~ Bölüm 8 ~

692 537 130
                                    

Merhaba!!

İyi okumalar dilerim ballı çöreklerim 🫶🏻❤️‍🔥


~ Gün Batımı ~

"Sönen güneşimi tekrardan parlatacağım."



Ben niye beladan uzak duramıyorum? Nedense son zamanlarda başım hep bir belada olmaya başladı. Eskiden bu kadar çok başım belaya girdiğini hiç hatırlamıyorum. Galiba kader ağlarını kötü örmek istiyor gibi yoksa başka türlü anlamı olamazdı. Çünkü ne kadar kötü olaylar varsa peşimi bırakmak yerine daha çok takılmaya başladılar. Çok merak ediyorum acaba bugünler ne zaman bitecekti? Ben ciddi anlamda çok sıkılmaya başladım. Hayatımın normal, düzgün ve sıradan olmasını geri istiyorum. Her gün birbirinden tuhaf olayların olmasından bıktım. Merak ettiğim bir şey daha var o da daha başıma ne gibi tuhaf ve kötü olaylar gelebilirdi? Neyse zaman geçtikçe göreceğiz.

'Adamdan nasıl kurtulacağım? Ne yapmam gerekiyor?' İçimden düşünmeye çalışsam da korku bedenimi sardığı için hiçbir şey düşünemiyordum. Çünkü bedenim titriyor ve ne yapacağımı bilemediğim için hareket bile edemiyordum. Adamdan korkmuş olsam bile korkumu belli etmemeye çaba sarf ediyordum ama bunda pek başarılı olduğum söylenemezdi.

Bu adam kimden bahsediyordu? Kafam gittikçe daha çok karışmaya başlıyordu. Ne yapacaktım ben? Hadi her şeye tamam da peki şu an beni neden kimse görmüyordu? Şu Allah'ın belası sokakta tek bir insan bile mi yoktu? Keşke bana yardım edebilecek birisi olsaydı. Ama maalesef ki yoktu. Şu koskoca dünyada tek başıma kalmıştım. Yalnızlığım aklıma gelince gözümden yavaş yavaş damlalar düşmeye başladı.

"Ah! Ağlıyor musun? Ağlama güzel kız. Söz sana zarar vermeyeceğim yani bir süre daha başına bir şey gelmeyecek ama yine de sen adımlarını dikkatli atsan iyi olur. Ha! Bu arada hayatına giren insanlar belki de senin hikâyeni değiştirmek için girmişlerdir. Kim bilir? Belki de bende o insanlardan biriyim-" derken daha cümlesini tamamlayamadan birden kendini yerde buldu. Ben ise olduğum yerde öylece kalakaldım. Hareket bile edemiyordum. Bedenim daha fazla ayakta durmaya dayanamıyordu. Her an yere düşme ihtimalim çok yüksekti ve ağladığım için gözyaşlarım görmemi zorlaştırıyordu. Her yeri buğulu görüyordum.

En son görebildiğim şey ise Mirza adama birkaç yumruk daha vurarak adamı perişan ediyordu. Adım kadar eminim ki adamın yüzünde kanamayan tek bir yeri bile yoktu. Çünkü Mirza'nın onu berbat bir hâle getirdiğine yüzde yüz eminim. Aslında iyi oldu zaten adam hak etmişti.

Kendimi daha fazla ayakta tutamadığımı anlayınca kendimi boşluğa bıraktım. Son kez gördüklerim ise Mirza bana doğru koşarak geliyordu. Yerde yatan adam kalktığı gibi hızlıca ters yöne doğru koşmaya başladı. Her şey bir anda oldu ve olaylar o kadar çok hızlı gelişti ki adapte olamadım. Zaten hayatıma artık ayak uyduramaz oldum. Kendi kendini yönetiyordu.

Gerçekten başım beladan eksik olmuyordu. Bu yaşananlardan anladığım kadarıyla beni hiçte güzel günler beklemiyordu. Tam tersi yıkıma doğru sürükleniyordum. Eski hayatımı özleyeceğim hiç aklıma gelmezdi ama özledim. Sakin, sıradan ve yalnız bir hayatım varken neden günler ilerledikçe daha kötü olaylarla karşılaşmaya başladım? Daha fazla dayanamadım ve gözlerim yavaş yavaş kapandı.





                                     《☁️》





Gözlerimi yavaş yavaş açmaya çalışsam da pek başarılı olamadım. Sanki gözlerim hiç açılmak istemiyor gibiydi. Kaç saatten beri uyuyordum hiçbir fikrim yoktu. Tabii bu uyumaksa? Bir anda bir şey fark ettim. Kendi yatağımda olmadığımı anlamam iki saniye mi almıştı. Yarı uykulu yarı uyanık gözlerimi zorla açtım. Kendimi koltukta yatarken buldum. Hemen yattığım yerden kalktım ve oturur pozisyonunu aldım. "Ben neredeydim? Burası da kimin evi?" binlerce soru kafamdan geçiyordu ama cevapları yoktu.

Bulutların Ardına BakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin