27

1.9K 136 20
                                    




"Çok saçma ama ya! Niye öldü ki kız?" dedim ağlayarak Chae'ye sarılırken. "Öleceği vardı ve öldü. Ağlamayı keser misin artık? Beni de ağlatıyorsun!" dedi Lisa ağlarken. Sonra elindeki peçeteyi burnuna örterek sümkürdüğünde yüzümü buruşturarak bakışlarımı ondan çektim.

"O sadece bir dizi," diye söylendi Jisoo televizyonu kapatarak. "Neden ağlıyorsunuz ki?" Sarıldığım Chae bilmiyorum dercesine omuzlarını kaldırıp indirdiğinde kaşlarımı çattım. "Hadi Jisoo'nun manitası var, dertlenmiyor aşk filmlerine falan. Sen neden ağlamıyorsun? Nasıl bir kalpsiz şu sahnede ağlamaz ya!"

"Ya farkında mısın bilmiyorum ama kız alnının ortasından vurulduktan sonra üç dakika adamla konuştu! Nasıl biri bu sahneyi ciddiye alıp ağlayabilir? Salak mısınız siz? Kesin ağlamayı, cidden döverim sizi!"

Eğer mantıklı bir anımda olsaydım, o sahne beni ağlatmazdı. Fakat regl dönemimdeydim, Taeyhung'ı günlerdir görmüyordum, ailemle karşılaşmamak için günlerimin çoğunu kızların evinde geçiriyordum. İki gün Chae'nin evinde kalmışsam, üçüncü gün Jisoo'nun evinde kalıyordum ama Jisoo'nun evinde bir günden fazla kalmayı pek tercih etmiyordum. Seokjin, pek yerinde durabilen bir adam değildi ve ben bunu birkaç gün önce Jisoo'nun evinde kaldığımda fark etmiştim. O ikisi bir araya geldiklerinde cinsel dürtülerine pek fazla hakim olamıyorlardı. Çıkardıkları sesler, duymak istediğim türden sesler değildi.

Şimdi ise Lisa'nın evindeydim ve düşünce yapısı olarak en çok uyuşabildiğim kişi oydu. Jisoo fazla akıllıydı ve sevgilisi vardı. Chae, aşık olduğunda bile mantığından ödün vermezdi. Ama Lisa, tıpkı benim gibi, mantığını def etmek için küçük bir kötü olay tohumu bekliyordu. İkimiz bir araya geldiğimizde ise ortaya tahammül edilemez bir şey çıkıyordu.

"Tamam, mantıklı mantıklı açıklamalar yapma! Sus!" dedim kalkıp benim gibi hala ağlayan Lisa'ya kedi gibi sırnaşarak. Kaşlarını kaldırarak bana baktı. "Sen de duygusal anlarımız arasında bana yanaşıp duruyorsun, ağlarken sırnaşmalar falan. Ne ayaksın sen ya?" diye ağlayarak konuştuğunda gözyaşlarımı silerek sırıttım. "Sırnaşmak için duygusal anlara ihtiyacım yok."

Lisa göz yaşları arasında kıkırdayarak bana öpücük attığında "Sosyal mesafeyi korursak sevinirim," dedi Chaeyoung kollarını birbirine bağlayarak. "Senin yerin ayrı sarışınım," dedi Lisa. Gözlerimi kısarak ona baktım. "Bana demişti yalnız."

"Bazen arkadaşlarımın cinsel yönelimlerini sorguluyorum," diye homurdandı Jisoo.

"Sen sus," dedi Lisa. "Sen yoklukta değilsin, anlayamazsın." Jisoo gülerek başını iki yana salladı. "Sizinle uğraşamayacağım, sevgilime gidiyorum ben," diyerek nispet yapar gibi sinir bozucu bir sırıtışla bize bakarak çantasını ve ceketini aldığında, göz devirerek ona dil çıkardım. "Sevgilinden ayrılmadan gelme."

Lafıma cevap vereceği sırada çalan kapıyla duraksadı. "Misafir mi gelecekti?" diye sordğunda Lisa başını iki yana salladı. "Bu eve sizin dışınızda giren tek kişi Yoongi. O da biz onun evine takılmaya gittiğimizde uyumak için geliyor. Yani hayır, gelmesini beklediğim biri yok."

Chae kapıyı açmaya gittiğinde, sessizce bekledik. Lisa internetten alışveriş yapmaktan hoşlanmazdı, kargo gelmesi ihtimal dahilinde değildi. Tabii bizden habersiz internetten seks oyuncakları almıyorsa.

Chae kapıdan içeriye başını uzatarak doğrudan bana doğru baktı. "Jennie," dedi sıkıntılı bir ses tonuyla. "Taehyung burada." Kaşlarımı çattım. "Ne işi var onun burada? Ona gitmesini söyler misin lütfen?"

"Jennie," dedi tekrar. "O çok iyi görünmüyor... Gelip baksan iyi olur."

Kalp atışlarımın endişeyle arttığını hissederek hızlıca ayağa kalktım ve Chae'nin yanından geçerek kapıya koştum. Ve sonra onu gördüm, Tae'yi. Bir elini ayakta kalabilmek için kapının kenarına yaslamıştı. Dudağı patlamıştı, burnundan hafifçe kan sızıyordu ve yüzü gözü mosmor olmuştu. Hissettiğim korku gözlerimin dolmasına neden olduğunda ona yaklaşarak yüzünü yok denebilecek bir hafiflikle ellerimin arasına alarak başını hafifçe kaldırdım. "Tae, n-ne oldu sana? Kim yaptı sana bunu?"

Yutkunarak gözlerini hafifçe araladı ve bana baktı. "Jennie," dedi fısıltıfan farksız bir sesle. "Babam ne yapmayı planladığımızı biliyor."

Ve sonra bir an gelecek, tüm hesapların bozulacak. Masallar belki de yalan söylüyordur, bu oyunu iyiler değil kötüler kazanacak.

•••

Merhaba! Uzun zamandır bölüm paylaşmadığım için üzgünüm, okul işleriyle uğraşıyordum ve yazı yazmaya pek zamanım olmadı. Umarım burada hâlâ bölüm bekleyen birileri vardır, bir hafta biraz uzun bir zaman yani bekleyenlere teşekkür ederim.

Okullar açıldı, umarım çok güzel bir dönem geçirirsiniz. Bugün bir bölüm daha paylaşacağım ve sonra son iki bölüm kalacak, finale usul usul ilerliyoruz.

Öpüldünüz.

💜

🍷Lily🍷

🍷Lily🍷

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
as if it's your last | taennie Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin