı gibi görünüyordu, nasıl bir hamle yapacaktı?
Buraya gelirken tonlarca zalim ve acımasız öldürme yöntemi düşünmüştü. Bunları kendi bedeninde kullanabilirdi o zaman sorun olmayacaktı. Ölüm onun tüm sorunlarının çözümü olacaktı!
Ah~pei!
(Ç/N: 呸 (pei) -Tüküreyim böyle işe tarzında bir kullanım.)
Eğer yapabilecek olsaydı bunu uzun zaman önce yapardı, bir günlüğüne dikkatsiz olmazdı. Ancak o zaman erkek başrolden kurtulmak için bu tür kötü planlar düşünebilirdi!
Mu Yifan, ananı sikeyim diye kükrediğinde elinde taşıdığı çantandan aniden bir "da" sesi duyuldu. Beklenmedik bir şekilde çantada bir delik açtı ve atalarına tapınmak için aldığı tüm eşyalar yere düştü.
Mu Yifan birden kendine geldi. Ve sonra önünde çok da uzakta olmayan, sesi duyup ona doğru bakan Zhan Bei Tian'ı gördü.
